On Beş Yıl, Bir On Beş Daha

Yıllardır fark etmemişim…

Bunca uzun yaşamdan sonra biraz ağrılı idrar yapmaya başladığımda aile bireylerinin de üstelemesi sonucu doktora gittik. PSA testi sonucu, sinsi sinsi gelişen prostat kanseri, normal değerinin çok üstünde olduğu görüldü.

2017 sonbaharında gerekli araştırmalar sonrasında onkoloji doktorum iyi huylu bir hastalık deyip ameliyat gerekmediğini, ancak 40 gün kadar ışın tedavisi yapılacağını söyledi.

Bu uzun ışın tedavisi ve sonunda kan testi de yapılınca kanser hücrelerinin bulunduğu yerde hapsedilip yayılması önlenmiş oldu.

Bu arada genç doktorum, “Bak amca bu tedavilerden sonra on beş sene daha yaşarsın.” deyince bir hayli gülüştük.

O günden sonra her üç ayda bir prostat kontrolüne gittikçe daha da iyi olduğum ortaya çıktı, ama 2019 yılıyla birlikte bende başka bir sorun görüldü.

Biraz dolaşsam çabuk yoruluyorum, kalbim hızlı hızlı atıyor. Yine aile bireylerinin haklı olarak diretmesi üzerine bu sefer, kalp ve damar doktoruna gittik.

Kalp doktoru önerisi doğrultusunda birçok tetkik ve araştırma sonucu kalp kapakçığında bir sorun ortaya çıktı ve kalp damar cerrahının bir hafta sonraya ameliyat günü vermesi üzerine 28 Mart günü ameliyat oldum.

Bir hafta hastanede yattıktan sonra hastaneden eve çıkarken Prof. Cerrah “Kalbinizi tamir ettik şimdi rahat rahat yürüyüş yapabilirsin.” deyince benim muzipliğim tuttu. “Doktor bey prostat doktorum tedavi bittikten sonra bana bir on beş sene yaşarsın demişti, kalp ameliyatımdan da bir on beş sene…

Ohhh gel keyfim gel der demez.”

Cerrah Doktor, “yook ben o kadar garanti vermiyorum.”  deyince bu sefer de bu cerrahla makaraları koyuverip baya gülüştük.

Şahin Özşahin