Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '11

 
Kategori
Deneme
 

Ön cam (gelecek) / Dikiz aynası (geçmiş)

Ön cam (gelecek) / Dikiz aynası (geçmiş)
 

Hayat bu manada herkes için süresi değişen bir seyir halidir!


Sevgili, dünyalar tatlısı, sevecen, can blogdaşımız Necip (Köni) ağabeyim “Bir Düşün İstersen” başlıklı şiirime çok hoş, muzip bir yorum yazmış. Demiş ki: “Zamanı bir türlü durduramıyoruz ki.. Keşke bir zaman geri vitesi olsa da şööylee bir 5-10 sene zamanı geriye çekebilsek.. :-)) Ne güzel olur değil mi?

Ben de yanıtımda kendisine dedim ki: “Ah canım ağabeyim benim, o geri vites yok işte! Ama bu konuda illa bir araç aksamından bahsedeceksek; arada bir (hayatın) dikiz aynasına bakmak gerek!Yaşam yolunda anılar hızlanıp biz yavaşladığımızda arkadan gelip de toslamasınlar diye…”

Sonra da başladım konu üzerinde düşünmeye, zihnimi ve arşivimi yoklamaya…

Gördüm ve anımsadım ki,

Geçmişi değiştiremezsin, ama gelecek daha elinin içindedir” demiş Hugh Wbite

Thomas Browne ise “Geçmişten çok geleceği düşünmeliyiz, çünkü bundan sonra orada yaşayacağız” şeklinde dile getirmiş bu konudaki görüşünü…

Alman düşünür Jaeger’e kulak verdiğimizde ise “En iyi şey, arkanızda değil, daima önümüzdedir” özdeyişiyle karşılaşıyoruz.

Geçmişe adanmış, bir anlamda hayran onca zaman(larım)dan sonra…  Buna ister sempatik bir yorumun kışkırtıcılığı, ister hayatı her dakika, an be an düşünüp yorumlayarak yaşamaya çalışmanın yorgunluğu deyin, ne derseniz deyin... Hep inkâr etmeye çalışsak da kabullenmek gerekir ki aslında "hayat", refleksleri, ezberi çok yoğun olan bir süreç…

Bu bağlamda artık ben de geçmişe bakışımız ve önemi konusunda –geldiğim noktada- “arabaların dikiz aynalarından bakışımız kadar olmalı” diyorum. Bakış amacımız ve süresi ise, arkamızda bıraktıklarımız hareketlenip bizler yavaşladığımızda çarpmasını engelleyecek kadar olmalı!

Esas olan önümüze, geleceğe bakan “ön cam”dır.

Zaten araba kullanmayı öğreten usta sürücüler de, "Aynalar arasındaki bakışın bir saniyeyi geçmeyecek, hemen yine öne odaklanacaksın" derler. Demek boşuna  değilmiş ve içinde aslında bir felsefe gizliymiş.
 
Öte yandan ön cam ve dikiz aynaları yer ve işlev değiştirdiğinde ise kendimizi öne doğru değil de geriye doğru gider halde buluruz. Ya da sürekli kazalar yaparken...
 
Geçmişimize dikiz aynasından ara sıra –sadece güzellikleri anımsayarak- dikkatlice ve tatlı tatlı göz atarak, birlikte, bir düğün konvoyu gibi seyir halinde olmak, yolculuk anının tadını da çıkartmak galiba en güzel olanı diye düşünmekteyim bu aralar…

 

Hem unutmayalım ki; hangi yaşta olursak olalım yine de hayatta bir daha hiç olamayacağımız kadar gencizdir!

Ama bu düşüncelerim kişisel tarihimize ilişkindir yoksa genel anlamıyla tarihin öneminin eleştirisi anlamına asla gelmemelidir!

Bilmem yanılıyor muyum?

İ.Ersin Kabaoğlu,

12 Ekim 2011, Ankara

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..