Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '20

 
Kategori
İlişkiler
 

ÖN YARGI ve İNTİKAM

İntikam!İntikam!İntikam!

Nedir bu intikam?İnsanlar kendini hangi durumlarda ve koşullarda güçlü görür sizce?Fiziksel bir güç müdür bu,zihinsel bir güç mü?Ruhsal mı,bedenen mi?Bu noktada Alman Edebiyatı yazarı Franz Kafka'nın bir sözü geldi aklıma.Şöyle diyor Franz Kafka:"Beyinlerimiz savaşsın isterdim.Ama görüyorum ki,siz silahsızsınız bayım..."

Her insan intikam almaya değer mi?Ya da her insan intikam almak istediğimiz konuyu anlayacak zekaya sahip mi?Bazı insanlar bazı insanlarla denktir.Algı olarak,düşünce yapısı olarak,hissetme olarak,olaylara verdikleri tepkiler olarak,duygu durumu olarak...Bu insanlar birbirlerinin hamlelerini de anlayabilirler.Ve birbirlerine yaptıkları hiçbir davranış,hissettikleri hiçbir duygu zorlarına gitmez.Çünkü;davul bile dengi denginedir.Öyle değil mi?Ama bir kişi birini sadece kıskanıyor diye ya da ona yaşadığı hayatı hak görmediği için kendisinden üstün diye intikam alıyor.İşte tam da bu noktada karışıyor işler.Günümüz insanı tam da bunu yapıyor.Haksızken zeytinyağı gibi üste çıkıyor,kendi aile yaşantısından dolayı karşısındaki kişiyi yargılıyor,kendini sevmediğinden dolayı kendini sevenlere karşı nefret besliyor.Ne olacak böyle?Bu şekilde davranmaya devam ettikçe düzelecek mi hayatları?Kaçalım o zaman hep birbirimizden,kendimizi mutlu hissettiğimiz şeyleri yapmayalım.Siz sevmiyorsunuz ya çünkü...Sizin mutluluğunuz kendi mutluluğumuzdan daha önemli ne de olsa...

Güldürmeyin,kendinizi küçük duruma düşürmeyin,Karşınızdaki insanı da hafife almayın.Bu yaptığınız ön yargı,ileride sizi yalnızlığa mahkum eder.Benden size bir dost tavsiyesi. :) Sevgili Azra KOHEN'in de dediği gibi "Ön yargı,düşüncenin en büyük hastaığıdır." Siz kendi hayatınıza odaklanın,bırakın insanlar ne yaparsa yapsın...Onların hayatı değil mi?Her koyun kendi bacağından asılmayacak mı?Olmak istediği insandan uzakta olan,hayalleri kilometrelerce ötede olanlar ön yargı beslerler hayatlarındaki kişilere.Onlardır elalemcilik yapan,ilişkilerinde sadık olmayan.Bencil davranan,alaycı tavır takınan...Böyle insanlar ne kendilerini bilirler ne de kiminle dans ettiklerini...Güçlerini alay ederek aldıklarını,ruhlarını ön yargılarıyla rahatlattıklarını sanarlar ama hayatlarının sonunda ellerinde kocaman bir sıfır kalır.Fesatın gemisi yürümez çünkü.

İnsan kendini mutlu hissettiği yere aittir.Bunu unutmayın.Kimse vazgeçilmez değildir,hiç kimse.Olmayan her şeyi bir başkasıyla oldurursunuz ama yeniliklere açık olmayan,sabit fikirli,ön yargılı insanları değiştiremezsiniz.Bu kişilikteki insanlardan intikam alınmalı mı,ne yapılmalı,mutsuzum,üzgünüm,affetmeli miyim tarzında sorular geliyor bana arkadaşlarımdan.Onlara Seneca'ın şu sözünü söylüyorum:"Unutmazsan senin,affetmezsen onun canı acıyacaktır.Unutma;affetmek ve unutmak sadece iyi insanların intikamıdır."

Affetmek kolay değil,anlıyorum..Onu değil kendinizi düşünün,kendinizi affettiğinizi,onunla geçirdiğiniz zamanlarda kendinizi suçlamamak için kendinizi affedin.Beslediğiniz güzel hisler,hayaller,mutluluklar yine sizin elinizde.Kalbiniz ve yüreğiniz güzel şeyler yaşamak için yine var ve hep var olacak,Bir kişinin ön yargısı ile inandığınız hiçbir duygunuzdan,tarzınızdan,sizi mutlu eden şeylerden vazgeçmediniz.Bırakın,o layık olduğu yerde olsun,siz layık olduğunuz yerde olun.

Hayatınıza sizi siz olduğunuz için seven,size siz olduğunuz için değer veren,yeniliklere açık insanlar girsin umarım.Sağlıkla,huzurla,aşkla geçsin her anınız...Sevgiler... :)

 
Toplam blog
: 24
: 260
Kayıt tarihi
: 13.07.20
 
 

Herkese merhabalar.Gazi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği mezunuyum.Uzun yıllardır deneme,hikaye,şi..