Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

On yedi yaş

On yedi yaş
 

Son günlerde bir nostalji ruhumu esir aldı. Ön dört yaşımı özledim. Bu nostaljimin sebebi, bir arkadaşıma uyguladığım anket sorularından birisi oldu galiba:

“Hayatında, gerçekleştirmek istediğin hayalin hangisi?”

Aldığım cevap : “Mümkün değil artık...(mümkün olsa keşke ama mümkün değil) : 17 yaşıma dönebilmek..!”

Ben de içim buruk ondört yaşımı özledim.

O zamanlardan ne mi hatırlıyorum? En net hatırladığım: onbeş yaşında olabilme arzusu. Çok uzak görünmüştü o onbeş yaşım. Bir an önce büyümek istiyordum…

Aslında aklımı kurcalayan esas soru şu galiba:

Değer mi bugünkü tarihle tekrar ondört yaşında olmak?

Bugün on dört yaş gençlerini neler heyecanlandırıyor?

Benim on dört yaşımda internet yoktu, hayali bile yoktu. Mobil teflonu… söylememe gerek yok. Evimizde kablolu telefon bile yoktu.

Birisiyle yarın görüşmek istiyorsam, bugünden onu görmem gerekiyordu bunu ona söyleyebilmek için.

Hafta sonu sinema randevularımızı, hafta içinden ayarlıyorduk. Bundan şikâyet etmiyorduk.

Kütüphaneler vardı…Şehirde bulunan tüm kütüphanelere üyeydim. Benim için dünyaya açılan kapılar oradaydı. En çok, Avicenna adını taşıyan, şehir kütüphanesini seviyordum.Orada geçirdiğim saatleri özledim…Aydınlık, sessiz ve sıcak ...

Bugün, benim çocuklarım kütüphane ne olduğunu bilmiyorlar.Ulaşmak istedikleri bilgi bir tuşa dokunmaktan ibaret …Öğrenmek istediklerini, doğru yazmalarına bile gerek yok, Google onları uyarır nasılsa. Benim kütüphanelerde, kitaplardan yaptığım araştırmalar ile onların araştırmaları aynı heyecanı veriyor mu?

Bilmiyorum.

Doğru bir benzetme olur mu ? Ama ben internetten gazete okumayı sevmiyorum. Okuyabilmem için gazeteyi elime almam gerekiyor, kokusunu hissetmem gerekiyor ve hışırtısını duymam gerekiyor.

On dört yaşımdan başka neler hatırlıyorum? O zamanlar Alexadre Dumas ve Victor Hugo kitapları ile tanıştım. Soluk soluğa okumuştum …

Sokaklarda paten kayıyordum…Üzerimde beyaz tişörtüm… Herhalde bana enteresan geliyormuş… Nerde kaldı o patenlerim? Sokaklarda paten kayan çocuklar hiç göremiyorum…

Bugün öndört yaşında olsam ne ile ilgilenirdim acaba?

Bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum. Çocuklarıma baktıkça…üzülüyorum.

Monitörün önünde geçirilen saatler.

Puan topluyorlar...anlayamadığım tuhaf bir bilgisayar oyunundan.

Biraz daha puan toplamak mümkün mü bilmiyorum , feysbook ve youtube üye olunur ise?

Kesinlikle eleştirisel tınıları taşıyan blog yazmak değildi niyetim.Sadece benim on dört yaşımdaki dünyayı özledim.

 
Toplam blog
: 144
: 1854
Kayıt tarihi
: 13.03.08
 
 

Doğduğum ve büyüdüğüm şehir Kırcali, Bulgaristan. Yıl 1964. Makina Mühendisiyim. Evli ve iki çocu..