Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '07

 
Kategori
Eğitim
 

Önce insan

"Toplum kalkınmasında eğitim çok önemlidir.", "Ülkeler ancak ve ancak eğitimle kalkınır.", "Ekonomide, diğer konularda ilerlemek istiyorsak bütün bireyler yoğun ve kapsamlı bir eğitimden geçmeliyiz.", "Eğitim olmadan hiç bir şey olmaz.", "Eğitim herşeyin başıdır."

Bu ve benzeri önermeler okullarda, işyerlerinde, kahvehanelerde hemen her gün tekrarlanır durur. Bütün bunlar tartışmasız doğrular mıdır, yoksa biraz kurcalanmalı mıdır? Kanımca evet; bu konudaki geleneksel bakışımızı değiştirmeliyiz.

Kuşkusuz okullaşma oranımız, bireylerin eğitim süresi dünya ortalamasının çok altındadır. Hatta doğru dürüst okur yazarlığımız bile nüfus yüzdesi açısından çok tartışılabilir. Derslik sayısı, okullardaki fiziki koşullar, öğretmenlerimizin yaşam standartlarında çok geri oluşumuz hızla düzeltilmelidir. Daha önemlisi eğitime bütçeden ayrılan pay miktar ve oran olarak hızla artırılabilmelidir.

Bütün bunlar doğru da; nasıl bir eğitim istiyoruz? Çocuklarımız ana okulundan üniversite bitinceye dek çağdaş ve önce insan ilkesine uygun bir eğitim alabiliyorlar mı? Yoksa havanda su mu dövüyoruz yıllardır? Bütün bunların cevabını ilköğretimde, ortaöğretimde ve üniversitelerimizdeki öğrencilere sorarak öğrenebiliriz. Diyebiliriz ki onlara, "ey öğrenciler siz okulunuzdan, derslerden, hatta öğretmenlerden memnun musunuz?"; "Mesela Türkçe ve edebiyat derslerini kaçınız seviyorsunuz?", "matematiği ve fen derslerini 'üniversiteye girebilmek için çok önemlidir'in dışında sevgiyle ve ilgiyle kaç kez kucakladınız?" "Sıralarda çocukluğunuz ve gençliğinizin en güzel yılları geçerken sıkıntılı, gergin, korku dolu gibi mutsuz duygular mı çoğunluktaydı, yoksa edebiyat dersinde okuduğunuz bir şiir ömür boyu her hatırladığınızda içinizi mi ısıttı?". "Kaç kez herhangi bir konuda görüşünüzü söylediğinizde, 'Otur! zevzeklik yapma' diye uyarıldınız?"

Söylemek istediğimiz şu ki; insan ve birey odaklı bir eğitime bir türlü geçemedik. Daha çok matematik, daha çok fen, daha çok ve ısrarla sosyal bilgi denilen bilgileri öğrenciye verirsek kaliteli ve bilgili yurttaşlar oluruz toplumca zannettik. Ne yazık ki liseye gelmeden okula küsmüş, bezmiş çocuklar bulduk karşımızda. Bilgi edinmeyi, öğrenmeyi ve bunu kullanabilmeyi öğretemedik çocuklarımıza.

Bazılarını üniversite okutmakla övünsek de, bazıları aralardan sıyrılıp evrensel ölçüde ünlense de, eğitimde alarm zilleri çalmaya devam ediyor.

İnsan bir poşet torbası değildir ki içini açıp ders bilgileri dolduralım...

 
Toplam blog
: 2
: 417
Kayıt tarihi
: 02.03.07
 
 

Emekli öğretmenim. Gençlik yıllarımdan beri hep yazmak istemişimdir. Belki defalarca yazmaya koyulma..