Önce kendini tanı...

25.06.2014

Duyarlı okullarımız öncelikle öğretmenlerine değer vererek onların yaza iyi bir şekilde başlamaları ve yeni dönem için enerji depolamalarına katkıda bulunarak seminerler düzenliyor. İşte bu seminerlerden birinde; NLP ile bakış açımızı değiştirerek, temsil sistemlerimizi tanıyor ve sağlıklı iletişim becerilerine kuşbakışı bakıyoruz.

Hayatımızda yer alan bildiğimiz, bilmediğimiz birçok çapa mevcut ve çapalar duygu durumuzu değiştiriyor olumlu ya da olumsuz bir şekilde…

Beynimize bir köpek balığı atarak problemlerden, uzaklaşmaktansa içine atlamak, boğuşmak ve onları yenmek gerekir. Problemimiz çok ve çeşitli olabilir. Ümitsiz olmayın. Onları tanıyın, organize edin, kararlı olun, daha çok bilgi ve yardım desteği ile onlarla savaşın. Beyninize bir köpekbalığı atın ve nelere ulaşabileceğinizi o zaman görün…

Kendini tanıma, öncelikle insanın iç dünyasıyla, başka bir deyişle kendisiyle iletişime

geçmesidir. Olumlu, olumsuz iyi kötü yönleri ile iletişime geçmesi gerekir kişinin, en çok yaptığımız hatalar ise; farz etmeler- yanlış anlamalardan uzak durmaktır.

Sağlıklı iletişimde yargılamadan gözlemlemesini ve çözümlemesini gerektirir. Duygusal zekânın temelinde ünlü yunan filozofu Sokrates’in de söylediği gibi “kişinin kendisini tanıması yatar.” Güçlü ve zayıf yönlerini bilen kişi geliştirilmesi gereken yönlerini bilir böylelikle kişi kendi duygu ve düşüncelerini bilince yapıcı ilişkileri kurabilir.

Günümüzün teknolojik gelişmeleri iletişim kurmayı dahası sağlıklı iletişim kurmayı bazı bakımlardan kolaylaştırırken bazı yönleriyle ruhsuzlaştırarak, sanallaştırmıştır.

Sağlıklı iletişim kurmanın ilk koşulu güvendir. Çağındaki gelişmelere gözlerini kapatmama, çevrede olup bitenlerle ilgili olma, gelişmeler hakkında bilgi sahibi olma; bireylerin kendilerine ve diğer insanlara güven duymalarına ortam yaratır.

Dünyaya geldiğimiz yıllarda atılır güven duygusu. Güvenli davranan kişi aktiftir. Kendisine ve başkasına saygılıdır. Güvene dayalı bir iletişimde hem kendi istek ve dileklerimizi ifade eder, hem de karşımızdakini önyargısız dinleriz.

Empati Yeteneği

Başkalarının duygularını ve bakış açılarını kavrayabilen kişiler, etrafındaki insanların gereksinimlerini çok iyi anlar ve karşılarlar.

Bir Kızılderili özdeyişi der ki; Ey tanrım beni otuz gün bir kişinin pabuçları içinde dolaştırmadan onun hakkında karar vermeme izin verme.

Etkin (Aktif) dinleme

Aktif dinleme, iletişimde bulunduğumuz kişiye akıl vermek, yol göstermek ya da onu eleştirmek değildir. Örneğin, “yaptığın çok ayıp”, “herkesin başına gelir” gibi.

Empati yaparak dinleme ve onu beden dilimizle olsun bakışlarımızla olsun anlamaya çalıştığımızı, yardımcı olmaya çalıştığımızı kişiye fark ettirmeliyiz.

İletişimde Anlamayı Test Etmek(Geri Bildirim)

Geribildirim bize aynadaki yansımamızı gösterir. Bir bakıma, diğer kişiler bize bir ayna tutarlar. Aynaya hangi tarafınızı gösterirseniz, o tarafınızın yansımasını alırsınız.

Geribildirimler birkaç şekilde olabilir.

. Karşıdakine bakış şekli

. Kişinin beden hareketleri

. Kişinin sözlü olarak söyledikleri ve sessiz kalma şeklinde gösterirler.

İletişim Becerisinin Eğitimle Geliştirilmesi

İletişim becerisi kişilerarası iletişimde diyalogun yönünü ve gidişatını etkiler.

Empati yapılan hataları düzeltmek, dinlemek, esneklik ve hoşgörü; gerek ailemizle gerekse siz değerli hocalarımızın öğrencilerle, iş arkadaşlarınızla olan iletişiminizde değer vermek o kişiyle empati kurmak kıymetlidir. Fakat bir o kadar kıymetli bir şey daha var ki o da aile ilişkilerini geliştirmeye yönelik danışmanlık hizmetleri verilmesi.

Covey’ in de dediği gibi ‘önce anlamaya çalışın sonra anlaşılmaya.’ Mutlak doğrularımızın olması kendi değerlerimize saplanıp kalmamız derinliği olan iletişim kurmaktan mahrum olmamıza vesile olur.

Hangi okuldan mezun olursak olalım. Sadece unvanımızla, mesleğimizle ön planda olmanın dışında ona hobilerimizi de ekleyerek kendimizi bir koltuğa bağımlı kalmadan mesleğin dışında da yaşam alanları bulmalıyız.

e-mail:belginturan@gmail.com