Önce şehirlerinizi temizleyin..!

Demokratik Toplum Partisi (DTP)'nin varlığı, Türkiye Demokrasisi ve toplumsal barışı açısından gerekli ve yararlı.. Fanatik uluşçuluğu kendine ideoloji olarak seçmemiş herkes de aynı fikirde. Kürt vatandaşların siyasi alanda temsili, mücadelenin illegal alandan kurtarılması anlamında önemlidir çünkü.. Bu bakımdan AYM'nin DTP'yi kapatması, ülkenin aydınları tarafından mahzurlu bulunuyor.. Doğrusu da budur.

Şunu da yine herkes biliyor ki, bu parti PKK'nin legal-siyasal alandaki görüntüsüdür. Devlet de bunun farkında; ama yukarda saydığım gerekçelerle, aklı başında herkes, bu partinin varlığının devamından yana duruş sergiliyor..

İyi de nereye kadar..?

Yukarda saydığımız haklı gerekçeler, DTP'nin Türkiye Demokrasisi içerisinde kendini layüsel (sorumsuz) addedecek kadar şımarmasını mı gerektiriyor..? Sorumluluklarını unutup, "adımız yeter" gibi bir tavır içerisinde kendi görev ve sorumluluklarını yok sayması mı lazım..?

Kürtleri temsil etmek iddiası, kürtlere "hizmet etmemeyi", üstlendiği görevlerini yerine getirmemeyi bir hak mı yapıyor..? Kürtlerin size verdiği belediyeler de, insanlarınıza hizmet üretmeden, sadece Devlete ve Hükumete karşı durarak politika yapılır mı..?

DTP, elinde bulundurduğu belediyeleri AKP'ye kaptırmaktan korkuyor.. Ak Partinin belediye hizmetleri konusundaki olumlu sicili, Başbakanın belediyecelikteki başarısı, DTP' de büyük bir telaşa neden oluyor: Ya bu halk bizim yerimize AKP yi seçerse..? Ya Diyarbakır elimizden giderse..?

Bir siyasi parti olarak bu kaygılarınız normaldir ancak buna mani olmanın yolu bu mudur..? Sen hizmet üretme, aldığın paraları şehrin hizmetinde değil de kim bilir nerelerde kullan, Başbakanın dediği gibi, şehrini pislik götürsün ama sen, "Ben kürt partisiyim, bana oy vermeye mecbursunuz.." gibi bir dayatmacılığa bürün..!

Demorkarisinin fazileti şudur: Hiç bir vatandaş hiç bir partiye "mahkum" değildir.. Herkes hür seçimiyle kendisine hizmet edeceğine inandığı siyasileri seçer.. Bunu siz yapamıyorsanız, yapabilecek olanları getirir başa..

DTP kendi halkına bu özgürlüğü tanıyor mu..? Sorunun bu yönü pek de dile getirilmiyor.. Ak Parti iktidarına karşı olan tüm siyasiler için, DTP'nin karşı duruşu sessizlikle karşılanıyor.. Belli ki CHP de, AKP yerine, oralardaki belediyelerin DTP de kalmasını tercih ediyor.. İllegal kışkırtamlarla çoluk çocuğun sokağa dökülmesineden siyasi anlamda kazançlı çıkacaklarını umuyorlar..

DTP aklını başına almalıdır.. Gerçekten niyetleri hizmetse; Kürtlerle ilgili sorunların çözümü ise, bugünkü ortam ve bugünkü iktidar onlar için de en iyisidir. Ama, bir siyasi parti kimliği edinmiş, TBMM'de temsil hakkı kazanmışken, bunu istismar ile, çalışmayı, hizmeti ihmal ederseniz, sizi "bizim halkımız" dediğiniz "halkımız" ordan indirir. O zaman da "Kürt insanı temsil edilmiyor.." gibi, abes bir söyleme giremezsiniz.. Kürt insanını temsil edenlerin mutlaka DTP'li olması gerekmiyor zira..!

Elinizde bulunan belediyelerde "belediyecilik" yapmak yerine başka işlerle uğraşmaya devam ederseniz, 29 Mart seçimlerinde, "açık oy, gizli tasnif" usülü uygulanmayacağına göre, haklı olarak hizmet isteyen insanlar sizi oradan indirecektir.. Bunu insanınıza "saygıdan" dolayı yapmıyorsanız, sözünü ettiğim "kaygıdan" dolayı yapın; şehirlerinizdeki "pislik" leri temizleyin bir an önce..!