Önce Vali, sonra Diyanet, Başbakan’ı yalanladı…

Önce Vali, sonra Diyanet, Başbakan’ı yalanladı…

“Başörtülü bacılarımıza saldırdılar”

“Camide içki içtiler”

“Camilere ayakkabı ile girdiler”

Bu sözler;  Başbakan’ın “Gezi Olayları” sonrasında düzenlediği mitinglerde sıkça kullandığı sözlerdi. Başbakan her gittiği yerde aynı cümleleri kullandı.

Gezi olaylarına katılanlar itibarsızlaştırıldı, dinsizleştirildi. Eyleme katılan, katılmayan insanlar; palalı, eli sopalı, ne olduğu, kim olduğu belirsiz(!) insanların hedefi haline getirildi.

Gezi olaylarında doğrudan ya da dolaylı olarak yer aldığı belirlenen ve suç işlediği iddiasıyla gözaltına alınan eylemcilerle ilgili tutuklamalar ise devam ediyor.

“Başörtülü kadına saldırı” olayının mağdurunun şu anda ne durumda olduğunu doğrusu merak ediyorum. O kadın, olayın olduğu günlerin ertesinde bir gazeteye röportaj vermişti ve ben de bu köşemden (http://blog.milliyet.com.tr/basortuye-saldiri/Blog/?BlogNo=419135)   bu konuda bir yazı yazmıştım. Zaman ilerledikçe,  bu kadının da reklam ve siyaset oyuncusu olduğu kanaatine vardım.

İstanbul Valisi Mutlu, geçtiğimiz günlerde “Kabataş’ta meydana gelen başörtülü kadına saldırı konusunda kamera kayıtlarında bir görüntüye rastlayamadık” dedi.  Aaaaa. Ne kadar da güzel. Ama güzel olduğu kadar da ilginç.

Neden ilginç?

Vali Bey bunu açıklamak için yaklaşık 40 gün bekledi de ondan.

İstendiğinde bir olayın failini 3-5 günde bulabiliyorken, başörtü saldırısının düzmece olduğunu, siyasi bir malzeme olduğunu, kısacası büyük bir yalan olduğunu 40 günde ancak açıklayabildiler. Böylece Vali, Başbakan’ın da bu konuda yalan yanlış sözlerle halkı aldattığını resmileştirmiş oldu.  Vali’nin; “yarın bir yerden bir kamera görüntüsü v.b. çıkarda, o zaman olay netleşir, biz de saldıranları öğreniriz, gerekeni yaparız” ifadesindeki beklenti gerçekleşirse, o zaman 75 milyon insana yalan yalan söyleyen Başbakan aklanmış olacak…

Camide içki içilmediğini cami imamı defalarca ifade ettiyse de, Başbakan imamı yalancı çıkarmıştı. Her fırsatta içki içildiğini haykırdı durdu. Onun bu haykırışının incelemesini de Diyanet ancak 40 günde yapabildi ve dedi ki; “camide içki içilmemiştir, ancak camiye gelelerin içinde sarhoş olanlar vardı”

Şimdi gel de çık işin içinden…

Diyanet İşleri Başkanlığı şunu mu demek istedi:

1.  Camide içki içilmedi, Başbakan yalan söyledi!

2. İçeride sarhoş olanlar vardı. Biber gazını yedikleri için camiye son süratle daldılar. Ben de hız sınırını aştıklarını görerek bizzat hepsine alkol metre üflettim ve alkol aldıklarını tespit ettim.

Doğru söze ne denir..