Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '10

 
Kategori
Siyaset
 

Öncelikle beyin göçü önlenmeli

‘D.B. pırıl pırıl çağdaş bir genç, orta öğrenimini büyük bir başarıyla tamamladıktan sonra, üniversite giriş imtihanlarını da dereceye girerek kazanıyor ve ODTÜ Elektronik bölümünü dereceyle bitiriyor. Daha o devirde bazı cisimlerin görüntülerini bilgisayara aktarabilecek kamera sistemini geliştiriyor. Uzaktan kumandalı robotlara bir takım entegre devreler takarak robotlarda gelişmelere yol açacak sistemler buluyor. Müzik konusunda bir takım elektronik gelişmelere yol açacak çalışmalar yapıyor. Doktora, Master yapıyor. Çalışmaya gelince, ‘fazla vasıflı eleman gerekçesiyle’ ülkemizde iş bulamıyor. Sonuçta olayları takip eden ABD ye ait üç ayrı üniversiteden teklif alıyor. D.B. bugün ABD de yaşıyor. ‘Green Card’ sahibi, Yüksek bir maaş alıyor ve trilyon liralık evde oturuyor. Hayatını yaşıyor. Buluşlarından ve üretiminden ABD faydalanıyor’.

‘N.P. Gıda Mühendisi, dalında çok başarılı, Dünya’ nın yiyecek ve su kaynaklarının tükenmesine karşı çözüm üretiyor. Araştırmaları ülkemizde hiç ses getirmiyor. Ancak ‘Suyun arıtılmasıyla’ ilgili bir deneyi NASA tarafından uzay istasyonunda başarıyla gerçekleştiriliyor. Bir çok ülke emrine ekipler vererek çalışma imkanları öneriyor. Başarı ödülleri alıyor. Ülkemizde ilgi ve ilgilenen olmuyor’.

‘U.G. Doktor, mesleğinde çok başarılı bir Ortopedist. Ticareti değil, hastaların tedavisini düşünen tipten bir doktor. Ülkemizde değerini bilemediğimiz yeteneklerden. Bu gün başka bir ülkede mesleğini başarıyla icra ediyor ve çok para kazanıyor’.

‘B.A. Dört yıl Turizm İşletme okuyarak üniversiteden derece ile mezun olmuş bir genç. Ülkemizde ancak özel ana okullarında öğretmenlik, garsonluk gibi işler bulabilmiş, çünkü turizm alanları, vasıfsız elemanlar tarafından paylaşılmış durumda. B.A. bu gün yurt dışına açılmış ve ABD ye ait tüm Dünya ülkelerinin turizm elemanlarına eğitim veren bir firmanın eğitim müdürü. Hayatını yaşıyor. Ürettiklerinden dış ülkeler faydalanıyor’

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.

Ne yazık ki ülkemizde okumuş elemanlara araştırmaya yönelik sahalar veya iş alanları yaratacak üretim potansiyeli giderek azalmaktadır. Devlete milyarlarca liraya mal olan bu yetişmiş insan gücümüz çalışma ve yaşama olanağı bulamadığı için ülkemizden ‘beyin göçü’ adı altında dış ülkelere kaçmakta ve bu ülkelerin üretimlerine katkı yapmaktadır. Bu ülkelerin ürettiklerinden payımıza düşeni de milyarlarca dolar borçlanarak ülkemiz için satın almaktayız.

Bir çoklarımız bu kişileri ülkeyi sevmemekle veya vefasızlıkla suçlayabiliriz. Oysa ülkemizde çalışma ve yaşama şansı olmayan bir kişinin yapacağı başka bir şey de yoktur.

Bana göre bu konu, devletin derhal önlem alması gereken öncelikleri arasında olmalıdır. Zamanımızda yedi bine yakın cami inşaatının yanında ancak bunun onda biri kadar okul yapılıyorsa, ileride yetişmesi istenilen gençlerden neler beklendiği açıkça görülmektedir.

Bu gün geldiğimiz noktada insanlarımız bilim ve akıla değil, dua ve kaderciliğe terk edilmektedir. Çağdaş eğitim görmüş, üstün vasıflı kişiler yerine, bazı tekke ve tarikat şeyhlerine biat eden vasıfsız bireyler yetiştirilerek bunlar el üstünde tutulmakta ve bu kişilere büyük maddi imkanlar sunulmaktadır. Ülkemizde bu uygulamalarla adeta bir okumuş insan düşmanlığı oluşturulmuştur. Bu şekilde yetişen gençlerin ileride ülkeyi karanlık bir geleceğe sürükleyeceği de açıkça görülmektedir.

Oysa bir ülkenin ilerlemesi ancak çağdaş eğitim, bilim ve akıl ile mümkün olabilmektedir.

 
Toplam blog
: 106
: 597
Kayıt tarihi
: 13.02.09
 
 

1953 Denizli doğumlu, evli ve iki çocuk babası. Doktor dişhekimi, şimdiye kadar yayınlanmış yedi ..