Öncelikli hedef ne olmalıdır ve nasıl lider olunur?

Bu yaziyi yazmamin sebebi, son gunlerde bazi insanlarin, Cumhurbaskani Sezer, Genel Kurmay Baskani Org. Buyukanit vb.taninmis ulusalci/milliyetci insanlari, zorlama bir sekilde AB ve ABD'nin safinda gosterme cabalaridir.

Bu toz duman icerisinde, dogru ve yanlisi ayirabilmek icin, acilen oncelikli hedefimizi belirlemeli ve yaptiklarimizin, hedefimize ne olcude katkida bulundugunu sorgulamaliyiz.

O halde, oncelikli hedefimiz ne olmalidir?

Bence, ulusalcilar/milliyetciler icin oncelikli hedef, Turkiye devletinin IMF, AB ve ABD’nin vesayetinden kurtarilmasi, tam bagimsizligini kazanmasi ve bolunmekten kurtarilmasidir.

Bu amaca sahip kisi ve kuruluslar, aralarindaki farkliliklari kasiyip, cogaltarak, ne kendilerini lider yapabilirler ne de bu amaci gerceklestirebilirler.

Herkes nasil ektigini bicerse, anti emperyalist cephe icindeki gruplar da layik olduklari seviyeden daha fazlasini elde edemezler. Keskin sloganlar atmak, en dogruyu bilmenin ve yapmanin yerini tutmaz.

Aynasi istir kisinin lafa bakilmaz. Determinizm yasasi, ne tesadufilige ne de lafla peynir gemisi yurutmeye prim verir.

Her alanda oldugu gibi, anti emperyalist cephede de Liderlik sadece liyakatla elde edilir. Anti emperyalist savasa kim daha fazla aklini, bilgisini ve enerjisini katarsa, cephenin lideri olur ve bitiminde de iktidara gelir. Rusya’da, Cin’de, Arnavutlukta, Yugoslavya’da ve Kuba’da Marksistlerin, Libya’da ve Afganistan’da Musluman kokten dincilerin ve 1920 lerde Anadolu’da Kemalistlerin iktidara gelisleri, TESADUFIN veya IYI TALIHIN DEGIL, determinizmin/liyakatin eseridir.

Gunumuzde emperyalizm degismis ve kendini yeni ideolojiler ve araclarla yenilemistir. Neo/yeni emperyalizm, kuresellesme, post modernizm ve dinler arasi diyalog gibi soylemler esliginde, medya, sivil toplum Kuruluslari ve finansal kredi gibi araclar kullanarak ulkeleri ele gecirmektedir. Bu gibi araclara karsi, top, tufek, tank gibi araclar, eski etkinligine sahip degildir.

Akli olan, bu degisimi anlamali ve tarihin dongusunun, dairesel degil, sarmal ve dikey bir dongu oldugunu iyi gormeli, bilmelidir.

Gazete ve TV bilgisinden ote bilgiye sahip olmayan okuma engellilerin, yeni emperyalizmin ne olup, nasil calistigini ogrenmeden, yeni mucadele yontemleri gelistirmeksizin, sadece slogan atarak, basariya ulasmalari soz konusu degildir.

Bu tur davranis ile ne lider olabilir ne de bu savasa bir katkida bulunabilirler. Basma kalip ezberlerle, yeni emperyalizme karsi savas kazanilamaz. En az rakip kadar, akilli, caliskan, cesur olmak ve mucadeleyi, dusmanin kullandigi araclarlave hatta yenilerini icat ederek surdurmek gerekir.

Bu nedenle, okumak, olaylari izlemek kisaca ogrenmek, ogrendigimiz bilgiyi, vicdan, akil ve mantik kullanarak islemek, durum ve sartlarin geregi neyse onu yapmak, yani, makul vicdanla amel etmek, yani Mustafa Kemal ne yaptiysa aynen onu yapmak zorundayiz.

Sevgilerimle.