Öncü altkültürler arasındaki oransallıklar

Pozitifler:

Siborg olabilirlerin % 30’u 2010’da siborg olmuştu. G-7 ülkelerindeki insanların ortalama yaşam beklentisinin 100 yılı geçmesine bunlar çok büyük katkıda bulunacak, aslıa bakılırsa bulunmaya başladı bile.

Japonya’da otomotiv alanında robot çalışan oranı 2010’da % 10 idi. % 100’ü bulması 2100’u bulabilir de, geçebilir de ki zaten o tarihte araba kalmayabilecek. Eğlence ve hizmet robotları G-10/20 için, yani global nüfusun % 10’u için, ev başına 2050’de ‘1 + 1’ olabilir, hatta bu daha da erken gerçekleşebilir, çünkü ekonomik krizler belli bir oranı daha da zengin kılıyor. Bu nüfusa 3. Dünya’nın sınıf atlamışları dahil olabilir ve yüzdeyi arttırabilir. Robotların sıfır zorunlu çalışma saatı yaratması, şimdilik 2500 sonrası bir hayal gibi görünüyor.

10 milyar sabit nüfuslu bir Dünya’da, Dünya dışında sürekli yaşayanların sayısının 10.000’i (yani milyonda biri) geçmesi 2500’ü bulabilir. Ancak, 2100’deki uzaydaki 1.000 kişi, dünya tarihini tüm entellektüellerin etkilediğinden daha çok etkileyebilir ve entellektüellerin şimdiki oranı %o 1 gibi. (Geçmişte %oo 1 idi.) Bu ortalama bir entellektüel için geçerli. Tüm tarihte milyonda bir: 100 milyar kişiye 100.000 işlevsel beyin. Onları silin, tarihi de silmiş olursunuz. Bu altkültür, önümüzdeki 500 yıl içinde, insan evrimine pozitif etki yapacak şimdilik biricik alan, ölümsüzlük bile insanda ters evrim yaratabilir. Uzaycı milyonda ya da on milyonda birlik oran, evrim tarihini değiştirebilir, değiştirmeyebilir de.

Çok değil 2025’te, Dünya tarımının % 50’si GDO’lu olacak. Eğer gerçek sayılar saklanıyorsa, belki şimdiden oldu bile. 2050 veya 2100’de % 100 olur. Araya global makro krizlerin yarattığı siyasal ve ekonomik bozukluklar engel olarak girebilir, çünkü çekirdek araştırma maliyetleri oldukça yüksek.

Yapay zekanın yapmadığı, insanın 5 duyu-dilinden hiçbiri 2010’da kalmadı. İnsan zihninin tam simülasyonu için 2035 tarihi verildi. Yapay zekalar hiçbir zaman insanlaşmayacak, tam tersine insan insan-dışılacak, daha doğrusu şimdiden insan-dışılaşmakta.

Siberuzay olarak internet erişim oranı global nüfusta % 50’de bir duralar, en çok % 75’te durur. Bu iyimser senaryo. Kötümser senaryo: İnternet 2015’te çöker, erişim oranı % 10’a düşer. 2010 oranı % 25.

2010-2020 arasında ilk 10-100 ölümsüz adayı oluşturulacak. Bunların hiçbiri 2500’de sağ olmayabilecek. 2500’de sağ olabilecek ilk kişi 2200’de yaratılabilir. Araya kesin en az bir bilimsel çöküş dönemi girecek.

Bilgisayar donanımsal sınıra dayandı. Asıl sorun yazılımda. Deha çıkmaması ve yazılımcıların sıradan zekalı insanlar olması (yapay zekacı Kurtz dahil), yeni bir yazılım türü beklentisini henüz sıfırlıyor durumda.

Nanoteknoloji ilerlemesi, kuramdan uygulamaya, malların satılış yaşamı kuralı uyarınca, en az 50 yıl daha sürer. Düşünün ki bugünün olmazsa olmazı cep telefonu 1946 icadıdır. Bunun dışında nanoteknoloji de şimdiden atom sınırına dayandı. Atomaltı nanoteknoloji için konuşmak için çok erken. Bu, epistemolojik açıdan 2 paradigma kritik eşiği ötesi ediyor.

Negatifler:

Avrupa’da 1300’lerde salgın hastalık 30 yıl gibi kısa bir sürede nüfusun üçte birini öldürmüştü. Gelecek aday salgın hastalık için öngörülen sayı 7 milyar kişide 300 milyon ölü. Ancak bu belli bölgeler için % 10’un üzerinde nüfus yitimi demek olabilecek.

Kıtlık, global nüfusun üçte birini öldürse bile, bunun çok azı G-10/20 mensubu olacak.

İronik olarak susuzluk da öyle ama tümüyle tektonik ironi nedeniyle.

AB için 2100’e dek 1 veya 2 Çernobil bekleniyor. Her ikisi de sabotaj olabilir, Çernobil’in olmuş olabileceğince.

Burada (makro global krizlerde) ana sorunsal, G-8’in % 10 nüfusunu oluşturan eski 3. Dünya’lılar’ın, eski 1. Dünya’ya karşı tavrının ne olacağı. Şimdilik uyruklaşıyorlar. Başkaldırırlarsa, bir devrim umulabilir ama geçici oluŞerh:

Bugüne dek negatif öncü altkültürler dahi çıkarmada en önemli kültürel etken olageldi. Ancak durum tersine dönmüş olabilir. NASA, CERN ve İsrail, Einstein çıkaramıyor ama değişik dehalar olumşu olabilir.

Pozitif altkültürler çok kırılgan. Örneğin 2007 krizi ertesinde, 2008 ve 2009’da yeni robot talebi neredeyse % 50 oranında düştü. Uzay çalışmaları tavsadı. En ironiği, ekonomiye gerçek bir yük olacak olan siborg üretiminin, ekonomik artı değer alanı sanılıp, bu alanda üssel ilerlemeler kaydedilmesi. Tarihsel yanılsamalar ilk kez gözlenmiyor tabii ki.