Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '10

 
Kategori
Tarih
 

Öncü Altkültürlerin Nihilizmi

Nihilistler 19. Yüzyıl’da yaşayan Ruslar’dı. Anarşistler ve Bolşevikler’le birlikte, Ruslar’ın 50 yıl gibi göreli kısa bir süre içinde Ruslar’ın tarihe kazandırdıkları özgün siyasal düşüngülerden birini savunuyorlardı.

Nihilizm hiççiliktir. Nihilistler, varolan koşullarda (Rusya Çarlığı’nda ve mujik kitlesinde) yapılacak hiçbirşey olmadığını savunurlar. Olağan-ortalama insanlar için bu durum, sağduyuya aykırı gelse de, kaybedilmesi kesin olan bir savaşın sonlarına olanki durum gibi, hiççiliğin gerçekten ve kesin geçerli olduğu durumlar vardır.

Hiççiler, bu durumda, daha çok 100 yıl sonraki Kamikaze pilotları benzerleri gibi davrandılar. Ölüme kafa üstü daldılar ama kendilerine kazanacak veya kaçacak herhangi bir nokta hakkı tanımadan... Anarşistler, onlardan biraz daha ilerideydi, kendilerine epsilon hak tanıyorlardı. Bolşevikler ise, kendilerine birden çok hak tanıyıp, sonunda ilk dünya devrimini başardılar.

Rusya 1910’dan sonra, Dünya 2010’da biraz nihilistlerinkine benzer bir durumdayız. Önünümüzde 4 tane makro global kriz bizi bekliyor ve BM global programlarına karşın, son 30 yıldır fren niyetine hiçbirşey yapılmadığı gibi, duvarlara doğru daha çok gaza basılıyor. Örneğin, en sonki Meksika Körfezi BP faciasının olacağı belliydi, oldu, 4 ay geçti ve facia aynen sürüyor.

Öncü altkültürlerin veya kültürlerin ortaya çıkış nedenleri arasında, bunların bu türden krizleri aşmakta yararlı ve aracı olabilmeleri vardır.

2. Sanayileşme’nin 9 öncü altkültürü de, hem bitmekte olan 1. Sanayileşme’nin, hem de oluşmakta olan 2. Sanayileşme’nin krizlerine deva olabilecek durumda ortaya çıktılar. Hatta bir bakıma, bir bölümünün ortaya çıkarılış nedeni ve iddiası da buydu.

2. Sanayileşme’nin 60. yılında tarihsel momentlere bir bakalım ve durum nasıl, onu irdeleyelim:

Bugün insanın maddeli-bedenli zeki-canlı olmasındaki evrim yolunda, bir tek yapay zeka – ölümsüzlük sentezi / melezi olan, yazılım-ölümsüzlük yolu, bizlere bir alternatif sunuyor. Gerisi, insanı milyarlarca veya trilyonlarca yıl daha olduğu gibi bırakabilir ki insanın şimdiki durumuyla kendini er geç yok edeceğini 1945’teki 2 atom bombasıyla gördük. Bunun da tek panzehiri 1957’de başlayan uzaycılıktı ama o çok yavaş ilerliyor, çünkü tüm altkültürler arasında para kazandırmayıp, para kaybettiren tek iş alanı durumunda.

Bu durumda 8-8, 5 öncü altkültür, bizi nihilizme götürüyor demektir. Kaldı ki önümüzdeki global krizlerin dışında, bu özgün altkültürler de kendi içyapıları nedeniyle krize neden olabilirler. Örneğin ölümsüzlük, nüfus artışı durmasını engelleyebilir. Örneğin nanoteknolojicilik ve bilgisayarcılık, nadir metallerin tükenmesini çok daha önce bir tarihe alabilir ki 2010 itibarıyla Çin, elindeki ender metallerin ihracatını kıstığını açıkladı.

9 öncü altkültür, bugün ve burada global evrimin dinamiğini en güçlü olarak itiyor konumda ama bu böyle gidecek diye bir garanti yok. Kendilerini devrimci sayan Bolşevikler’in ilk dünya devrimini gerçekleştirdiklerinde, 1917-1992 arasında nasıl karşı-devrimci duruma dönüştüklerini gördük, özellikle de 1917-1922 arasında. Şerh: Burada temel bir gözlem ve tümevarımsal kabul var: Genel olarak kitle değişime karşıdır ve tam olarak gerçekleştirilmeyen değişimler, geri tepen yay gibi, başlanılandan daha geri bir duruma gitmeye neden olabilir.

Genel düşünce eğilimimiz, global kriz karşı-devrimlerinin bu 9 öncü altkültürün, kitlenin ancak epsilon bölümüne devrimci bir nitelik kazandıracağı ve geriye kalanını geri tepeceği ve geriye gideceği biçiminde ki bu da neden şimdiden 22. Yüzyıl’ın oldukça durağan geçeceğini düşündüğümüzü açıklar.

Burada bir gelecekbilimcinin işlevi, olacakları önceden öngörerek, bunu yapabilecek kritik kişileri kritik noktalara sevketmek ve epsilon ve limit sıfır müdahalelerle o krizleri engellemek olabilir ki bu metnin arzulanan işlevi budur. Metin okurlarca okunur, bilinçaltlarına girer, orada tohum gibi filizlenir ve 2. ve n. kuşakta kültürlerle ve altkültürlerle aktarılmış olarak, ayın zamanda evrim geçirmiş olarak, yeni düşünceler ve davranışlar biçiminde filizlenir. Bizim devrimcilik anlayışımız budur: Yavaş, uzun ve kalıcı. Örnekse, ilk dünya devrimi 5 yıl sürdü ve 70 yıl dayandı; oysa Neolitik Devrim epey binyıl sürdü ama tüm tarih boyunca dayandı ve Dünya Sistemi’ni, dolayısıyla gelecekteki 5.000 yıllık artı-değer Dünya Sistemi’ni de yarattı. Bugün yazı varsa, o sayede var. Yazıyı kaldırın ve geriye hiçbirşey kalıyor mu diye bir bakın. Bu yeni ve uzun sürebilecek devrimsel sürecin de, kalıcı duruma getirilebilmesi için, global topluma yazı denli vazgeçilmez yeni / artı-değer kültürel / zihinsel artı-değerler eklemesi gerekir diye düşünüyoruz. Bunun nasılları ayrı bir metnin konusudur.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..