Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '08

 
Kategori
Haber
 

Önder Sav, gerçekleri söylerken;

CHP genel sekreteri, kırk yıllık arkadaşıyla görüşüyor. Görüşme sırasında, arkadaşının hacca gitme isteğine espirili bir yaklaşım yapıyor. Bundan doğal ve gerçek bir şey olamaz. Sözde CHP'li gibi gözüken Mustafa Sarıgül'ün basına da yansıyan tepkilerini çok yanlış ve çıkarcı bir anlayış olarak görüyorum. Önder Sav'ın arkadaşı da zaten, Önder Sav hakkında konuşurken, kendisini sevdiğini, siyasetimizin temiz siyasetçilerinden biri olduğunu belirtiyor.

Önder Sav'la birlikte Hac konusu açılmışken , bu konuda bir takım anektodları ortaya koyalım.

Anadolu köylüsü, tüm giderlerini harman zamanı ödemek için, kasabadaki esnafa borçlanır. Borçlanırken de, "Harmana" der. Arabistan'ın köylüsü de , kasabadaki esnafa borçlanırken, aynen şöyle der: "Hac kırkımına" der. Hacılar gelecek, onlardan kazandıkları paralarla, borçlarını ödeyecekler. Hac mevsimi o bölge için bir geçim kaynağıdır.

Güneydoğu Anadolu bölgesinin bir köyünde, 35 yıl önce öğretmenlik yaptığım yıllarda, köyde 25 yaşın üzerindeki tüm köylülerin hacı olduğu dikkatimi çekmişti. Hacca gitmek için hali vakti yerinde olmak gerekiyor. Köyün hacılarının çocukları da benim öğrencilerimdi. Deftersiz, kalemsiz ve önlüksüz. Onların bu ihtiyaçlarını ben öğretmen maaşımla karşılıyordum. Haca giden köylüler hakkında hac sırasında yapılan davranışlar anlatılırken, hac sırasında bir çok hırsızlıkların yapıldığını bizzat kendileri anlatıyordu.

Kısacası, bizim insanımız uyutuluyor, uyutulmaya devam ediliyor. Hacca gitmeyeyin, yoksullara yardım edin, bir garibanı evlendirin diyenler yadırganıyor. Toplum olarak bir ikiyüzlülüğü yaşıyoruz. Özellikle Mustafa Sarıgül'ün bu konuda basına yansıyan davranışlarını çok çok yadırgıyorum. Mustafa Sarıgül'ün, CHP' de bir iş olamaz diye düşünüyorum. Sarıgül'ün davranışları şuna benziyor: "Gittiğin yerde insanlar şaşı ise, sen de bir gözünü kapat" demek istiyor. Böyle bir davranışın bilimsellikle, ülke çıkarlarıyla, inançla ilgisi olamaz. İnsanımız aklını kullanmak zorundadır. Aklını kullanmaktan kimseye zarar gelmez. Dini kullanmak en kolay olanıdır. Yüzyıllardır, siyasi iktidarlar, ekonomik güçler, dini kullanıyor, dinle iktidar oluyor. Gerçek anlamda sömürülen ise din maskesiyle halk ve emekçi kesim.

Basına yansıyan, bunu kullanmaya çalışanları kınıyorum. Önder Sav'ı ise kutluyorum. Oy uğruna, siyasi çıkar uğruna takkiyye yapanları ise, ülkemizin çıkarlarını, kendi çıkarları yönünde kullandıkları için kınıyorum.

Bazı,basının da bu konuda tavırlarını da, gerçek anlamda yadırgıyorum. Doğruyu söylemek, siyasi rant yaratmayabilir. Atatürk de siyasi rantları düşünseydi, çağdaş devrimleri yapamazdı.

Mustafa Sarıgül, bu tavırlarıyla Chp'li olamaz. O tavrını koymuştur. Onun siyasi arenadaki yerini kısa zamanda görürüz.

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..