Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '10

 
Kategori
Sevgililer Günü
 

Ondört şubat...

Ondört şubat...
 

Bilirim Her Acı Zamansız Gelir..Gelir de İçimi Benden Alası Gelir..Sevmekle Yetinmek İnan ki Zor Gel


Hayatın dört bir yanını saran bir sevgi sıcağının bestesi miydi aşk. Yoksa her günün en güzel geçirerekten dile gelen bir gün müydü. Sevgiyi idrak edebilen, ettikçe de aşkın alevinde kavrulabilen birgün değil ömür vadedebilen, ömrünce yaşanılan mıydı. Seneler, aylar, günler, birbirini kovalarken günlerin içine savrulmuş zamana dayanmış gibiyiz her an. Nerede o mis kokulu leylaklar, nerede o mis kokulu gönüller, ucu bucağı bilinmeyen, dilden dile divane olan erler nerede... Aşkın kıvılcımında sürüklenenler nerede. Sevginin değeri sadece birgüne has değil birlikte, beraberce, kol-kanat gerilen bir gülüşün veda ettiği onca emek sonsuza kadar uzanıp sevilendir sevgili... Sevgili Allah'ın bizlere sunduğu efendimiz (s.a)'e olan sevginin yansımasıyla çoğalıp her bir yana savrulandı sevgili...

İçinde beslediğin düşlerin, hayallerin bir taraftan zincire vurulurken, özlemin içinde haps olmuş, dünyaca bilinen bilindikçe anımsatılan günün anısına hergün olmasada, bugünde ömrünü heva edecek kadar adil sevgili nerde sonsuzluğa uzanan. Bir damla gözyaşıyla sıralanıp okyanusu oluşturan bir su, yanağından süzülürken, damarlarında akan kan gibi, kalbin aheste aheste süzülürken, titreyişi bir umut hale getiren sevgili nerde... Seni sende bekleyiş gibiydi herşey, sevgili bugüne has değil ömrünce bir bekleyişti...

Sözlerin ardı ardına sıralandığı şu körpe günlerde, bir umut olsa da bir çırpıda acı olan herşeyi yok edebilecek sevgili, matem tutmuş gibiydi sanki... Kimileri herşeyi başarmış gibi gözler önüne serilen, sensem dört duvar arasında kilitlenmiş bir başına çekip gitmek istersin gibi... Kurtar beni ey sevgili takatim kalmadı şu dünyada diyerek mırıldanırken gözlerinde süzülen hem damla yayılıyor etrafa. Son nefesimde senin özleminle çığlıklarım koparken bekleyişimde feryat ediyordu...

Sadece bir umuttu bekleyiş... İstediğimin ucunda sevdanın koynuna konup keşfetmekmiydi. Deli-dolu bir masal, bir anıyla başlayıp sosuzluğa baş koymakmıydı sevgili...

Ben senin için neler yapmam ki, sana ömrümü heva edecek kadar adil, yürekli bir haldeyken ama sen sen ne yapabilecektin sevgili... Beni benden alıp sevebilecek kadar yüreğin, sevebilecek kadar derin mi sevgin sevgili... Bugünü tek bir bir gün değil, hergünümüzü bilip de her an yaşatabilmekti.

Sevdanın ateşine baş koymuş, senelerce bu özlemin içinde sevginin hasretinde, seni bulan gönlüme bir taht kurdun sevgili... Saraylar gibisin, sular gibi berrak, saf, tertemiz duygularımla sana geldim sevgili...

"Ondört şubat değil sonsuzluğa dalıp ömrümü sana heva ettim sevgili... "
hacer teke

 
Toplam blog
: 360
: 1251
Kayıt tarihi
: 12.06.09
 
 

İnsanlar için en güzel hediye, hiçbir masrafa ihtiyaç göstermeyen tatlı bir  gülümseyiştir. Hz. S..