Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '14

 
Kategori
Deneme
 

One minute

One minute
 

Dinlemek için susmak gerek,


ÖZÜR DİLEMEK BİR MAĞRİFETSE,

ÖZÜR diliyorum ve gözlerimi kapatıncaya kadar dileyeceğim.

ASIRLARDAN beri,

Sabah başlanır gün boyu büyükler, doğruyu ve yanlışın ne olduğunu anlamadan her bildikleri doğruymuş gibi öğretmeye çalışırlar.

Ülkelerde  olay, zayıf ülkeyi fakir, savaş halinde ve içerisi HUZURSUZLUKLA tutmak gerekir ki zengin olan daha çok sömürsün. Buna da isim takmışlar  "güç" ve "politika" diyorlar...

Hayvanlar arasında da kuvvetli, yırtıcı, hızlı olan kazanır. Buna "doğanın" kanunu diyorlar.

"peki, buna ne diyorlar siz okuyanlar söylesin"

İçimde kocaman olan merhametin,

Arkasından yürüdüm, Yaşadıklarımı, yaşayamadıklarımı içimde sakladım, şikayet etmeden üzüntüleri ve gülüşleri arkada bıraktım.

Ben kendime yeterdim,

Hiç kimseden bir şey beklemedim, beklemiyorum, doğrusu bu sanıyorum,

Sevgimi...

Hep verdim karşılığını alıp alamadığıma bakmadan,

Aslında güçlü olmak değildi istediğim,

Ama olmak zorundaydım ve oldum.

Cesaretim iki ye katlandı.

Kendimi hep erteledim. Kimsenin beni

anlamadığını bildiğim halde hayatıma girenleri bana

verilmiş kutsal bir görev olarak gördüm…

Herkesi mutlu etmek zorundayım zannettim.

Benim de mutlu olmam gerektiğini unutmuşum.

Görevim neyse en iyisini yapmalıydım ki vicdanım rahat etmeliydi.

Çevremdeki insanların de bana karşı görevlerinin olduğunu beklemeden kendimi yok saymışım. Çevremdekilerin eksiklerini tamamlamaya çalışırken, onların hatalarını görmeye vaktim kalmamış sanki...

Sanki ben kördüm mü...

Sanki... Adaletleri böyleymiş...

Sanki... dünya da böyle yaşanıyormuş...

Beni üzmelerine bakmadan,  ne hissettiğime aldırış etmeden, karşımda ki ne istediyse,  gülümsedim.

Kendimi nasıl da unutmuşum… Unutturmuşlar aslında,

Paramparça olmuş kalbime, doğruları söylemeye çalışan beynime dur dedim, mutsuz yüzüme SUS...

İster dünyanın diğer ucuna ister uzaya kadar git... Kendini kilitlenmiş hücrelerden çıkarmaya çalışsan da  sen hiç sindir... Uymak mecburiyetinde hissedersin  rahatsızlık vermemek için,

Ne yazık ki yıkık dökük ben...

Kendime haksızlık ettim, kimseye etmediğim kadar.

Bu günden düne baktığımda, duygularımın ezikliği, İşte ben artık özen neye nerde olması gerektiğini biliyorum...Neye yarar...

Gözklerimle gördüm kulaklarımla duydum, bilmediğim aşk bana sormadan hayatıma girerek sinsilik yaptığını,

AŞKLA, sevginin aynı olmadığını biliyorum... Keşke bu dünya çöp yerine Aşkla dolsa,

Her insanın bir keşkesi vardır... Duygularında kendimden özür dilemek arzusu  ve keş kelerim... Ben kendi kendimi affede bile çek zaman gelsin istiyorum...  Huzurlu uykulara kavuşmak... İstiyorum..

Her şeye rağmen kendim one minute diyorum...

Her şeye rağmen yaşam olduğunu ve bir yerlerde yaşamın sesi olduğunu biliyorum...

KENDİMDEN ÖZÜR DİLERİM

 

"Güzelsin, küçük yağmurlar topladın da yüzüne

Sana sığındıkça ıslandı yorgun saçlarım.

Ne olur şakacı bir yıldız gibi geceme gizlenseydin

Gülümseyen, suya düşen ve kalbimi süsleyen

Kırılmış ay parçaları gibi AŞK inseydin..."

 

 
Toplam blog
: 101
: 3501
Kayıt tarihi
: 17.11.13
 
 

Ucunu göremediğim kadar  Özgürlük, Aldırmadan hiç birşeye,  bütün kuralları kırıyorum Ne olursa o..