Önemli bir sonuç doğurmayacaksa küçük suçlarınızı gizleyebilirsiniz

“Suçlular ortaya çıkarılsın” Bütün suçlar ve suçlular mı? O zaman herkesin yakasını tutmanız lazım. Zira hepimizin ufak tefek de olsa bilinen bilinmeyen yanlışlarımız vardır.

Herkes bir şeyler yapıyor; borcunu ödemiyor, çevreyi kirletiyor, hayvanlara kötü davranıyor, insanları rahatsız ediyor falan. Her şeyde ne yaptın gel bakalım dersek dünyada hayat olmaz ki…

Peki ama bunların toplamı hayat kalitemizi düşürüyor… Doğru da bunun çözümü zillere basıp kaçan veletlerin kulağını çekmek değil. Zira o kadar fazla çekilecek kulak var ki elleriniz yorulur, vazgeçersiniz.

Eğitim diyorlar ya, işte bu… Yok kuralları uygulayım derseniz işin içinden çıkamazsınız. Siz de bütün yanlışlarınız, hatalarınız, suç ve günahlarınız için kendinizi sorgular itiraf ve pişmanlık girdabına girerseniz olmaz. Ucu başkalarına dokunmayan (dokunsa da fazla önemli olmayan) ya da kendinize karşı sizi sadece üzen(sonuç doğurmayan) küçük suçlarınızı unutun gitsin. Burada dürüstlüğe gerek yok.

“Muhtarın oğlunun kafasına taş attım ama değmedi” Değseydi… Ama değmemiş, artık bunun konuşulacak neyi var… Söylediğinizde noluyor biliyor musunuz? Herkes muhtarın oğluna taş attığınızı öğreniyor. “İsmail’i öldürmeyi düşündüm” Ama öldürmemişsiniz daha bunun konuşulacak neyi var. Selim’in diş fırçası kaybolmuş. Kırılmıştır denildi, Selim de tamam dedi. “Hayır, ben aldım”

İtiraf normalde mantıksız, insan yediği haltı açık eder mi “Ceyda ile yattım” Suçlarını itiraf etmeyi de anlamıyorum. Ha ortada bir adaletsizlik varsa ve vicdanın seni rahatsız ediyorsa tamam. Hayatın yarısı gizlidir. Suç hata günah dediğimiz şeylerin çoğu zaten dünyanın halleridir. Kendinize yaparsanız kendiniz başkasına yaparsanız başkası görmeyip geçecek. Kızın biri otobüste başımdan şapkamı aldı “Kel misiniz diye bakacaktım!”