Önemsiz trafik kazası ve sonrası

Arabanızda duran trafiğin içinde bekliyorsunuz. Belli ki, ileride bir kaza olmuş ve içinizden " önemli bir kaza olmamasını " diliyorsunuz. Yarım saat sonra, polis gelip kaza alanı boşaltılmış olacak ki, yol açılıyor ve yaklaşık beşyüz metre ötede yana çekilmiş iki araba görüyorsunuz. Önünüzde gidenlerin de yaptığı gibi yavaşlıyorsunuz, kazanın büyüklüğünü inceliyorsunuz. Arkadaki arabanın öndekine vurduğunu görüyorsunuz. Arabanın birinin farı kırılmış, diğerinde de tamponda bir çatlak. Yarım saat sudan bir sebepten beklemiş olmak sizi çileden çıkarıyor.

Böylesine sıradan bir trafik kazasının ana yollarda trafiği tıkamasına sık sık tanık oluyoruz. Uzun süre trafikte takıldıktan, belki biryerlere geç kaldıktan sonra kazanın önemsizliğini görüp sinirlenmemek olanaksız. Yol açıldıktan sonra, geç kalmış ve sinirleri bozulmuş yüzlerce sürücü potansiyel kaza yapmaya adaylar olarak yola devam ediyorlar.

O sırada önemsiz kazayı yapan sürücüler kendi açılarından haklı olarak arabalarını kımıldatmadan bekliyorlar. Özellikle kazada hatası olmayan, haklılığını kanıtlayacak hiçbir ipucunun yok olmasını istemiyor. Polis bekleniyor. Eğer gecikirse, o zaman vay haline bekleyen sürücülerin. Ya yol tamamen tıkalı ya da 1- 2 şeridi kapandığı için trafik felç oluyor.

Yolda kalan arabaların yitirdiği zamanın değerinin çatlamış tamponun, kırılmış farın değerinden daha çok olduğu unutulmamalıdır. Bu duruma çözüm bulunmalıdır. Ana caddelerde olan önemsiz kazalardan sonra polis beklenmeden yolu açılabilmesini sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bunun için sigorta şirketlerinin ortaklaşa oluşturacakları bir fon sistemi geliştirilebilir.