- Kategori
- Öykü
Onlar ermiş muradına
Bir varmış bir yokmuş… Ne de güzel anlatıyormuş elde kalan sıfırı. Belki de onun için şaşırmıyorum hayatın masallarla bu kadar iç içe olmasına. Hangi hayat verdiğini geri almamış ki…
Hangi ruh, sahip olduğu bedeni bırakıp gitmemiş şimdiye kadar ve ya hangi bardağın dolu tarafı da boşalmamış. Cevap bakış açısında saklı değilmiş, ki benim açısız bakışlarım…
Kısa günün kârı yaşanmış her hayat. Kırmızı başlıklı evladım, kurdun rızkıymış lakin almışım elinden. Tabiatın dengesine müdahil olmuşum kendi tabiatımın dengesizliğinden. Hiçbir yol babaanneye çıkmamış…
Taş gibi kızmış prenses, ironi olsun istediğimden pamuk söylemlerim. Her nefeste daha derin bir uyku, büyüsünden prensin… Ve yakıştıramamışım koca adamları pamuğa, kırmışım dizlerini… Cüceler…
Kendi taşıyamadıklarımı karıncaya yüklemişim. Hasettendir hırçınlığı ağustos böceğinin.
Neden sonra tutunuyorum saçlara, Rapunzel derin bir nefes çekiyor sigarasından, ter kokulu soluklarla; Sıradaki…
Hansel sürmüyor elini dahi, cadı ağlamaklı. İçerden lalettayin yemek kokuları, tuzunu fazla kaçırdığım…
Benimki de öyle bir masal işte, Gretel’in şeker hastası olduğu…
Ve mutlu son…