Onlar KOCAMAN çocuklar ''Mehtap Erel''

Mehtap Erel

Milliyet Blogun söyleşi stüdyosunda telefon çalar..

- Lülülülü lülülü lülülü
- Huriyee telefona bakarmısın canım.. Sabiş abla gecikti garanti o arıyordur..
- Aloo.. Efendim.. Rana hanım henüz gelmediler bir notunuz varsa, gelince sizi arasınlar öyle mi? Tabi efendim iletiriz.. Sizede hayırlı akşamlar..
Aynı anda kapı çalar ve Nuriye kapıya daha yakın olduğu için o yana yönelir ve sessizce mırıldanarak, ''hayret hiç gecikmezdi mutlaka Sabiş abladır.''
- Ding dong ding dong
- Ooo buyurunuz Mehtap Hanımcığım, bizde sizi bekliyorduk şöyle lütfen, söyleşi öncesi dinlenmiş olursunuz..
- Sabiha Hanım yoklar mı?
- Siz yabancı değilsiniz Mehtap Hanımefendi, dün geceden beri kendisinden haber alamıyoruz, ulaşamıyoruz da hatta o gelmiştir diye, kapıyı açtım ki sizmişsiniz..
- Gelir değil mi kendisiyle sözleşmiştik çünkü öğle saatlerinde, yarın bekliyorum Mehtap'çığım demişti..
- Evet sizinle bugün söyleşeceğini bizede haber verdi.. Şu an gelmek üzeredir..
- Ding dong ding dong.. ''Bu garanti odur.''
- Sabiş abla nerede kaldınız? Haberde alamadık sizden, Mehtap Hanım geldi içeride sizi bekliyor..
- Sonra konuşuruz çocuklar.. Siz şu elimdekileri hele bir alın.. Vakit tamamdır.. Hemen söyleşiye geçiyorum...

İyi akşamlar dünya
İyi akşamlar ülkem
İyi akşamlar kızım
İyi akşamlar ''Milliyet Blog Ailemiz''

Ohhh çok şükür, bugün yine bir söyleşide daha beraberiz.. Bu günkü konuğumuz sizlerinde gayet yakından tanıdığı bir hanımefendi, Sevgili Mehtap Erel.

- Sevgili Mehtap Erel, gönlümüze ve söyleşimize hoşgeldiniz.. İnanınız sıcacık iletiniz ve katılımınız yok mu bizi çocuk gibi sevindirdiniz..
Hala inanamıyoruz KOSKOCA Mehtap Erel, bize söyleşmek istediğini bildiriyor dedik.. Özellikle bunun için, o mütavazi yüreğinize teşekkür ediyorum.. Şimdi, herkesin bildiği o sorulara ama kimsenin bilemediği sizin cevaplarınıza yani izninizle söyleşiye geçmek istiyorum?

- Sabiş ablacım ben çoktan söyleşiye hazırım buyurunuz :)

1 - Mehtap'çığım, nasıl bir çocuktunuz?
Cevap: Çok hareketli ve neşeli, azıcık da şımarık sanırım.

2 - Hiç unutamadığınız bir çocukluk anınız var mıdır?
Cevap: Eskiden yerden çöp delikleri vardı. Kocaman demir kapakları kaldırıma yapışık dururdu, kapakları kaldırınca bir bakardınız koca bir çıkur ve çöp kutuları içinde. Birgün patenle kaldırımda gezerken bu kapakların üzerinden geçtim, iştahsız ve o sebeple zayıf bir çocuk olmama rağmen kapağı ağdırıp içeri düşmüştüm. Hayatımın şokudur...

3 - İlk okulda öğrendiğiniz ve severek hatırladığınız bir okul şarkısı var mıdır?
Cevap: 10. Yıl marşı aklımda, şarkı öğretmediler sanırım, hatırlamıyorum, çok trajik...

4 - Çocukluk arkadaşlarınızın arasında ilk aklınıza gelen kimdir?
Cevap: Ebru S. ve Ebru G.

5 - Mahalledeki arkadaşlarınızla hangi oyunu daha severek oynardınız?
Cevap: Yakantop ve lastik (ben de eskimişim ya, şimdiki çocuklar biliyor mu lastik?)

Soru 6 - Hangi komşunuzu sevgiyle hatırlıyorsunuz ve sizi komşunuzu sevmeye iten sebep neydi?
Cavidan Teyze vardı. İlkokul arkadaşımızın annesi. Yurt dışında yaşamış, çok değişik pasta tarifleri bilen annemden oldukça büyük bir bayandı. Çocuklara karşı daima yumuşaktı ve annelerimize de sürekli "çok disiplin de iyi değil" kabilinden telkinlerde bulunurdu. Muhteşem çilekli pasta yapar, evinin dağılmasına aldırmaz ve hep gülümserdi.

7 - Çocukken en çok neyi hayal ederdiniz?
Cevap: Avukat olmayı isterdim, babamla birlikte aynı yazıhanede çalışacaktım

8 - Çocukken en çok sizi neler korkuturdu?
Cevap: Karanlık ve cadılar, o karanlıklarda yiyecekti cadılar az kalsın beni...

9 - Çocukken okuduğunuz ve etkisinde kaldığınız bir kitap var mıdır?
Cevap: 80 günde devrialem. İstersem herşeyi yaparım diye düşünmüştüm bittiğinde.

10 - Çocukluğunuzda gönül hoşluğuyla yaptığınız bir iyilik hatırlıyor musunuz?
Cevap: Sokak kedilerine bakardım, harçlığımla kendime yemek almaz, onları veterinere götürür aşılattırır, süt alırdım.

11 - Büyüklerinizin size tembihlediği en az üç(3) nasihatı saymanızı istesek bunlar neler olabilir?
Cevap:
1- Küstahlık yapma
2- Konuşmadan önce biraz düşün
3- Güzel giyin

12 - Ailenizin size getirdiği yasaklardan hangisine daha çok tepki verirdiniz? Neden?
Cevap: Pazar günleri sokağa çıkmam yasaktı çünkü annem "pazar günleri it kopuk dolu sokaklar" derdi. Bütün arkadaşlarım çıkardı ben otururdum.

13 - Hangi oyuncağınızı özleyerek hatırlıyorsunuz?
Cevap: Arkasına plak takılınca şarkı söyleyen bir bebeğim vardı MELEK, onu özlerim bazen

14 - Uçmak mı? yürümek mi? yüzmek mi?
Cevap: Yüzmek elbette, alet kullanmadan yapılabilirliği ve rahatlatan bir yanı olduğundan

15 - Küresel ısınmayla mücadele için, bizlere örnek olacak ne gibi alışkanlıklarınız var?
Cevap: Vallahi yok, atacak değilim, yani istiyorsanız sıralayayım bişiler ama yalan olur.Olan olduktan sonra korkunç sonu geçiktirmek adına suyu israf etmeden kullanmaya çalışıyorum.

16 - Aile dendiğinde sizin aklınıza ne geliyor?
Cevap: oğlum, eşim, annem, babam, kardeşim, yiğenim, eniştem

17 - Ailece bir araya geldiğinizde (sizin ailenize has) geleneksel olarak yapılan (olmazsa olmaz) hangi yemekler olur o an sofranızda?
Cevap: Et, salata, pilav, tatlı, buzlu su, mısır ekmeği

18 - Yapmayı ya da yaşamayı isteyip de gerçekleştiremediğiniz içinizde ukde kalan bir şey var mıdır?
Cevap: İkinci çocuk düşünmüyorum, ilerde bundan pişman olabilirim ama şu anda yok

19 - Hangi mevsimi seversiniz?
Cevap: En çok yaz ve bazen ilkbahar

20 - Elinizde olsa gelecek nesillere faydalı olacak neler yapmak istersiniz?
Cevap: Şimdi tuhaf olacak ama bir kitap yazıp bırakmayı düşünüyorum zaten. Bizim yaş grubumuzdan birilerinin lafı gezdirmeden, sinsilik yapmadan, arkadan vurmadan, küt diye yüzüne yüzüne konuştuğunu, yazdığını bilsinler. En azından "bak bu kadın ve tanıdığı birkaç kişi daha politika yapmadan kitabın orta yerinden konuşmuş ve birşey de olmamış" diyebilsinler. Açık yaradan zarar gelmeyeceğini öğrensinler.

Ne güzel düşünmüşsünüz Sevgili Mehtap Erel inşallah diyoruz ve Milliyet Blog ailemiz adına bu söyleşi için size çok teşekkür ederiz..

Sevgili Dostlar, Çocuklarla ilgili her türlü bilgiye, ''Mehtap Erel'in'' MB'taki sayfasından ''Kum havuzu'ndan'' ulaşabilirsiniz :)
http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=1029979

O artık KOCAMAN başarılı bir kadın, bir eş, bir anne ve kayınvalidesinin biricik gelini :)

''Melekler yüreğinden öpsün Sevgili Mehtap Erel''

Evettt artık bütün dünyanın da bildiği gibi, :) ''Onlar KOCAMAN Çocuklar'' adı altında ''Milliyet Blog'da'' siz dostlarımızın da nazik katılımlarıyla bir söyleşi gerçekleştiriyoruz.. Biz bu söyleşileri genel olarak e-posta yoluyla gerçekleştirdik ve öyle de gerçekleştirmeye devam edeceğiz.
Detaylı Bilgi edinmek ve katılmayı arzu edenler için, sayfamızın adresini hatırlatıyoruz: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=76762 Yoksa siz, hala söyleşmek istemiyor musunuz?
Gönül söyleşimiz yediden yetmiş yediye ve yedi düvel gönüllere açıktır biline..

Söyleşiye katılan dostlarımızın isimleri:
Sıralamayı lütfen hiç bir şekilde değerlendirmeyiniz çünkü; rastgele usulüdür.:)

Gönül notum(1): Sevgili dostlar, sizler bize cevaplarınızı yollarken en az bir adet fotoğrafınızı tabi tercihinize göre bu çocukluk fotoğrafınız da olabilir, ekte yollamayı unutmayınız olur mu? Sizin bir fotoğrafınız olmazsa, biz kiminle söyleştiğimizi nasıl bileceğiz? :(

Gönül notum(2):Efendim. Eğer aklınıza ve yüreğinize neden hep aynı sorular diye, bir soru işareti düşmüşse Kİ
düşünmüşüzdür mutlaka ''hayat hep aynı'' ama biz canlılar farklı zamanlarda dünyaya geliyor, farklı duygular hissediyor ve farklı hayatlar yaşıyoruz...

''Hayatın soruları aynıdır. Çünkü; yanıtları farklıdır. Bizler o farklılıkta saklıyız..''

Söyleşi Yönetmeni: Çingen Sabiş.

kategoriden rastgele blog getir

Diğer Yazarlarımızdan

Toplam blog: : 1989; : 4996
Kayıt tarihi: : 26.10.06

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

14 Aralık '07

Onlar KOCAMAN çocuklar ''Mehtap Erel''

Yazdığım Kategoriler