Onlar KOCAMAN çocuklar ''Sema Çürük''

Sema Çürük

Hayırlı Akşamlar Milliyet Blog Dostlarım,

Mevsimin içe dönüklüğünden midir bilinmez ama şair ve yazarların ruh yapısını etkisine aldığı kesin bu kış mevsiminin.. Milliyet Blogdaki yazarlar arasında da gözle görülür derecede fark ediliyor bu ruh hali.. Yazılar da olsun yorumlar da olsun bir sesleniş kısıklığı hakim.. Sevgili dostlarımızın tümü bu durumun farkında aslında..

Bazı dostlarımızında neden ve niçinlerin yanında hareketliliğe belki çaresi olur inancıyla ateşleme ve körükleme çabalarınıda hiç birimiz göz ardı edemeyiz..

İşte bu kış mahmurluğunu eski kış gecelerindeki hoş sohbetlerin yapıldığı o akşamlara eş değer görmek elbette mümkün değil, birazcık ta olsa son yılların internet komşulukları içinde yeni bir bakış açısı düşüncesiyle son haftalarda yaptığımız söyleşiler gelecek zaman dilimlerinde nerede o eski internet sohbetleri diyeceğimiz sohbetler olacaktır kim bilir?

Gelecekte hatırlayacağımız o akşamlardan bir tanesi de bu akşam olabilir, öyle değil mi Sevgili Sema Çürük? Hissediyorum ki şimdi size sürpriz oldu bu akşamki söyleşi misafirliği..

Bizler zaman zaman keşke deriz, ''Keşke çocuk kalsaydık'' ve ardından da ''elimde olsa hiç büyümek istemezdim'' bu tür keşkeler ne kadar sıralarsak sıralıyalım hepsi de keşkeden öteye geçmiyor malesef..

İşte bu yüzden, çocukluğumuzu içine alan bu söyleşi yolculuğunda bütün dostlara sorduğumuz gibi, şimdi size sormak istiyorum!

Sevgili Sema Çürük, siz nasıl bir çocuktunuz?

Cevap Çimenlerde, bahçelerde koşturarak büyüyen özgür ama mutsuz bir
çocuktum.Çünkü annem çalışıyordu ve ben bundan hiç hoşlanmazdım.

2 - Hiç unutamadığınız bir çocukluk anınız var mıdır?

Cevap: Olmaz mı..Ben evde yalnız kalıyorum diye, babam eve kedi
almış, onunla oyalanayım diye.Ama kediye yapmadığım işkenceyi
bırakmamışım.Onu sanki bebek gibi kendime oyuncak yapmaya kalkmışım da
evdekiler çareyi birkaç gün sonra apar topar kediyi evden uzaklaştırmada
bulmuşlar.Aynı akıbeti tavuklara uygulamaya çalıırdım, topraktan
solucanları çıkartıp kavanoz içinde beslemeye kalkardım..Daha çok var ama
sıkmayayım okuyanları.

3 - İlk okulda öğrendiğiniz ve severek hatırladığınız bir okul şarkısı var
mıdır?

Cevap:İlk okul şarkışı değil ama o dönemlerimde, anneme, babama
hasretim ya, bahçedeki salıncağımızda sallanırken '' Yüksek yüksek tepelere
ev kurmasınlar, arşı arşı memlekete kız vermesinler, hem annemi hem babamı
çok özledim '' der der ağlardım..Ne alaka di mi o yaşta bir çocuğun bu
şarkıyı hissederek söyleyip ağlaması.İçinde anne baba özlemi geçiyor ya...

4 - Çocukluk arkadaşlarınızın arasında ilk aklınıza gelen kimdir?

Cevap:Şükriye, Zehra :)..Evde tek benim yanımda oynasınlar, canım
sıkılmasın diye, bize bakan babaanne her dediğimizi yapardı.Ufff neler
neler yapmazdık onlarla.

5 - Mahalledeki arkadaşlarınızla hangi oyunu daha severek oynardınız?

Cevap:Kar yağdığı zaman bütün mahalledeki arkadaşlarımızın çıkıp
kartopu oynadığı zamanları severdim.Kardan adam yapardık..Bir de çamura
çivi atmaca ve dokuztaş oyunu vardı.Hepsinide severek oynardık.

6 - Hangi komşunuzu sevgiyle hatırlıyorsunuz ve sizi komşunuzu sevmeye iten
sebep neydi?

Cevap:Zehra ablam.Düşündüğümde gerçekten tek sevgiyle aklıma gelen
isim o oluyor.Gençlik dönemlerimde tanıştık onunla.Çok samimi, iyi niyetli
ve her zorluğumuzda yardıma koşan biriydi.Sonra taşındılar kulakları
çınlasın hala çok severim ve özlerim.

7 - Çocukken en çok neyi hayal ederdiniz?

Cevap:Bizim büyük bir bahçemiz ve bu bahçenin içinde küçük bir evimiz
vardı.Hep büyük evlerde yaşamayı hayal ederdim.

8 - Çocukken en çok sizi neler korkuturdu?

Cevap:Annemim babamın ölmesinden çok korkardım.Onlar hasta oldumu
sanırdım ki hemen ölecekler.

9 - Çocukken okuduğunuz ve etkisinde kaldığınız bir kitap var mıdır?

Cevap:İlkokul 5.sınıfta okuduğum Fadiş isimli bir kitap vardı beni
etkileyen.Okumayı öğrendiğinde kızmzada aldım Fadişi..

10 - Çocukluğunuzda gönül hoşluğuyla yaptığınız bir iyilik hatırlıyor
musunuz?

Cevap:O dönemlerde okuma yazma bilmeyen yetişkinler için, okullarda
okuma yazma seferberliği vardı.Komşularımızdan yaşlı bir teyze de bu kursa
gidiyordu ve ben ona ders çalıştırırdım

11 - Büyüklerinizin size tembihlediği en az üç(3) nasihatı saymanızı
istesek bunlar neler olabilir?

Cevap
1- ''Biz derken dudaklar birleşir, el derken dudaklar bile birleşmez''
derdi babam.Herzaman bizebizden fayda var derdi.
2- ''Yağtığın banaysa öğrendiğin kendine'' derdi annem
3-'' Dürüst ve doğru insan sendeler ama asla yıkılmaz, her zaman dürüst
olun '' derdi babam

12 - Ailenizin size getirdiği yasaklardan hangisine daha çok tepki
verirdiniz? Neden?

Cevap:Ailenin en büyüğü olduğum için, her ilki bende yaşadıkları
için, en çok yasaklara maruz kalan da ben oldum..En üzüldüğüm şey mesela
hiç bir zaman okul gezilerine gönderilmedim.Ama benden sonraki kardeşlerime
bu yasak hiç bir zaman olmadı.

13 - Hangi oyuncağınızı özleyerek hatırlıyorsunuz?

Cevap:Plastik bebeklerimi.Sarısı vardı, pembesi vardı.

14 - Uçmak mı? yürümek mi? yüzmek mi?

Cevap: Hepsi. Uçmak özgürlük, yürümek rahatlamak, yüzmek sağlık.

15 - Küresel ısınmayla mücadele için, bizlere örnek olacak ne gibi
alışkanlıklarınız var?

Cevap:Sularımızı daha dikkatli kullanmaya çalışıyorum. Plastik
ürünleri toprağa değil çöpe atıyorum.

Evli kalarak.. Pirmete beyin şu bloğunu okursanız evli kişilerin küresel
ısınma için nasıl büyük bir katkıda bulunduklarını göreceksiniz.
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=79182

16 - Aile dendiğinde sizin aklınıza ne geliyor?

Cevap:.En güvenilir yer, huzur yuvası, birlik, braberlik ve tek
çıkarsız ilişkilerin yaşandığı yer.

17 - Ailece bir araya geldiğinizde (sizin ailenize has) geleneksel olarak
yapılan (olmazsa olmaz) hangi yemekler olur o an sofranızda?

Cevap: Öyle olmazsa olmaz diyeceğimiz bir yemeğimiz yok, ama bir
balık , bir mantı, bir börek yapıldığında hep birlikte yenmesini ister
annem babam.

18 - Yapmayı ya da yaşamayı isteyip de gerçekleştiremediğiniz içinizde ukde
kalan bir şey var mıdır?

Cevap: Var.

19 - Hangi mevsimi seversiniz?

Cevap:İlkbahar, ve sonbahar

20 - Elinizde olsa gelecek nesillere faydalı olacak neler yapmak
istersiniz?

Cevap:Bak tam damarıma basan bir soru bu.Elimde olsa SAĞLIK ve
EĞİTİM alanında her hizmeti eşit duruma getirip, en zengin çocuğunda , en
fakir çocuğunda eşit şartlarda bu hizmetlerden yararlanmasını
sağlardım.Ülkemizdeki bu alanlardaki haksızlıklar beni derinden üzüyor.

Gönül notum: Sevgili Sema'cığım, ne iyi oldu söyleştik. Bu söyleşi için size çok teşekkür ederim.. Biz Milliyet Blog Ailesi olarak, Size sağlık huzur mutluluk ve başarı dolu bir ömür diliyoruz..Gönlünce yaşa kardeşim..

Rica ederim efendim asıl biz teşekkür ederiz.

O artık KOCAMAN bir kız :)

O neler, yazdı neler.. Hem de hiç durmadan.. İşte onun için, bizlerin ziyaretlerini öyle hak ediyor ki onun ruhundan yansıyan bu sayfalar..
''Merhaba'' http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=528925

''Melekler yüreğinden öpsün Sevgili Sema Çürük'' Merhaba :)

TEŞEKKÜR! SEMA ÇÜRÜK: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=93263

Sevgili Sema Çürük Hanımefendiye bizlerde kalbi teşekkürlerimizi yolluyoruz..

Okuyan bütün gönüllere ''Sevgililer günü'' armağanım olsun!
''Radyo TSM'' http://www.radyotsm.com/ hem okur hem dinlersiniz efendim :)

Evettt artık bütün dünyanın da bildiği gibi, :) ''Onlar KOCAMAN Çocuklar'' adı altında ''Milliyet Blog'da'' siz dostlarımızın da nazik katılımlarıyla, söyleşiler yaptık.. Biz bu söyleşileri e-posta yoluyla gerçekleştirdik ve sizlerinde bildiği gibi biz bu söyleşileri hazır ettikçe yayınlıyoruz..
Konuyla ilgili blogumuz: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=76762

Konuyla ilgili ilk blogumuz! http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=52260

Söyleşiye katılan dostlarımızın isimleri:

Göstermiş olduğunuz sıcak ilgiye ve de değerli katılımlarınıza çok teşekkür ediyorum..

Gönül notum: Sevgili dostlar, bir adet fotoğrafınızı tabii sizin tercihinize göre, bu çocukluk fotoğrafınız da olabilir, ekte yollamayı unutmayınız olur mu? Sizin bir fotoğrafınız olmazsa, biz kiminle söyleştiğimizi nasıl bileceğiz? :(

Gönül notum:Efendim. Eğer aklınıza ve yüreğinize neden hep aynı sorular diye, bir soru işareti düşmüşse Kİ
düşünmüşüzdür mutlaka ''hayat hep aynı'' ama biz canlılar farklı zamanlarda dünyaya geliyor, farklı duygular hissediyor ve farklı hayatlar yaşıyoruz...

''Hayatın soruları aynıdır. Çünkü; yanıtları farklıdır. Bizler o farklılıkta saklıyız..''

Söyleşi Yönetmeni: Çingen Sabiş.

kategoriden rastgele blog getir

Diğer Yazarlarımızdan

Toplam blog: : 1989; : 4996
Kayıt tarihi: : 26.10.06

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

13 Şubat '08

Onlar KOCAMAN çocuklar ''Sema Çürük''

Yazdığım Kategoriler