Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '09

 
Kategori
Magazin
 

Onu korur, gözetirim; Oktay Kaynarca ve Özgü Namal ilişkisi.

Onu korur, gözetirim; Oktay Kaynarca ve Özgü Namal ilişkisi.
 

Eski sevgili yeni koruma, Oktay Kaynarca.


Oktay Kaynarca, geçenlerde Bodrum'da Özgü Namal'la görüntülenmiş. Oktay Kaynarca'nın teknesindelermiş. Aslında buraya kadar kayda değer bir durum yok. İsteyen istediğiyle tatil de yapar, flört de eder! İsteyen isteyenin teknesine de biner, bize ne?

Ama olayın kahramanları medyatik isimler, televizyon dizilerinde filan tanımayan yok bu insanları. Ayrıca bir müddet arkadaşlık da edip, birbirlerine aşık durumlara gelmişlerdi. Anlaşamadılar, ayrıldılar, dendi.

Şimdi bu ikiliyi Oktay Kaynarca'nın teknesinde yan yana gören basın mensupları, haliyle "Barıştınız mı?" diye soruyorlar. Aslında "Tekrar bir araya mı geliyorsunuz?" diye sorabilirlerdi. Arkadaşlığı veya evliliği bitiren herkes birbirine küsmüyor ki! Dostça ayrılanlar da çok.

Oktay Kaynarca da, basın mensuplarına,
"Küsmedik ki barışalım! Basında zaman zaman “Bir araya geldiler, barıştılar” türünde haberler çıkıyor ve açıkçası bu da beni sinirlendiriyor. Böyle bir şey yok... Biz zaten Özgü’yle küs değildik ki barışalım, sadece ilişkimizi bitirmiştik. ılişkimiz bitse de o benim her zaman dostum, arkadaşım olarak kalacak. Çünkü “Biten ilişkinin ardından dost kalınmaz” sözüne inanmıyorum. Biz arkadaş kalmayı başardık işte..." demiş.

Buraya kadar da anormal bir durum yok. Benim bu bloğu yazmamın ana sebebi, Kaynarca'nın "İlişkilerimiz bitti ama dostluğumuz sürüyor. Namal'ı koruyup gözetmekten asla vazgeçmeyeceğim." demesidir.

Devam etmiş Kaynarca, "Hep yanında olacağım. Özgü ile birbirimize çok emek verdik. Bu emeğe haksızlık edecek de değilim. Her zaman onun yanında olacağım, koruyup gözeteceğim. Canı sıkıldığında, yardıma ihtiyacı olduğunda hep yanında olacağım. Bir süre sonra herkes tabii ki kendi yoluna gidecektir ama Özgü şu an benim yanımdadır. “Bu iş bitti gitti, kim ne yaparsa yapsın” durumu, bu tarz bir mantık bana ters gelir."

Erkeğin, kadınını sahiplenmesi güzel bir şey tabii. Ama ayrılmışsınız artık, neyi sahipleniyorsun? "Ayrılsak da beraberiz." durumlarıysa, ayrılmayın!

Bence bu, erkeğin kadına hakimiyet duygusu gibi bir şey. Boşanmış birçok aile tanıyorum. Hele bir de çocukları varsa kadın yandı. Hele bir de bazı yörelerimizin, kadını mal olarak gören erkeğiyse söz konusu kişi hem yandı, hem de kavruldu kadın.

Çocuk var ya ortada, genelde de küçük çocuklar mahkemece anneye bırakılıyor ya, erkek rahat. İstediği gibi başka kadın arkadaş ediniyor. Hele bir de parası varsa, evlilik günlerinde yapamadıklarını yapıyor. Boşandığı eşinden de saklamıyor çoğu kez. Kadın üzülse bile, ses çıkarmıyor, "Artık benim nikahlı eşim değil, ne yaparsa yapsın!" diyebiliyor.

Ama erkek öyle mi ya! Çocuğunun annesi havalarında kadını sahipleniyor. Bir erkekle yan yana oturduğunu görse hesap soruyor. Gerektiğinde kadının en basit arkadaşlık ilişkisini bile abartıp yanındaki erkeği dövüyor, dövdürüyor.

Kadının en ufak bir flörtü bile namussuzluk olarak değerlendiriliyor eski eş tarafından. Ama kendisi istediği gibi hareket edebiliyor. Ona atış serbest.

Şimdi gelelim Özgü Namal ve Oktay Kaynarca ilişkisine!..

Burada Oktay Kaynarca iyi niyetle birkaç söz söylemiş olabilir ama bence lüzumsuz. Özgü Namal cin gibi bir kız. Sinemada, reklamlarda, televizyonda başarılı olmuş bir medyatik kişi. Ayrıldığı erkek arkadaşının himayesine sığınmasına ne gerek var? Kendisini koruyacak özelliklere sahip.

Oktay Kaynarca eski sevgilisini korumaktan, onu kimseye yar etmemeyi mi kastediyor acaba? "Şimdi benim yanımda, bir müdde sonra herkes kendi yoluna gidecek!" demiş. Senin yanındayken nasıl kendi yoluna gidecek Oktay Bey? İnsanlar bu cici kızımızla dostluk kuramayacaklar ki, sizden çekindiklerinden.

Ayrılık sonrası dostluk, dostça devam edebilir ama abartmamalı. Ya ayrılıyorsun, "Tak sepeti koluna, herkes kendi yolun!" deyimini mırıldanarak, ya da beraberliğini sürdürüyorsun. Ayrıldıktan sonra da beraber yaşayanları anlamakta ben zorluk çekiyorum. Olayı başka yerlere çekiyorum. Bilmem ne derece haklıyım!

Bu yazıyı aslında, bugünkü Türk kadınının kendini koruyacak güçte ve beceride olduğunu belirtmek için yazdım. Her ne kadar, başımızdakiler üç çocuklu kadınlarımızın çoğalmasını isteseler, kadının yerinin evi, çocuklarının yanı olduğunu düşünseler, sosyal yaşamdan kadınlarımızı soyutlamaya çalışsalar da başaramayacaklarına eminim.

Erkeğinin üç metre gerisinden yürüyen, onun kulu kölesi kadınlardan oluşan bir toplum yaratamayacaklar. Buna eminim. Kadınımız her platformda, her meslekte başarıyla bu güzel ülkeyi temsil ediyorlar. Onlarla gurur duyuyorum.
Saygı ve sevgilerimle.
Mustafa Mumcu, 05 Ağustos 2009 Milliyet Blog

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..