Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Temmuz '10

 
Kategori
Deneme
 

Onu sevme, beni sev!

Onu sevme, beni sev!
 

Sabahları 8-9 a kadar kalkamadıysa kendini çok uyudu sananlardanım.
Hele ki saatler bir 10-11 olsun hayata geç kalmışım gibi bir hissi taşıyorum gün boyunca üzerimde.
Tatil olsun olmasın hafta içi hafta sonu beni için hayat güneşin doğuşu ile başlar.
Peki siz, bir zorunluluk olmasa kaç saatinizi uykuya ayırırsınız?
Kaça kadar uyursunuz?
Tabi ben çok da erken yatarım.
10.00 civarında yatağıma doğru yolculuğum başlar, beni engelleyen birşey varsa bile en azından kafamda başlar bu yolculuk. :)
Ne diye anlatıp durdum ki bunu?
Aman!

Rüyalar görüyorum bazen, kalbimi parçalıyor.
Ve bir avuntu sunuyor bir çok zamanlar.
Olmasını istediğiniz şeyleri rüyanızda görünce o tarifsiz mutluluğu daha da yoğun yaşıyorsunuz.
Bazen sabah olunca rüyalarımı unuturum, fakat o tarifsiz mutluluğun verdiği hafiflik yüreğimde kalır gün boyu.
Hatırlanmayan bir rüyanın tesellisi vardır içimde.

"Seni görmem imkansız, rüyalarım olmasa"

...

Kahvaltı hazırlamayı severim.
Karga bir şeyini yemeden kalkan biri için normal bir sonuç bu herhalde.
Kahvaltı yapmaya da bayılırım. Sabahları acıkmış olarak uyanırım iştahım yerindedir.
Bir çoğu böyle değil günümüzde.
Geç yatıyor, işe yetişmek için ucu ucuna kalkıyor, işyerinde bir çay bir poğaça atıveriyor bedene, oldu bitti.
Bakın böyle gitmez kendinizi toparlayın.
Adam gibi kahvaltı etmeden güne başlanır mı?
Kimi ev hanımları da sabahları okula işe giden ev ahalisini kahvaltı yapmadan gönderiyormuş!
Ne ayıp, ne ayıp.
Bir çocuğum olsun ona Ebru Şallı gibi bakacağım :)))
Sonra da kafayı yerim herhalde. :)

...

Onu sevme, beni sev.
Bu dilekte gizlidir işte bütün olan biten.
Onu sevme beni sev!
Her an yürekten kopan bir haykırış...
Bütün bir hikayesi bu işte kaderimin.
Yoo, o kadar da kısır bir hikaye değildi bu.

Ey zavallı kulum, sevilmek mi istersin bu dünyada sevmek mi?
Durup düşündüm bu soru karşısında.
Bana sorsalar, seçenek sunsalar; ölesiye istediğin o aşk senin olacak fakat sen şimdiki yoğunlukta yaşamayacaksın kendi sevdanı.Veyahut bekleyeceksin bir ömür boyu içinde büyüteceksin aşkını, küle dönüşüp mum dibine düşeceksin, sevilme umuduyla tüketeceksin hayatını?


Ah sevgili!
Sevilmek değil öncelikli derdim anladım.
Ben seni yaşamak isterim ömrüm boyunca.
İçimde taşımak isterim, üzerine titremek bu hazinenin...
Ben bu deryada kaybolmak, sonra dönüp dolaşıp O'na ulaşmak, hep yeniden sana varmak isterim.
Rüyalarla avunmak, adını bekleyiş koyduğum ömrümü aşkınla taçlandırmak isterim.
Ah sevgili...
Yanındayım.
Yüreğim ovalar gibi geniş...
Dostluğumla sırdaşlığımla yoldaşlığımla yanındayım.
Ah sevgili!
Bir dua gibi baş ucundayım.
Duyuyor musun sesimi?

Günün acıklı şarkısı: Yaşar- Devinim

 
Toplam blog
: 29
: 525
Kayıt tarihi
: 03.10.09
 
 

Psikoloji mezunuyum, ve bundan dolayı olsa gerek kendini analiz edip hırpalama konusunda oldukça iyi..