Onuncu galibiyet.

Binli yılların bitmesine 9 gün kala idi. Fenerbahçe ile Galatasaray Şükrü Saraçoğlu Stadında karşı karşıya geliyor ve o maçı Galatasaray 2-1 alıyor. O günden sonra 10 kere ligde karşı gelmişsiz ve o maçları kazanan hep Fenerbahçe olmuş.

Maç öncesi birkaç blog yazıldı. Ben de yazdım. Bu bloglara yorumda geldi. Bana gelen yorumlar Galatasaraylı ve blog yazarı olmayan kişilerdi. Bazılarına cevap verdim ve bazılarına cevap verme gereksinimi duymadım.

Yorumlara da hep güldüm. Galatasaray’ın hep kazanacağını söylüyorlardı. Çünkü biliyordum Fenerbahçe’nin kazanacağını. Ben anlayamıyorum. İnsan neden hep böyle dikleşir yeneceğiz diye. Yahu bu maçlarda hepte 3 netice vardır. Herhalde Galatasaray’ın kabullenemediği şey galiba Şükrü Saraçoğlu Stadında yenilmesi oluyor. Onlarda bizlerin 26 yıldır alamadığımız Türkiye Kupasını gözümüze sokar gibi sokmaları. Yok, neymiş yontma devrinde kalma kupalarımız var diye.

Her neyse. Benim dediğim gibi de oldu dünkü maç. Galatasaray maça korkak ve çekingen olarak başladı. Fenerbahçe pres uyguluyor ve topu ileriye atıyordu. Kazım her nedense Güiza’nın yerine sahadaydı ve görevini tam manası ile yaptı. Alex desen tek başına orkestra şefi gibi takımını yönetti. Gökhan Gönül her seferinde Arda’ya “dur kardeşim burası Kadıköy’ün çimenleri ben de Gökhan Gönül buradan geçit yok” dedi tıpkı ehliyet ruhsat soran trafik polisler gibiydi adeta.

Kale önümüzde bir tane pozisyon bulabildiler o da gol oldu. Bir pozisyonları da vardı top tribünlere kadar gidebildi o attıkları golden sonra.

Buraya gelen Anadolu takımları elbette bize karşı defansı sağlam tutacaklar. Bizler de bu savunma karşısında elbette zorlanabiliriz. Ama Galatasaraylılar hep atak oynadıkları için rahat çıkartıyoruz böyle maçları.

Şimdi şunu da dikkatleri üzerinize çekmek istiyorum. Şükrü Saraçoğlu Stadı iki binli yıllarından itibaren yenilendi ve eskisinden uzak bir görüntü oluşturuldu. Statta öyle bir gizem var ki ve o stat ağzına kadar dolarsa ki dün doldu değil Galatasaray Real Madrid gelsin bu sahadan çıkamazdı. Benim anlatmak istediğim de buydu ve ne yazık ki kimse anlayamadı bunu. Belki Galatasaray bizleri yenecek bu stat da ama ondan sonra ki sezonlar da hep kazanacağımız için sorun yoktur. Onu da hiç göremeyecekler ya.

Bir Galatasaraylı dostum ismi mevzu bahis değil Fenerbahçe’yi yeneceklerini her defasında tekrarlayıp durdu. Son bloğunda da yorumlara ve sorulara kapalı tuttu. Yorum yazacaktım yorumlara ve sorulara kapalı olduğunu görünce, esasında o kadar da önemli olmadığını anladım. Çünkü kendisine yorum yazmaya değmez.

Ya iste böyle. Dün Selim Soydan Gaziantep yenilgisini üzüldüğünü söyledi. O maçtan üç puan gelmiş olsaydı şimdi fark sekizdi.

Fenerbahçe’m bu işte. Her şeyi ile bizlere güzel gün yaşattı. Kendilerine teşekkür eder başarılarını daim olmasını dilerim.