Onur ve Kerem Bey'lerin Korsakov'u

Kanal D'de yayınlandığı ilk günden itibaren büyük sükse yapan ve adeta seyirciyi, ekranları başına ıslak gözler ve kalkan yüreklerle çivileyen Binbir Gece adlı televizyon dizisi sayesinde; bir dünya klasiği olan "Binbir Gece Masalları" kitabı ile "Şehrazat senfonik süiti"nin satışlarında da patlama yaşanıyor.

Dizi gerçekten de baştan ayağı, kalitesi ile göz dolduruyor. Daha önce yapımla ilgili bir yazı kaleme aldığım için tekrara düşmeyeceğim ve şimdi başka bir konudan söz edeceğim. Malum, dizinin müdavimleri çok iyi bilecekler; aslında yapımın müzikleri bir başka ustaya, Kıraç'a ait ve tek kelime ile muhteşem. Ancak Kerem ve Onur Bey'lerin, Şehrazat'ın aşkı ile pır pır eden yürekleriyle baş başa kaldıklarında hep dinledikleri bir senfonik parça var. Hepimizin kulaklarına yıllardır çalınan ama bir çoğumuzun ismini dahi bilmediği bir dev eser: Korsakov'un Şehrazat adlı senfonik süiti.

Asıl adı Alexander Nicholai Rimsky Korsakov olan bu Rus besteci, 1844-1908 yılları arasında yaşadı. Ailesi, ağabeyi gibi başarılı bir denizci olmasını istediği için Tolstoy'un St.Petersburg'unda bulunan Rus Donanma Okulu'na girdi ve bir bahriyeli olarak yetişti. Ancak müziğe olan ve çok daha küçük yaşlarında ortaya çıkan ilgi ve tutkusu St.Petersburg gibi bir san'at cennetinde daha da doruğa ulaştı. Şehrin müzik camiasının önde gelen ismi ve meşhur besteci Mily Balakirev ile tanışması bu dönemde gerçekleşti ve bu müzik dehasında çok istifade etti.

Resmi görevli olarak üç yıla yakın bir süre devam edecek olan bir deniz yolculuğuna çıkmak durumunda kaldı. Gemide, müzik çalışmalarını yapabileceği bir ortam kesinlikle yoktu ama İspanya, Fransa, İngiltere, Almanya gibi Avrupa ülkelerini; Amerika, Brezilya, Arjantin gibi yeni dünyanın topraklarını görme, farklı denizlerin ve okyanusun kah fırtınalı kah dingin atmosferini yaşama imkanı yakaladı.

İşte birçok müzik otoritesi, bugün bile popülaritesinden hiçbir şey kaybetmemiş olan, 1888 yılında bestelediği, orijinal adıyla söylemem gerekirse "Sheherazade" adlı müthiş bestesinde; Korsakov'un, denizin eşsiz güzellikteki müzikal bir resmini yaptığını ifade ederler.

Korsakov'un 11 senfonisi, 15 operası, 79 romans eseri ve çok sayıda piyano çalışması mevcuttur. Ama Şehrazat, içlerinde bir yıldız gibi ışıl ışıl yanmaktadır tam 119 seneden beri.

Sevgili Barış Manço da yıllar önce çıkardığı bir albümünde Şehrazat'ı kendi tarzıyla yorumlamış, hatta sözlü olarak okumuştu. "Come here Şehrazat..." diye başladığını hayal meyal hatırlayabildiğim şarkı, Barış'ımızın çalışmasında çok daha lirik bir karakterle bizlere ulaşmıştı.

Hadi gelin siz de bir, Binbir Gece Masalları kitabı alın, sayfaların oryantalist atmosferinde gezinirken, sınırsız ve umarsız; bir taraftan da doldurun kulaklarınızın tam içinden yüreklerinizin tam göbeğine Korsakov'un Şehrazat'ını. Şahşehriyar da anlamıştı zaten yüzyıllar önce, tıpkı Onur Bey'in haftalardır kıvranarak acı çektiği gibi, hatasını...