Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Nisan '09

 
Kategori
Güncel
 

Onurunu kuşanana söven bir sistem

Onurunu kuşanana söven bir sistem
 

http://1.bp.blogspot.com/_RldANQyD6po/SXSNiH5CgJI/AAAAAAAAAjk/3YCer5J-aO4/s400/emperyalizm.jpg


Siz, o, ben ve biz yani hepimiz. Bir şeyler diktik, ektik, yeşertmeye çalıştık umutla. Bugünün ve yarının yüreklerine, çocuklarına umut olsun; çiçekler solmasın, bahçeler kurumasın diye.

Bozkırın ortasında, ormanların gölgesinde, rüzgârın sesinde, dağ havasının vazgeçilmezliğinde, çölün gizeminde, suyun serinliğinde ve toprağın doğurganlığında aradık yaşamayı, özgürlüğü…

Kimimizin adı Ahmet’ti kimimizin Albert, kimimizin Hekim…

Ama hep vardık ve hep olacağız bir yerlerde…

Günbatımının renklerini kuşanmış bulutları seyredeceğiz yaylalarda. Rüzgârları köpüklü dalgalara dönüştüren baş döndürücü ormanın kıyısında soluk renkli yılkı atlarının özgürlüğe koşuşlarını. Belki biraz yağmur ve arada biraz dolu çarpacak yüzümüze. Renksiz bir şafakta ısınmak için, atlar misali ayaklarımızı yere vururken, buzla kaplı bir sırtta ve dik bir vadinin hemen kıyısında ufka doğru uzayıp giden ve karın örttüğü gri tarlaları ya da buz kesmiş nehirleri seyrediyor olacağız daima…

Çalıp çırpanı öven, onurunu kuşanana söven bir sistem. Emperyalizm ve Kapitalizm. Senin alın terinden, kanından, canından besleniyor.

Ucuz iş gücü, örgütsüzlük, iptidai çalışma koşulları ve sonrasında yetersiz iş güvenliği. Nuh nebiden kalma beşer öğüten, yakıp kavuran, kolunu koparan, sakat bırakan fabrikalar.

Birer komut butonu ile havalanan, yok eden savaş makineleri. Kabirlere mekân olacak toprak parçası üzerinde ölümün en hızlı manevralarını yapan kurşunlar, şarapnel parçaları. Toprağa düşen cansız bedenler. Sönen ve söndürülen umutlar…

Vahşet, dehşet ve şiddet…

Kosova’da, Hocalı’da, Afganistan’da, Darfur’da, Irak’ta, Filistin’de…

Ülkelerin kozmik gökyüzünün altındaki tertemiz, berrak suları ve tatlı dağ esintilerinin uçuştuğu madenler… Yer altı ve yer üstü zenginlik kaynakları… Çağlar boyunca sömürülen… Günbatımı ve gündoğumunun yüzlerine vuran renklerini ve tonlarını yansıtan işçiler, köylüler, kadınlar ve çocuklar…

Bir iş bir ekmek…

Bir ekmek bir insan…

Bir insan bir aile…

Bir aile bir toplum… Yaklaşımı ile çökmekte olan kâbustan uzak durmaya çalışanlar…

Ahtapot gibi kolları ile dünya halklarını sarmalamaya çalışan emperyalizm… Bitip tükenmek bilmeyen iştahı ile kapitalizm… İşte iki kâbus. Irak halkının sırtında boza pişirmeye çalışan savaş makineleri. Afgan halkının uzun yıllar boyunca içinde bulunduğu savaşı ve zor yaşam koşullarını bir türlü barış ve huzura kavuşturamayanlar.

Halkları rahat bırakmayanlar.

Robotlaşma yolunda ilerleyen savaş baronları.

İşte emperyalizm ve kapitalizmin dünyanın yoksul ve gelişmekte olan ülkelere biçip giydirmeye çalıştığı gömlek.

Ahmet’in, Mario’nun, Frederick’in, Hasan’ın önemli olmadığı, stratejik ortaklığın ve çıkarın gözetildiği emperyal yaklaşımlar.

Ve ülkemizden istekleri…

Lâik ve demokratik rejim yerine getirilmek istenen ılımlı İslam projesi…

Ermeni sorunu bağlamında kabul ettirilmeye çalışılan soykırım iddiası ve kardeş ülke Azerbaycan’ı kenara itecek olan Ermeni sınırının açılması isteği…

Heybeliada Ruhban okulunun açılması isteği…

Kürt sorunu varmış gibi ortaya koyulmaya ve sinsice uygulanmaya çalışılan yaklaşımlar…

Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya’da ülkemiz çıkarlarına aykırı istekler…

Ülkemizin komşuları ile olan diyalogunda bizi yalnızlaştıracak politika anlayışları…

Enerji nakil hatlarında ulusal çıkarımızla bağdaşmayacak istekler…

Ülkemizi şeytan üçgeninin ortasında bırakacak düşünce ve istekleri kabul etmek ve emperyalizmin çıkarlarına boyun eğmek bizlerin asla ve asla kabul etmeyeceği yaklaşımlardır.

 
Toplam blog
: 210
: 910
Kayıt tarihi
: 04.05.08
 
 

Eğitimciyim. Bir insanın çağdaş bir gelecek için, aydınlanma için çok okuması gerektiğine inanıyo..