Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '07

 
Kategori
Güncel
 

Operasyon! Bu kadar basit mi?

Terörden yıllardır askerinden siviline kaybettiğimiz insanımızın sayısı 40-50.000 civarında. Sakat kalan insanımızın sayısı meçhul, belki bu rakamdan da fazla. İzlemeyenler için Kan Uykusu-Kınalı Türkü programı mutlaka izlenmeli diyorum. En duygusuz insanın bile gözleri mutlaka dolacaktır.

Gazilerimizin yaşadıkları kötü anılar, hayatları boyunca taşıyacakları izler ve dahası bu vatan için yaptıklarının yanında şu anda yaşadıkları... İnanın kendimden ve insanlığımdan utandım bu programı izlerken. Bu vatan için canını, kanını ortaya koyan kahramanlar şimdilerde ne çileler çekiyorlar biliyor musunuz? Sakat kaldığı için sevdiklerinden ayrılanlar, işini ve geleceklerini kaybedenler, daha da kötüsü evli olanların ailelerinin parçalanması... İnanın içler acısı birçok hayat hikayesi...
Bu programı izledikten sonra Kuzey Irak'a yapılması düşünülen operasyonu bir kez daha değerlendirdim kendimce. Sonra kendimi hükümetin ve ordu mensuplarının yerine koydum birer birer. Düşündüm.. Ne kadar zor bir karar bu biliyor musunuz? Birçok bilinmeyen var ortada.

Bu bilinmeyenler nedeniyle hükümet de operasyona karşı. Zaten hükümet de bir operasyondan yana olmadığını alenen açıklıyor. Peki muhalefetin bunca baskısına rağmen operasyona sıcak bakmayan hükümet kanadından eğer "yeşil" ışık yanarsa ne olacak?

Herşeyden önce bu operasyon ciddi anlamda sıcak temas anlamı taşıyacak. PKK'lı teröristler ve peşmergeler ile Kuzey Irak'da, onların daha iyi tanıdıkları topraklarda sıcak çatışmalar olacak. Mevcut askeri gücümüz itibariyle mutlaka başarılı olacağımızı söylemek için kahin olmaya gerek yok ama her bir Mehmetçiğin canının ve kanının bizim için ne kadar önemli olduğu düşünülürse “ağır kayıplar” vereceğimiz de su götürmez bir gerçek.

Burada asıl sorulması gereken soru ise şu: Peki bu kadar kayıbı göze alarak yapacağımız operasyonda başarılı olacağımız düşüncesiyle hareket etsek bile patlayan mayınlar, bombalar veya silahlar sizce susacak mı? Yoksa büyük şehirlerde bu operasyonun acısını çıkarmak istercesine PKK'lı teröristlerin kahpece yaptıkları saldırılar artacak ve yine hiçbir günahı olmayan kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla çocuğuyla birçok insanımızın canı mı yanacak? Milliyetçi bir insan olarak değil objektif olarak yaklaşmanızı öneriyorum bu soruya.

Dünyanın hiçbir yerinde metropollerde yaşayan insanların güvenliği yüzde yüz sağlanamaz. Kaldı ki bugün gazetelerde okuduğuma göre istihbarat kaynakları 250 intihar bombacısının Türkiye’ye sızdığını rapor etmişler.

Şimdi hararetli bir şekilde operasyonu savunan muhalifler, allah göstermesin öyle bir dönem yaşadığımızda acaba ne söyleyecekler? Bu soruya ben yanıt vereyim isterseniz. "Bu hükümet toplumun güvenliğini sağlamaktan bile aciz durumda" diyecekler. Sanki kendileri iktidar olsa bu güvenliği sağlayacakmış gibi.

Muhaliflerin söylemlerinin tamamı bir seçim yatırımı aslında. Amaç halkın gözünde hükümeti aciz göstermek ve bunun sonucunda halktan iktidara gelebilmek amacıyla oy toplamak. Oy uğruna zaten ne vaadlerin ortada dolaştığını hergün görüyorsunuz. Örnek mi? CHP’nin tüm fakir ailelere para yardımı yapılacağı vaadi. İyi güzel de bunun kaynağını söyleyen yok ortada. Türkiye’de bunca fakir aile varken, halkın yüzde 40’ından fazlası geçinmek bir yana açlık çekerken bu vaadinizi gerçekleştirecek kaynağı nereden bulacaksınız? Sorun şu ki, oy ve iktidar uğruna bugün atıp tutanlar yarın iktidar olduğunda bugünkünden farklı bir tavır sergilemeyecekler, sergileyemezler. Görünen gerçeklerle, görünmeyenler arasında gece ile gündüz kadar büyük farklar var çünkü.

Diğer yandan muhalefetteyken daima iktidarı eleştirmiş liderlerin iktidara geldiklerinde yaptıklarını unutuyor musunuz? En hararetli Amerikan karşıtları bile iktidar olduğunda Amerika'nın isteklerini görmezden gelemiyor, gelemez. Çünkü ekonomimiz öyle hassas bir noktada ki, dışarıdan manipülasyonlar bile borsada, faizlerde, ekonomide şiddetli iniş çıkışlara neden oluyor. Kaldı ki küresel güç ve para odakları, Amerika'daki lobilerle ciddi ilişkiler içinde oldukları için her türlü oyunu kolayca oynayabiliyorlar. Kurtlar Vadisi, Sağır Oda gibi birçok program bunun ispatı.

Yukarıda saymış olduğum bilgiler doğrultusunda biraz düşünün lütfen. Sizce hükümet operasyona yanaşmıyorsa neden acaba? Dünyanın her yerinde savaş en son çözümdür. Savaş, sözün bittiği yerde başlar. Sözün bitmesi için ise perde arkasında pazarlıklar yapılması, pazarlıklardan sonuç alınamaması ve kaybedeceğiniz şeylerle kazanma olasılığınız olan şeyleri mukayese etmeniz sonrası kazancınızın ağır basması gerekir. Üstelik bütün bunların yanında kahpece yapılan terör saldırıları gibi her türlü riski de göze almanız şarttır. Elbette bütün bunlara rağmen savaşta kazanan olmadığını söylemek gerekiyor. Unutmayın! Savaşta her iki taraf da büyük ölçüde kaybeder.

Peki şimdi böylesine çıkmazlar söz konusu iken oturup hiçbir şey yapmadan hergün şehitlerimizi mi sayacağız? Elbette hayır. Asla... Bunu engellemenin en güzel yolu operasyona şiddetle karşı çıkan Amerika ile pazarlıklar yapmak. Ortadoğu’da Türkiye olmadan asla istikrar sağlanamaz. Bu nedenle Amerika’nın eğer planları varsa bu planlarının içine Türkiye’yi dahil etmek zorunda olduğu unutulmamalı. Türkiye’nin elindeki kozları Amerika’ya karşı kullanması önemli bir unsur. Türkiye’nin, sadece kendi sınırları içinde faaliyet göstermediğini, komşu ülkelerde de önemli faaliyetlerimiz bulunduğu aklı olan herkes bilir zaten. Bu faaliyetlerimiz, ortadoğunun geleceğinde çok büyük önem taşıyor. Bunu Amerika’da biliyor ve görmezden de gelemez. Yapılması gereken tek şey kartların doğru oynanması, blöflerin doğru yerde yapılması ve karşı tarafı korkutacak çıkışlar yapılması.

Şunu unutmayın! Uluslararası ilişkilerde hiçbir şey basit değildir. Siyasetin ve sözün bittiği yerde savaş başlar.

Dua edelim ki siyaset hiç bitmesin.

 
Toplam blog
: 74
: 2756
Kayıt tarihi
: 09.04.07
 
 

On yıldan fazla süredir reklam ve halkla ilişkiler sektörü ile internet ortamında medya sektöründe h..