Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '11

 
Kategori
İnternet
 

Optik kablolu internet macerası

Optik kablolu internet macerası
 

bilgidaragaci.com


Daha önce ev telefonu ve internet hizmetinde ülkemizde tekel durumunda olan bir şirketten, “sabit telefon ve sınırsız internet hizmeti “ alıyordum.  Doğrusu bu hizmetlerin karşılığı aylık bütçeme bir hayli ağır geliyordu. Bu yüzden ilgili şirkete gidip " her iki hizmeti de" kapattırmak istedim.  Sonraki gelişmeleri de sizinle http://blog.milliyet.com.tr/internet-mumkun-mu-/Blog/?BlogNo=306544 bloğumda paylaştım.  

Bir süre internetsiz idare etmeye çalıştım. Ara sıra internet kafelere gittim. İş yerimdeki "sansürlü internet"  ise türlü nedenlerle sık sık kesiliyordu.

O sırada bir GSM şirketi, kamu görevlileri için "mobil internet kampanyası" başlatmıştı. Fiyatı da uygundu. Sınırlı olsa bile istediğim her yerden internete bağlanabilecektim.  Fazla düşünmeden satın aldım.

Fakat ne yazıkki evden “3G hızında sinyal” alamadım. Belki iyi sinyal alırım diyerek odamı bile  değiştirdim. Hatta modemi kabloyla camdan dışarı bıraktım, ama "3G hızını devamlı bir surette hiç bir zaman  yakalayamadım."

Tabi hemen ikinci günde  ilgili şirketi arayarak "modemi geri iade etmek"  istediğimi söyledim.  İlgililer 3G sinyalini, bulunduğum yerden iyi çekip çekmeyeceklerini araştıracaklarını ve belli olmayan bir süre içinde bana bilgi vereceklerini belirttiler. Ben de ısrarla süre istedim. Çünkü zaman benim aleyhime işliyordu.  

Aslında onları hiç dinlememeliydim. Modem iadesi için ilk günlerde teşebbüse geçsem belki başarılı olabilirdim.

Neyse, geri aramalarını beklerken aradan bir hafta geçti. Durmadan kesilen ve zayıflayan internet sinyali beni “hasta” ediyordu. Tekrar telefona sarıldım. Yine zaman istiyorlardı. İncelemeler devam ediyormuş. Biter bitmez bana geri döneceklermiş. Hatta acele etmememi, belki de uygun olursam ve onlarda uygun görürlerse bulunduğum binaya bir baz istasyonu dikeceklerini, böylece benimde artık bir "3G hızına sahip internetimin"  olabileceğini çok nazik bir şekilde bildirdi. Sevindim tabi(!)  Yani benim için iyi şeylerde düşünüyorlardı.

Aslında ısrarlarım boşunaydı. Sözleşme ortadaydı.

Beklediğim gibi ay sonuna doğru haber verdiler. Meğer ben haklıymışım. Bulunduğum yerden "3G hızı yeni bir istasyon olmadan mümkün değilmiş. Bu yüzden sadece benden bir aylık sabit ücreti alacaklarmış. Modem parası almayacaklarmış.

Nihayet kestiler internetimi. Hâlbuki daha harcanmamış 1,5 GB kotam vardı(!)

Ne yapalım,  buna da şükür dedim. En azından modem parası ödemeyecektim. Elbette  hattımın aylık sabit ücretini istemeyerek ve …yatırdım.

Hat açtırmak her yerden mümkünken kapattırmak için ana bayi şartı gerekiyordu. Bu saçmalığı bir kez daha hatırladım. Hattımı kapattırmaya ana bayiine gittim. Kapattırdım. Daha sonra vergisi gelecekmiş. O sırada vergi ücretini 3-5 kuruş olarak anlamıştım. Meğer 44 TL civarındaymış. Hepsini alıyorlarmış. Bir kez daha istemeyerek ve…hattımın vergisini yatırdım.

Yani ne diyelim şimdi!

Yeni bir “kampanyalı mobil internet paketi alıyorsunuz.” Tertemiz.  Mis gibi.  Her yerden internete (Reklamlardan öyle anlaşılıyor) gireceksiniz. Artık sabit telefon ücreti yok. Sınırsızda olsa kesik ve ağır gelen malum şirketin interneti yok. Her yere internetinizi götüreceksiniz. İnternet kafelerde dolaşmayacaksınız. Ne güzel düşünceler(!) değilmi?

Modemi bilgisayarınıza takıyorsunuz. Sinyal "3G (Bu arada Ankara’nın önemli sayılabilecek bir ilçesinin “merkezinde” oturuyorum.)  hızında" değil. “Çekmiyor” diyerek haber veriyorsunuz. Çok nazikler. Sizi de düşünüyorlar, baz istasyonu falan.  Üç yıllık kira peşin 30,000 TL. veriyorlar haberiniz olsun. Doğrusu  İyi para.

Aradan bir hafta geçiyor. Geri dönüş yok. Tekrar haber veriyorsunuz. Bu kez “yeter artık” diyorsunuz. Ama nafile.

 Nihayet “umulan gibi” ay sonunda geri dönerek ” haklıymışsınız “ diyorlar.  Ve eksiksiz modemi teslim etmemi ve kargo masrafını üstlenmemi istiyorlar. 

Sonuçta, "modem parasını" bile istemiyorlar(!) Daha ne olsun.

 Toplamda mobil bir internet macerasının maliyeti bana, 29TL bir aylık internet ücreti+zaman+Belki Telefon masrafınız + 44  TL küsur vergi + modem iade kargo masrafları ve bir aylık sinir dolu zaman olarak  geri dönüyor.

 Ne yapalım sözleşme ortada. Sözleşmeyi okusaydım belki sözleşmesi böyle soygun şartları olmayan başka bir GSM şirketi bulurdum(!)

Hükümetler ne için var ki? Bir iktidar vatandaşının bu gibi karteller tarafından soyulmasına neden göz yumar ki? Ülkemizin dört bir yanının optik kabloyla döşenmesi için mi?

“Kartel “ diyorum, ne farkları var ki birbirlerinden?  Gerçek rekabet ölçüleri nerede?  AB müzakereleri için rekabet faslında açılması gereken başlıktan ne haber?  “Rekabet Kurumu” ne iş yapar ki? Kapatın gitsin.

 Hangi ülkede asgari ücretin yüzde 10’ u gibi önemli bir kısmı “internet hizmetine”  ödenir?

İktidarları anladık da muhalefet bu duruma nasıl seyirci kalabiliyor? Yoksa muhalefet dahi,  ülkemizin dört bir insanının pardon, dört bir yanının optik kablolarla döşenmesini  mi istiyor(!) Peki ya gazeteler, televizyonlar...?

Umarım günün birinde bu soygunlara dur denir. İnternet hizmeti normal fiyatlara düşer.  Şirketler vaat ettikleri internet hizmetini kesintisiz ve aynı hızda vermeye başlarlar.  Bizde ölmeden önce  “ Hz Ömer adaletinin” uygulandığı bir ülkede yaşamaktan dolayı mutluluk duyarız…

  

 
Toplam blog
: 144
: 899
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

Gazete ve kitaplara hep tersten göz atar, daha sonra okumaya başlarım. Bu özelliğim devrik cümlel..