Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '09

 
Kategori
Magazin
 

Öpüşmek ve Seks yaşamındaki derin anlamı

Öpüşmek ve Seks yaşamındaki derin anlamı
 

Bu çok önemli(!) mevzu hakkındaki yazı-röportajları tesadüfen okudum ki kendimi Yüce Tanrının şanslı kullarından hissetmeme neden oldu. Hidayete erdim. Şükürler olsun.


Efendim, <ı>Hürriyet Trendy dergisi genç okurlarına <ı>“sevgilinle öpüştükten sonra onun hakkındaki düşüncelerin ne yönde olur?” babında, çok derin bir soru yöneltmiş. İşte cevaplar ve naçizane yorumlarımız.


“<ı>Düşüncelerim karşımdaki kişiye göre değişir. Eğer beraberliğimizin ilk günlerinde benimle öpüşürse o kızdan soğurum. Ama onu çok seviyorsam sevgim bir kat daha artar.


Şimdi burada, tipik bir erkek ikircikliliği yok da ne var Allahaşkınıza? Kız, daha ilk günden senin uzanan dudaklarını boş bırakmazsa, ondan soğuyacaksın öyle mi? İyi de o zaman, daha o ilk günlerde, kendisini çok sevip sevmediğini nasıl anlamayı düşünüyorsun güzel kardeşim, diye sormazlar mı adama?


İşte ikinci cevap, sıkı durun: “<ı>Sevgilimin beni öpmesine izin vermem. Bence, eğer karşımdaki kişi beni seviyorsa, beni öpmeye kalkışmaz.”


Nasıl, sıkı durun diye uyarmakta haklıymışım değil mi? Bu kardeşimiz de, Sevgilisini yanına yaklaştırmayan güre kediler familyasından galiba. Karşısındaki çocuk, eğer gerçekten kendisini seviyorsa, onu öpmeye kalkışmazmış. Belgin Doruk-Filiz Akın kompozisyonu, bir ortaya karışık durumu sözkonusu burada da.


Sıradaki arkadaşımız, bu öpüşme hadisesini, gerçek aşkın turnusol kağıdı olarak kullanmakta zannımca. Bakın, okuyun bakalım, sizce de öyle değil mi: “<ı>Tanıştığım gün öpüşürsek o kız hakkında pek olumlu düşünmem ve o kızla ilişkimi devam ettirmem. Ama uzun süren ilişkimde sevgilimle öpüşüyorsam çok doğal karşılarım.”


Evet efendim olay budur ve kuram asla şaşmaz. İlk günden dudaklarını dudaklarınıza sunan kızlardan kaçının. Zira size ne sevgili olur, ne de eş bu...Tövbe Ya Rabbim.


Ve öpüşmeyi sadece bedensel bir aktiviteden ibaret sandığını sandığım, olaya duygusal hiçbir boyut getirmeyen
sıradaki arkadaşımız: “<ı>Sevgilimle öpüşmem duygularımda bir şey değiştirmez. Eğer o kişiyi çok seviyorsam da ona daha çok bağlanmamı sağlar.”


Burada etken madde, öpüştüğü kişiyi çok seviyor olup olmadığı konusu. Çok sevmiyorsa, ha öpüşmüş, ha öpüşmemiş umurunda mı dünya? Ama çok seviyorsa(?), öpüştükçe daha çok bağlanıyor. Öpüşüyor bağlanıyor, öpüşüyor bağlanıyor. Modem cihazı gibi vallahi.


Bakın, işte beni en çok etkileyen cevaplardan biri bu oldu. Hasta oldum, etkisinden kurtulamadım hala bile: “<ı>Sevmiyorsam ve yoğun duygular beslemiyorsam sevgilimin beni öpmesine izin vermem. Karşımdaki kişinin benimle öpüşmek istemesini bana karşı davranışlarıyla birlikte değerlendiririm.Eğer acayip bir tavır sergilemiyorsa izin veririm.”


Acayip mi, nasıl yani? Düpedüz sevgiliye, potansiyel Tecavüzcü Coşkun muamelesi çekmek değildir de nedir bu kardeşim. Es’efle kınıyorum sizi. Duymamış olayım.


Ve işte seçkinci, elitist bir kardeşimizin cevabı. Özde değil, sözde öpüşenlere bir tokat niteliği taşımıyorsa
namerdim: “<ı>Öpüşme şekline bakarım. Çok masum ve utangaçsa kötü hiçbir şey düşünmem. Zaten ilişkide yaşanması gereken şeyler... Zamanı gelince yaşanır. İlk gün öpüşmek her erkek de farklı düşünceler yaratır.


“<ı>İlk gece sendromu” yaşıyoruz diye üzülmeyin kızlar. Bakın erkeklerin de “<ı>ilk gün öpüşme sendromu” varmış. Stres ki ne stres.


Çok masum ve utangaç bir öpüşmenin satır aralarını ya da ne bileyim dudak aralarını irdelemek lazım geliyor galiba bu noktada. E arkadaşımız da, aşağı, bir dipnot koymadığına göre, hepimiz kendi yorumumuzu kendimiz yapmak durumundayız. Bana göre masum ve utangaç ama ya karşımdakine göre azgın, tahrikkar ve hatta Allah muhafaza Coşkunvari falan addedilirse ne olacak vaziyet?


Öpücük, buzdan bir güle ateşle yaklaşmak gibi seyrederse iyi; ecnebilerin French Kiss dedikleri, bilumum oral fonksiyonları aktif hale getirerek gerçekleştirilen Fransız öpücüğü tarzında ilerlerse yandı gülüm keten helva durumu yani? Enteresan.


Bakın işte, olay burada kopmuyor da ne oluyor dersiniz: “<ı>Birkaç saniye sevgilimden başka bir şey düşünemem. Ama sonrasında bu güzel duyguları tekrar yaşamak için onu yeniden öpmek isterim.”


Bu sevgili kardeşimiz de sevgilisini öpüyor, öpüşüyorlar ve tam o anda, ama sadece birkaç saniye süresince sevgilisini düşünüyor. Başka hiçbir şey düşünmeksizin. Birkaç saniyecik. Ve tahmin edilebileceği gibi o güzel duyguları yeniden yaşamak için bir daha, bir daha, bir daha öpmek, öpüşmek istiyor. Sakın yanlış anlaşılmasın ama olayın asıl sebebi; sadece sevgilisini sürekli düşünmek istemesinden, yok başka bir niyeti...


Ve okur yorumlarından seçtiklerim: “<ı>ben sevgilimin ilişkimizin ilk zamanlarında beni öpmesine izin vermem ileride belki ama zorla öperse ilişkimizin sürmesi imkansız” Nereden bilecek çocuk, senin ileri ki zamanlarının gelip gelmediğini Allasen?

<ı>


“O’nu çok seviyorum o ilk öptüğünde tokat atmıştım ama sonra bir daha öptü o zaman birşey yapmadan bende öptüm seni seviyorum bitanem... :)” Şiddete hayır, şiddete hayır. Demek ki bu kardeşimizin ilerleyen günleri gelmiş.


“<ı>Daha önce bu duyguyu yaşamadığım için çok şaşırırdım ve beni öpen kızın duygularını incitmeyecek bir şekilde bu yanlışlığa bir nokta koyardım...” Kız gibi adam dedikleri böyle bir tür olsa gerek.

<ı>


“Eğer benimle güzel bir şekilde öpüşürse beni kendine öpüşüyle bağlarsa ben artık onu hayatta bırakmam çünkü;eğer bir insan iyi bir şekilde öpüşüyorsa zaten onun cinsel yasamı iyi demektir , veya yok iyi öpüşmedi onu bırakırım”. Olay budur sevgili dostlar, olay budur işte.


Ve final yorumu “<ı>İlk öpüşmeden sonra eğer ateşli bir öpüşme ve etkili ise, sonunun yatakta bitmesini arzularım. Eee ne demişler, rüzgarın arkası yağış, öpüşmenin arkası seviş.”


Nasıl? Ülke gençliğinin sevgiden, cinsellikten, öpüşmekten, sevişmekten anladıkları ile ilgili bir fikir verdi değil mi dostlar?


Gülelim,

Gülelim ağlanacak halimize.

Ağlayalım,

Ağlamaktan başka ne kaldı elimizde.



Sevelim, sevişelim.

Öpelim, öpüşelim.

Kötülük yok içimizde,

Ne varsa dilimizde.



@Geçen sene bugün "Ebeveyn Banyosu Yoksa İşim Olmaz": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=86971

@İki sene önce bugün "Bacanak Usulü Omlet": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=22041

@İki sene önce bugün "Üç Gün Önce Sormuştum": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=22069

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..