Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '08

 
Kategori
Yurtiçi Tatil
 

Orada bir yer, sevdiğim... Mürefte...

Orada bir yer, sevdiğim... Mürefte...
 

Müreftedeki çay bahçesi önü...


Her Şarköy’e gidişimde mutlaka bir Mürefte de yaparız. Çok seviyorum bu şirin bölgeyi. Belki de bozulmamış olmasından ve salaş görünümünden dolayı eskiyi hatırlatıyor bana. Onun içindir ki çok mutlu olmamdan öte biraz da hüzünleniyorum dolaştıkça bu güzel beldeyi. Şarap imalathaneleri var bolca. Bu gidişimizde de iki tanesine uğradık. Sevilen ve Kutman. Giderken gördüğümüz Doluca ve Güler Sabancı’nınkine hiç gitmedim. Ama merak ediyorum bir dahaki gidişimde onlara da uğramak istiyorum.

Yolda giderken gördüğümüz iğde ağaçlarına içim gidiyor, çok sevdiğimi, parayla satın aldığımı söyleyince bizim bulunduğumuz sitenin arka bahçesinde de olduğunu, gidince toplayabileceğimi söylüyor ablam. Gerçi yolda da toplayabilirdik ama vakit kaybı olmasın diye peki diyorum. Döndüğümde ise unutuyorum toplamayı. Neyse ki ablama telefonda söylediğimde ben toplar getiririm sana diyor, rahatlıyorum.

Çocukluğumda ağacından toplayıp yediğim meyvelerin tadı hala damağımda. Henüz olmamışken dahi yediğimiz ayva, incir, eriklerin tadı unutulur mu? Şu anda aynı yerde oturmama rağmen o meyve çaldığımız iki bostan da bozulup birinin yerine apartman diğerinin yerine ise belediye tarafından katı atık istasyonu yapıldığından artık o lüksümüz yok. Evet meyve çalmak da artık lüks oldu maalesef. Yeşillik alan bırakmadılar ki… İşte Mürefte’de bu çocukluğum geldi aklıma onun için de hüzünlü bir mutluluk yaşadım.

MÜREFTE... MİRYEFTON-İRYEFİTON-BİNBİR ÇİÇEK internetten baktığımda gördüm adını bu şekilde almış. Ben bu adı çok seviyorum, bir belde ismi bu kadar mı güzel olur, bu kadar mı kulağa hoş gelir? Halk bağcılıkla geçiniyor, onun içindir ki Türkiye’nin şarap üretiminin % 33’u burada yapılıyormuş. 5’i büyük 30 şarap tesisi bulunuyormuş. Yazın yazlıkçıların da gelmesiyle daha bir hareketlenen Mürefte’de fazla bir yapılaşma dikkatimi çekmedi. Yol boyunca yazlık evler vardı ama rahatsız edici boyutlarda değildi. Rüzgarı bol olduğu için haliyle denizi de dalgalı oluyor…

Mürefte bana huzur veren bir belde, sakin, sessiz, kendi halinde bir yer. Bir iki çay bahçesi dışında dikkat çeken bir yere rastlamadım. Böyle kalsın diyorum, bozulmasın… Rastladığım esnafın fotoğraflarını çektim, öyle tabii, öyle şirin geldiler ki bana, mutlu oldum gülümsedim… Ha arabadan iner inmez Leyla’m geldi aklıma, hemen aradım, onun memleketiydi çünkü, konuştuk soldaki çay bahçesine gidin diye tembihledi. Biz zaten daha önceki gelişlerimde de oraya gitmiştik.

İsminin nereden aldığını öğrenmek için internete girdiğimde aşağıdaki bilgilere de rastladım, ilginç geldi ve sizlerle paylaşmak istedim.

Bilmeceleri:
Karşıdan bir ay doğmuş,onu görenler olmuş,anası kundaktayken kızının kızı olmuş...
(KOZA)
Karşıdan baktım dal,yanına vardım al,ağzıma attım bal..
(KİRAZ)

Atasözleri:
Gemisini kurtaran kaptandır,
Ağustos’ta başı pişenin aşı pişer,
Bağa gir izin olsun, üzüm yemeğe yüzün olsun,
Taşıma su ile değirmen dönmez,

Deyimler:
Mürefte halkı arasında genelde(mari, açan, mori, kızan, oğlan)deyimleri kullanılır.

Tekerlemeler:
Sini sini şekerler
İçine gül ekerler
Beni sana vermezler
Günahımı çekerler.

Ninniler:
Dandini dandini dasdana
Danalar girmiş bostana
Kov bostancı danayı.....
Yemesin lahanayı
Dandini dandini danayı
Evleri yüksek hanayı
Benim kızım saraylı.

Mürefte İstanbul’dan gelirken Şarköy’den önce gelen bir belde ama yol olmadığı için önce Şarköy’e gelinip buradan devam ediliyor. Yolunuz Şarköy tarafına düşerse bu şirin beldeye de uğramanızı öneririm, şaraphaneleri gezmeyi de unutmayın…

Sevgilerimle…

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..