Ordan başladık, burdan bitirdik...

Basın yayın medya toplumun aynasıdır,
Evet

Aferinnnn be ne güzel de evetttt dedin.

Ama öyle değil mi?

Olmasıııı gereken o,

Da.

Acaba öyle miiii?

Sabah sabah, hem de tam hafta başı ne bu yaaaa….

Zaten kafa karışık daha da karıştırma.

Olmaz mı?

Yahu sizi mi kıracağım…

Vazgeçtim ahret sorularına cevap aramak için hafta ortasını seçeceğim bende.

Effendimmm, günaydınlar…

Gününüz aydın, işleriniz bereketli olur inşallah.

İnşallah.

Kandil gecesi açılan eller, edilen dualar kabul olsun inşallah…

İnşallah.

Postacı kimseye ihbarname getirmez inşallah.

İnşallah…

En azından bir günlük.

Ya , Allah aşkına ne güzel ahret sorularına cevap aramaya başlamayacağım dedin , şimdi de kahret sorularına cevap aramak için ….

Ne bu ya.

Bu gün pazartesi.

Yeni bir hafta…

Güzel şeyler düşün ki her şey güzel olsun.

İçimizi karartma…

Emriniz olur.

Bana bazen kızıyorlar.

Nefise kadın başınla siyaset yazıyorsun, gündemde ki ne varsa maydanoz oluyorsun birazda duyguların tavan yaptığı denemeler yaz.

Kadınlar duygusaldır ne bu uzaklık.

Diye…

Ahhhhh! Ah!

Ben de yazmak isterdim, denizin mavisini, kuşların sesini, sevginin gücünü.

Kalemimden o gençlik yılları,

Fi tarihinde, üüüüü neler neler dökülürdü sayfalarca.

Ana baba kuzusu, tehlikeler önünde aslan gibi ana baba…

Dünyadan bi haber lay lay lom …

Yok ya kendime o kadar da haksızlık etmeyeyim.

Lisenin son yılları ve üniversite dönemi ciddi bir u dönüşü de yaptım ama yine duygu vardı çiziktirdiklerimde.

Şimdi bakıyorum da duygu denizinden bir avuç kalmış kala kala elimde.

Kurutmuşlar koca denizi.

Sağa bakıyorsun, sola bakıyorsun, nefes aldırmamacasına kahredici ortamlar.

Gel de yaz kardeşim,

Yazabilirsen yaz kuşlu, çiçekli, aşklı, sevdalı, özlemli yazılar.

Olmuyor.

Boşa koysan dolmuyor.

Belki bir gün; yağmur duası gibi, duygu denizinin yeniden oluşması için duaya çıkarsa insanoğlu, bende yazarım şu denizden avuç avuç aldığım ilhamla.

Öylesi uzak gözüküyor ki…

Ay! ay! Ay!

Yine iç kararttım.

Evetttt…

Şimdi yine maydanozluğa devam.

Hep eleştiri olacak değil ya, taktirde lazım.

Son günlerde meclisin tatile girmesiyle partilerin Mersin vekillerini görmek nasip oldu diye yazmıştım.

Ama doğru.

Mersin vekili, ili, için, kendisine oy veren il sakini için neler yapıyordu.

Biliyor muyduk?

Eh!

Yani

Pek değil,

Hayır,

Yaptıkları bir şey yok,

Seçilinceye kadar, ağam, paşam derler sonra…

Genel seçim var, ona ön hazırlık yapıyorlar.

Acaba bir daha seçilebilir miyim telaşı sardı vekilleri….

Valla ben söylemiyorum,

Vallah ve billah…

Küçük bir kamuoyu arlaştırmasından çıkanın üçte biri.

Dahası da var da…

Burada yazmam münasip olmaz.

!

Neyse şimdi en azından teşkilatlarla birlikte dolaşıyor,

Yerel medya ve basında demeçler veriyorlar.

CHP’nin özellikle Toroslar ‘da ki köyleri gezmesi, birçok o bölgede yaşayan vatandaşın oyunun rengini değiştirmese de, halkla iç içe bir yaklaşım yolunda atılan adım olması açısından kayda değer.

Eski bakanımız mersin vekilimiz Kürşad Tüzmen beyefendinin de iktidar partisinden olması avantajıyla Mersin için nelere yaptığı ve sonraki planlarını Mersin Kamuoyu merak ediyordur sanırım ki, medya ve basında demeçlerine sık sık rastlıyoruz.

Siyaset dalgalı denizler gibi olmaya başlayacak desenize ilde…

Yeni atanan Emniyet müdürümüz yoğun bi, r tempoda ilin güvenliği için kolları sıvamış.Kendisinin Mersinli ruhu… Cümlesini gerçekten alkışlıyorum.

İyi çalışmalar emniyet müdürüm…

Emniyet derken dün bir haberle gerçekten üzüldüm.

Metruh binada uyuşturucu partisi yapan gençler yakalanmış, biride askermiş…

İzin günüymüş.

Harabe yer şehrin göbeği.

Bu yerleri ya yıksınlar ya onarsınlar.

Sigara yasağı derken gençlik ve çocuklar uyuşturucunun elinde kurban halde.

Anne balar bilinçlenmeli, toplum bilinçlenmeli.

Bunun başka çaresi yok.

Emniyet güçleri bu mücadelede tek kalmamalı…

Bu hepimizin sorunu.

Ne zaman kime çıkacağı belli olmayan piyango,

Hayat değiştiriyor ama ölümüne….

Bu gün kü ikinci teşekkür

Mezitli belediye başkanına.

Bir vatandaş olarak diğer vatandaşın şikâyetinin ulaşmasına vesile olmuştum yazılarımda.

Sorun temizlik, sorun boyu aşan ve içinde her türlü haşaratı besleyen otlardı.

Şu an temizlik sorunu çözümlenmiş gözüküyor ve otlarda kaldırılıyor.

Tecrübe eksikliğine rağmen başkan elinden geleni hatta fazlasını yapmak için uğraş veriyor.

Vatandaş Nefise olarak teşekkürler başkan.

Eksiklik giderildiğinde takdir etmesini de biliriz efendim.

(Birde Soli-Pompeipolis açık hava müzesi için hızlanırsa… Ara nağmedir bu)

Çünkü her şey vatandaş için.

Öncelikli olan vatandaş… Vatandaşın isteği bitmez. Ayni kadınla ki, r gibi…

Şimdi bak tam bitirecektim Hatay’ın şirin beldesinin başkanı ki CHP li, kendisi feryadını size anlatayım. Tavla belediye başkanı kendi partisiyle iktidar partisi farklı olunca hiçbir işin başlamadığını, başlasa dahi hep önüne engel konduğunu söyleyerek bu duruma sitem ediyor.

Doğrudur. Aslında hizmet vatandaş için ama araya siyasi mücadele girince çok kolay gibi görünen işler çıkmaza sokulabiliyor.

Belediye meclislerindeki meclis üyeleri farklı başkan farklı partiden olduğunda bir engel, hükümet başka parti, başkan başka parti size kafadan on engel.

Hani her şey vatandaş içindi.

Ne bu yani?

Başkana engel koyarak iş yapamamasını sağlamanın kime zararı?

Vatandaşa.

Yazık değil mi vatandaşa?

O yüzden Büyükşehir başkanımızı ve ilçelerin başkanlarını takdir etmek zorundayız.

Birçok hizmete engel oldular, yapılanın üzerine kondular.

Raylı sistem için ne engeller koydular başkanın önüne.

Tavla örneği, küçücük , şirin beldenin önünde vatandaşa hizmet yapmak isteyen başkan ve engeller.

Birde işin farklı tarafı , örnek Erdek.

Eski başkan hükümetin partisinden ve ağrı dağı gibi borç bırakmış, hem de hizmet sıfır.

Bu da başka bir kare.

Bilmem anlatabildim mi acaba?

Her şey vatan-daş için...

di

Hani?