Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '10

 
Kategori
Güncel
 

Ordu, teamül, tasfiye... / ''3000'e Doğru''

Ordu, teamül, tasfiye... / ''3000'e Doğru''
 

Başbakanımız, Ege'de, Aydın'daydı... CHP'den ayrılarak Demokrat Parti kuruluşuna katılmış, toprak ağası ve eski başbakan, rahmetli Adnan Menderes'in memleketi Aydın'da yaptığı, gene popülizm kokan konuşmasında, ''Yeter söz milletindir diyoruz!...'' derken, birden benim aklıma gene eski başbakan Tansu Çiller'in, o eski günlerde, günceldeki seçimlerde kullanılan propaganda sloganı düşüverdi: ''Artık yeter, söz milletin!...Tek lider Tansu Çiller!...''

O günlerden aklımda, biraz bunlar kalmış; o da Menderes'in söyleminden apartılan merkez sağın diline yapışmış bu söz ve Özer Uçuran'ın sarmısak kürleri, uçurtmaları, o günün gözlüklü genel kurmay başkanı ve birde Tansu Çiller'in neredeyse muridi, saçlarını bir garip şekilde tarayıp, adalar arası yüzme fotografları veren ve sonra gözden düşen, doğru yolda bir politikacı kalmış!... Gerisi silinip gitmiş; hani hafızası zayıf toplumun bireyleriyiz ya, belki de ondan...

''Söz milletin...'' diye iktidara gelen her yeni kesim ya da kesimler, millet adına sistemden beslenmeye ve palazlanmaya hep devam ettiler!... Dünya devir daim dünyası olduğu için de, her yeni gelen biraz farklı şekilde de olsa birşekilde yoluna devam etti!... Küpünü doldurup, siyaset sahnesinden gerilere çekildi... Bu da Ankara'nın geleneğinde olan ''Sivil teamül biçimi'' ydi!... Doğal ki, istisnalar kaideleri bozmaz!...

Şimdi Tansu Çlller'i anıp da, hele mevzuu ''teamül '' olunca, gene bu coğrafyada Pax Americana tarafından ısıtılan, Körfez savaşı günlerinde, '' bir koyup üç almayı'' düşünen ya da düşündürtülen(!) başkan-başbakan Turgut Özal dönemindeki '' Teamül Günleri'' ni anmamak doğru olmaz!... Bir de işini bilen memurunu, bürokratını ve de prens ve iş adamlarını...

O zaman da, 12 Eylül sonrası, ABD'nin sonsuz desteğiyle ortaya çıkan başbakan Turgut Özal' da, Pax America'nın bu coğrafyada yarattığı sinerjiyle, ordunun yıllar önceden hazırlanan terfi ve tayinlere yönelik planlarını karıştırmıştı!...

Askerin teamüllerine ters düşerek, o günün genel kurmay başkanı Necdet Üruğ'un ordu içindeki teamüle uymak adına, emeklilik yaş sınırı gibi bir sorunu olan kara kuvvetleri komutanının önünü açmak için başvurduğu erken emekliye ayrılma talebine karşı çıkmış, bakanlar kurulunu toplayıp her iki generali de emekli ederek genel kurmay başkanlığına Necip Torumtay' ı atamıştı!...(Şüphesiz bu günle kıyaslanırsa oldukça hafif bir durumdu!...) Yani ordu , içindeki hiyerarşi ve dengeler o günlerde de bozulmuştu...

O yıllarda Soğuk Savaş bitmişti; dünya yeniden düzenlenmeye başlanmıştı ve bölgede Amerika'nın bir harekatı söz konusuydu!....

Körfez Savaşı sürecinde, Özal'ın emrivaki kararlarını kabul edemeyen yeni Genel Kurmay Başkanı Necip Torunmay'da ilk kez görülen bir istifa vermiş, yerine Tansu Çiller' lede ilerki zamanlarda uyumlu çalışacak olan ve bir alt kademeden birden şansla yükselen(!) , Doğan Paşa teşrif etmişti...

Bizde, Batılılaşma Hareketi'nin bir şekilde ve bir nedenle başlatıldığı ondukuzuncu yüzyıldan bu günler , ordu içinde de sürekli tasfiyelere gidildi!... Bunlardan en önemlisi İttihak ve Terakki'nin yaptığı büyük tasfiye ve 27 Mayıs'ın yaptığı tasfiye hareketleridir...

Enver Paşa , Prusya eğitimli sınrlı miktardaki kurmaylarıyla, Alman destekli '' Büyük Türk imparatorluğu'' nu kursaydı, bu tasfiyeden kendince büyük bir kazanımı söz konusu olacaktı!... Ama olmadı... Ve Balkan savaşları ve I.Büyük Savaş'da , ilkinde ordu içi çelişkiler ve birazda bu kadrosuzluktan büyük bedeller ödendi!... İmparatorluk çökertildi!...Ve o gün uygulanan Almancı politikalar bu gün bile bu milletin başında bela olarak dolaşıp duruyor!...

27 Mayıs İhtilali, sonrası ordudaki tasfiyeler ise, gene Soğuk savaş sürecinde, ağırlıklı ABD eğitimli kurmay kadroların ordudaki gücünü pekiştirmişti... Ve bu kadrolar, 12 Mart ve 12 Eylül'de bu ülkeye gerekeni bildiklerince yapmıştılar!...

Demirel' in ve de ardından Ecevit'in teamül dışı davranışları, İzmir'de, Ege Ordu'da emekliliğini bekleyen, 'kıdemli' Kore gazisi Kenan Evren Paşa'yı bu milletin başına sarmıştı!...

Başbakan'da bu gün yasalar uygun ve uyumlu bir şekilde, ancak teamüllere gene aykırı ve aşırı bir şekilde çok önemli tasarruflarda bulunmaya çalışıyor... Bu arada Kürt militanlar asker ve polis noktalarına saldırılarını arttırıyor... Askerlerimiz, polislerimiz, gene insafsızca şehir ediliyorlar...

Sanki, Ulus devletin dağıtılıp federatif bir dönüşüm için çok hızla, tehlikeli bir şeyler oluyor bu ülkede...

Ve Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, bir milletvekili olan eski CHP başkanı Deniz Baykal için de, yasalara aykırı olarak, inceleme başlattığını söyleyince, askerin direncinde haklılık payı daha da fazla öne çıkmak durumunda kalıyor...

Ve AKP, 12 Eylül hukuku içinde, bu politikalarıyla, halkın genel çıkarlarına ters, bir taraf olma sürecinde hızla yükselişini sürdürüyor...

Ve askerin ulus devletin çözülmesine karşı ve gerçek anlamda demokrasiye ve ülkeye bağlılık sürecinde ateşle imtihanı sürmeye devam ediyor...

6.ağustos.2010 / Uğurmumcu - Altınoluk

 
Toplam blog
: 392
: 4592
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sağlıklı beslenme, yüzme, doğada yürüyüş ve çevre özel ilgi alanlarım. Şiiri ve..