Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '09

 
Kategori
Meslekler
 

Ordu düşmanlığı politikasını açığa çıkartalım

Ordu düşmanlığı politikasını açığa çıkartalım
 

Taraf adlı gazetenin yazarı haykırıyor:

- Askeri yargı ortalıktan çekilsin… Meydan, sivil yargıyı temsil eder görünen Ergenekon savcılarına kalsın…

Peki, niçin böyle olsun?

Çünkü, askeri yargı tarafsız değildir.

Peki, yasalarda niçin sivil yargıdan ayrı, kendi içinde bağımsız ikinci bir yargı kurumuna ihtiyaç görülmüştür?..

Tarafsızlığı savunur görünen “Taraf” Gazetesi bu konuda susmaktadır.

O zaman biz söyleyelim:

- Çünkü, gün gelebilir… Devletin bir çok kurumu etki altında bırakılabilir; sistemin çarklarının arasına belirli odaklar tarafından irili ufaklı takozlar yerleştirilmiş olabilir…

<ı>“İşte bu ahval ve şerait içinde dahi…” görevini [etki altında kalmadan] yapabilecek, ülkenin bütünlüğünü, laik Cumhuriyeti, Anayasal düzeni ve demokratik hukuk devletini savunabilecek bazı “Anayasal kurumlar”a gerek duyulabilir…

İşte, askeri yargıya gereksinim doğurabilecek en büyük nedenler bunlardır.

İş o gün gelmiştir.

Türkiye, Anayasa Mahkemesi kararı ile, “laiklik karşıtı eylemlerin odağı durumundaki” bir partinin tek başına iktidarı ile yönetilmektedir.

Yargı bağımsızlığı ilkesi temelinden sarsılmış, hâkimler ve savcıların kaderi iktidardaki hükümetin fermanlarına terk edilmiştir.

İçinde yaşanılan süreçte yargı bağımsızlığı ilkesinin uğradığı tahribatın dışında kalan tek yargı ünite, sanıyoruz sadece askeri yargı birimleridir.

Ancak, işte bu olgu, özellikle ve öncelikle, bu yüzden, saldırıya uğramaktadır.

Taraf Gazetesi’nin yazarı şöyle yazabilmektedir: [Aynen aktarıyoruz:]

Ordu, “sivilleri” kenara iterek şaibeden kurtulamaz.

Sivillerin karışmadığı bir soruşturmanın sonuçlarına da kolay kolay kimse inanmaz.

Bakın, çok uzun yıllar ordu “denetim dışı” kaldı bu ülkede.

Nedir bu korku?

Herhalde çıkan seslerden, konuşmalardan, yazılardan, bu toplumun, “ordunun hukuksuz davranışlarından” bıktığını, daha fazlasına tahammül etmeyeceğini generaller de görüyordur.


Ordunun içinde bulunduğu şaibe ne demektir?

Oysa bugünün Türkiye’sinde şaibe denen kirlilikten en uzakta bulunan milli kurum Türk Silahlı Kuvvetleridir.

Ordu hangi korkunun içinde olabilir?..

Kim Türk Ordusu’nun bir korku içinde olduğunu ifade edebilir?

Bu ihanet içerikli satırların sahipleri öncelikle şu gerçeği çok iyi bilmelidirler:

Türkiye halkı, en çok ordusuna güvenmektedir!..

Ve Türk Silahlı Kuvvetleri bu güveni hak eden en başta gelen Anayasal bir kurumdur.

Ve işte bu saldırılar, bu yıkılamayan kaleyi yıkmak ve sarsılmayan güveni kirletmek içindir…

Ve bu gerçeği de en iyi Türkiye halkı bilmektedir.

ey bu ülkenin ve bu halkın gerçek düşmanları…

Anlayın bunu!



 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..