- Kategori
- Şiir
Ordu Öyküleri - Penceremden
Havalar ısındı biraz.
Ama kemiklerim,
Hala atamamış geçen kışın soğuğunu.
Hafiften sızlıyor belim tatlı, tatlı.
Sıcak bir çay,
Bir parça da limon çekti canım.
Bir hafta içmesem diye düşündüm.
Ah bir midem su koyu vermese;
Akşam oldumu,
Kaşınmasa en adi, en ucuz şaraba bile.
Pencerem demir ızgaralı.
Kıvrım, kıvrım uçları.
Arada bir bakarımda dışarı,
İnsanlar takılmış kancalarına.
Galata köprüsünden çapari sallayan,
Evkaftan emekli memurunki gibi,
Benimki de renk, renk,
Cins, cins insan dolu.
En çok Tapudaki Halil Bey'i avlarım.
Günde üç kez.
Sonra nüfustaki kızlar,
Manav Mehmet,
Birde pazara süt, peynir götüren,
Boztepe’nin ihtiyarları.
Halil Bey'in böbrekleri kumlu.
Manavın safra kesesi taş dolu.
İhtiyarlar tüm romatizmalı.
Nüfustaki beğendiğim sarışın kız’da gebe kalmış.
Böyle giderse,
Söktüreceğim bu parmaklıkları.