Ordu’yu yıpratmak nedir?

Bir Orduyu yıpratmak söylemini; en son konu ile ilgili haberi esas alarak tartışmak gerek.

Teğmen- pimi çekilmiş bomba- 4 askerin hayatını kaybetmesi olayı, Taraf gazetesi haber yaptı, teğmenin ifadesi ve gözaltına alınması üzerine Hürriyet’te manşetten verdi.

Hemen ertesi “Ordu düşmanı Taraf Gazetesi” türü tepkiler verildi, son zamanlarda çok net tanımı da yapılamayan “fettullahçı, sorozcu, abd uşağı” gazete, orduyu yıpratarak, düşmana yeni olanaklar sağlıyordu.

Bu olayda Teğmen gibilerin zihniyeti ve bu zihniyetin sonuçları mı orduyu zayıflatıyor? Yoksa olay hakkında haber yapılması mı?

Bu olayın üstünün örtülmesine göz yumulsa idi, ilgili kamu kurumu daha mı güçlü kılınacaktı?

Büyüklük, güç nedir?

Kamu kesiminde güç ve kalitenin göstergesi, kamu görevlilerinin varlıklarının kaynağı olan kamusala ilişkin -vatandaşa ilişkin- görevlerini açıklık içinde, şeffaf ve adaleti gözeterek; aynı standartta hizmet sunma yetenekleridir.

Gazetelerde kamusal alana yönelik hizmet vermektedir. Onlarda aynı şekilde hizmet vermek zorundadır. Aksi takdirde güvenilirlikleri kalmaz ve konumlarını kaybederler.

Kişisel veya kurumsal özel yada kamu hizmeti sunarken içimizdeki asıl düşmanı görmeksek yıpranma ve çürüme kaçınılmazdır.

İçimizdeki düşmanla başa çıkabilmek için sahte düşmanlarla savaşmaktan öte, öncelik kimseden korkmadan doğruya doğru eğriye eğri diyebilmek; hata kabul etmeyi öğrenmek ve bir kez daha aynı hataları yapmamak gerekir, güvenilirliği bu yöndeki tercihlerimiz belirler.

Orduyu yıpratan burada bu tip bilgileri sızdıran mı, bu tip bilgileri yayınlayan gazete mi, teğmen veya onu besleyen zihniyet mi?

Medyanın en önemli işlevlerinden birisi yanlışı veya doğruyu görünür kılmak ise sorunun cevabı açık.