Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '09

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Ordu

Farklı kültürü tanımak...

Bundan birkaç yıl öncesine kadar Karadeniz’i çeşitli basın yayın ve iletişim araçlarından tanıyor, Karadeniz denildiği zaman bol yeşil alanlar ve ormanlar, hayatın her durumundan zevk alıp eğlenmesini bilen horon oynayan, şakacı ve fıkra gibi konuşan, çevre şartlarına göre üretken mucit insanlar zihnimde canlanıyordu ve düşüncelerimde de öyle kaldı..

Doğup büyüdüğüm Ege kültürü ile Karadeniz kültürü arasındaki fark kendini hemen hissettirdi. Anadolu insanının yaşayışları arasındaki temel benzerlikler her zaman ön planda olsa da ilk ve ikinci hayatım dediğim yaşantılarımda -hemen şunu belirteyim ki-, farklılıklarda göze çarpıyor. Neler mi?

v Düğün yapılır fakat düğünlerdeki gelenekler farklıdır,

v Türkçe konuşulur, yöreler arasındaki ağızlar farklıdır.

v Şenlikler yapılır, içerikleri farklıdır.

v Kilim, halı dokunur; desenleri, duyguları farklıdır.

v Tarla ürünlerinden aynı türden yemekler yapılır, tatları farklıdır.

v Köylü ve şehirli yaşantıları vardır; yaşantıları farklıdır.

v Türküleri vardır, ezgileri türleri farklıdır.

v Oyunları vardır; anlamları farklıdır.

Farklı kültürde doğup, büyüyüp, farklı bir kültür içinde yaşayıp onlara uyum sağlamayı, onlar gibi düşünmeyi, onlar gibi yemeyi ve içmeyi ve bunun yanında onların kültürlerini araştırıp bir kaleme almayı, bana vazife olarak verseler, belki de altından kalkamazdım.

İnsanların farklı yaşantılar içinde oldukları, buraya gelene kadar belki de dikkatimi bu kadar fazla çekmemişti. Günümüz bilgi ve teknolojisi ışığı altında çok çeşitli toplulukların çok çeşitli gelenek ve görenekleri, zengin bir kültür mozaiklerinin olduğunu bilsek de bu kültürü yaşayan insanların yaşayışlarını gözlemleyip, bu gözlemler ile onların geçmiş yaşantılarıyla kalıcı bağlarını araştırıp bunları bir başka yörelerle karşılaştırıp yeni bulgular halinde satırlara dökmek, hele şimdiye kadar üzerinde detaylı bir araştırma yapılmayan yöremiz Gölköy’ün bazı kültürel özelliklerini kalıcı hale getirmek beni daha da gururlandırdı..

Bir devleti devlet yapan bayrağı, marşı ve uluslar arası anlaşmalardaki adı ne kadar önemliyse, milleti millet yapan unsurların içindeki dil, tarih, ülkü ve kültür, birliklerinin önemi devletlerin ayakta durmasında birinci derecede etkilidir. Milli ve manevi değerlerine sahip çıkmayan toplumlar ulusal davalarda milletine ne kadar hizmet edebilir. Bizler Türk Milleti olarak tarihte varolduğumuz günden itibaren gelenek, göreneklerimizle birbirimize sahip çıkmış çoğu kere de kültürel değerlerimizi en önemli şahsi varlığımız canımızdan da önemli tutup sahip çıkmış ve korumuşuzdur.

 
Toplam blog
: 3
: 501
Kayıt tarihi
: 31.01.09
 
 

1972 İzmir doğumluyum. Selçuk Ünv. İşletme mezunuyum. Bankacılık kariyerimden sonra eğitim alanında ..