Ören' de şiir örüyor Melih Cevdet Anday, şiir bize gülüyor

Oğuz TÜMBAŞ

Milas’tan Yatağan yoluna girer girmez hemen sağa giden bir yol… Levhada 49 km. yazıyor. Kıvrıla kıvrıla gidiyoruz yol arkadaşlarım kameraman Nadir Doğan ve sürücümüz Yasin Bulut’la. Düz bir alana yayılmış küçük evler. Gökova Körfezinde deniz dingin. Yanı başında uzanan bir dağ sırası; resmi adı Kocadağ; ama halk Gebekadın Dağı diyor. Söylencesini de ekleyerek…

Neden Ören, neden bunca söz…Daha beldeye girerken bez afişlerde 3.Ören Melih Cevdet Anday Şiir Günleri ve Kültür Şenlikleri yazısını görüyoruz. Ne güzel şiirin bir kentle, beldeyle, denizle buluşması…

Bir yorgunluk kahvesi içiyoruz kıyıda bir kahvede. Ören Belediye Başkanı Kâzım Turan’la gündemi konuşuyoruz. Melih Cevdet üzerine de koyu bir sohbete dalıyoruz. Yıllarca Melih Cevdet’le dostluk etmiş, şiirin ustasını dinlemiş, söyleşmiş, anılar biriktirmiş bir yerel yöneticiyle ne konuşulur? Elbette Melih Cevdet, şiir, edebiyat, sanat, kültür…

Birden nereden ve nasıl geldiğini anlayamadığımız azgın bir fırtına…. Uzaktan şimşekler çakıyor. Denizdekiler karaya zor atıyorlar kendini. Sandalyeler, şemsiyeler havada uçuşuyor. Ama kimse ayrılmıyor alandan. Gazeteci Mehmet Emin Berber dostum da Marmaris’ten bir rüzgâr atıyla gelmiş, gülümsüyor bize. Seviniyorum onu görünce.

Fırtına yumuşatırken öfkesini, şiirin ustası Melih Cevdet’in adını taşıyan parkta, onun görkemli heykeline yöneliyoruz. Özdemir İnce, Eray Canberk, Ataol Behramoğlu, Egemen Berköz, Küçük İskender, Arif Keskiner, Enver Ercan… şiir dostları, şiir severler, Örenli’ler kırmızı karanfillerle merhaba demeye gidiyoruz. Garip şiirin ustası kucağında kitabıyla sanki bizi karşılıyor, gülümsüyor. Karanfiller atılınca omzuna, kucağına o da ANI şiirinden dizelerle sesleniyor gibi:

Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil bu anılacak şey değil
Apansız geliyor aklıma

(…)

Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil, unutulur şey değil
Çaresiz geliyor aklıma

Yaşasaydı 93 yaşında olacaktı şimdi Melih Cevdet Anday. Edebiyatımıza yazıları, şiirleri, romanları, denemeleri, tiyatro yapıtlarıyla anlam ve varsıllık katan usta, öncelikle şiiriyle duyumsatır kendini. Garip akımının Oktay Rifat ve Orhan Veli’yle üçüncü önemli şairi Anday.

Bir şairi yeniden düşünmek, algılamak, yaşamak…Bir şairin şiirlerini yeniden paylaşmak… Halka dönükmüş gibi dursa da ondan öte bir olgu Garip şiiri. O güne dek hece, aruz, vezin, uyak, sıkı kalıplar… Bir bakıma Garip şiiri, taşları yerinden oynatmış, şiire devinim kazandırmış, ardından bir başka harekete de itici güç olmuş… Anday'ın da kurucusu olduğu Garip dönemini, hareketini, şiirin gündelikleştirilmesi alanında atılmış bir adım olarak düşünürüm hep.

Genç yaşta şiire ivme kazandıran bu oluşumun tetikleyicisi olan üç genç içinde, yeni olmayı, yeni kalmayı başaran biridir Melih Cevdet Anday. Türk yazınının evrensel değerlere , evrensel bilince açık, gelişen süreçde şiirini toplumsal duyarlılığa açan şairlerindendir o. Kültürü özümsemiş, içselleştirmiş ve dünyaya kültürün varsıl kaynaklarıyla bakabilmiş kaç şairimiz var? Anday da onlardan biri işte. Şiirin ve edebiyatın temel olgusunun insanla buluştuğuna inanmıştır. İnsanı tüm gerçekliği, çağdaş değerleri ve evrensel varoluşunu sağlayan kimliğiyle ele almıştır.
Bu etkinliğin bir anlamlı ve önemli yanı her yıl şiir adına önemli yapıtlar kazandıran, şiirimize yeni açılımlar kazandıran bir şairin ödüllendirilmesi. Bu yıl günümüz şiirinin özgün şairlerinden Ahmet Erhan Sahibinden Satılık adlı şiir yapıtıyla Melih Cevdet Anday şiiri ödülüne değer görüldü. Ödülü de bu etkinlik başladığında törenle kendisine sunuldu.

Yerel yönetimlerin sanat, edebiyat, kültür adına yaptıkları olumlu çabaları, katkıları önemsiyorum. Namuslu, bilgili, çağdaş yöneticilerin şiire destek vermeleri, şiir adına etkinlikler düzenlemeleri her zaman ilgimi çekiyor, bundan büyük kıvanç duyuyorum. Ören’de bu bağlamda yapılan etkinliği de alkışlarken, bu tür gösteri, dinleti, anlatı etkinliklerinin de başka kentlere, beldelere örnek olmasını diliyorum. Yazıma Melih Cevdet’in sevdiğim Olsun Da Gör adlı şiirinden dizelerle nokta koyuyorum.

Merhaba Melih Cevdet usta, merhaba!

O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör
Seyreyle gülü bülbülü
Çifter çifter aylar gökyüzünde
Her gece ayın on dördü

Kuşlar geçecek damların üstünden
Kuşlar konacak dallara
Kanat seslerini duyup uyanırlarsa
Gene kuşlarla uyusun çocuklar
Olanı biteni anlatma.