Org. Başbuğ’un sözlerine bazıları iyi kulak assın…

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker BAŞBUĞ, Aktütün karakoluna yapılan saldırı ile ilgili basın mensuplarına yaptığı açıklamanın içeriğine girmeyeceğim. Asker, her zaman kendine yakışan şekilde davranır ve davranıyor da zaten…

Ancak son cümlesine dikkatinizi çekmek istiyorum. Sayın BAŞBUĞ şöyle bitiriyor sözünü:

<ı>“…Son sözüm şudur, dolayısıyla herkesi dikkatli olmaya ve doğru yerde bulunmaya davet ediyorum."

<ı>

Yıllardan beri “Terör” belası ile uğraşanlar kim?

Başta asker olmak üzere “Silahlı” kuvvetlerimiz değil mi?

Bugüne kadar sivil asker birçok hayat, terör yüzünden heba olmadı mı?

Bütün bunlar oldu, halen de olmaya devam ediyor, bakın bu gün 5 askerimiz daha Hakkari’de şehit oldu. Terör belasından dolayı çok canımız yanıyor.

Ancak, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne yönelik her türlü belaya ve saldırıya karşı koyacağımız da açıkça ortada. Bunu da kimse aklından çıkarmasın.

Gerçek bu kadar açıkça ortada iken, birileri her zaman Silahlı Kuvvetler üzerinden siyaset yapmaya, yorum yapmaya ve hatta onları yıpratmak için elinden gelen ne varsa yapmaya devam etmektedir.

Bunların sayısı da, inanın ki dağdaki “SİLAHLI” olanlardan çok fazla…

Bu kişi ve guruplar, ülkemizin hemen her platformunda var ve çeşitli gerekçeleri öne sürerek “İşlevlerini” yerine getirmeye çalışılıyorlar.

Gerek televizyonlarda, gerek medya içinde ve gerekse ülkenin içinde, dışında görüyoruz bunları…

Her ortamda Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmaya yönelik çalışmalarına aralık vermiyorlar.

Son Aktütün karakolu saldırısında da bunu bir kez daha açıkça gördük.

İşte Genelkurmay Başkanı, bu yöne dikkatimizi çekiyor.

<ı>“…herkesi dikkatli olmaya ve doğru yerde bulunmaya…” davet ediyor.

Bu dakikadan sonra eğer bu davete uymayan olursa ne olacak, ben işte işin o tarafını merak ediyorum.

Çünkü “Saldıranların” gerekçeleri ile “Saldırıya uğrayanın” gerekçeleri birbiri üzerine bir türlü çakışmıyor. Saldıran “Hak-hukuk” diye avaz avaz bağırırken, doğruyu ortaya koymuyor.

“Saldırıya uğrayan” ise gerekçelerini anlatmakta zorluk çekiyor.

İşte bu ikilem içerisinde de vatandaş, kim ne söylediğini anlamıyor.

Oysa…

Memleket “Terör” belasının içinden kurtulabilmek için, askeri ve polisi ile her şeyi yapıyor ve yapmaya da bundan sonra devam edecek.

Diğer taraftan “Terör”e bulaşanlar, içinde olanlar, onlara yardım ve yataklık edenler, demokrasinin faziletlerinden yararlanarak terör ile bir yerlere varma gayretlerini sürdüreceklerdir.

Bunların içinde medyası da var, sözde aydını da…

Bir gün bu terör biter de, ülke birlik ve beraberliğini bozmadan her şey yerli yerine oturursa, acaba bugün teröre şu ya da bu şekilde destek verenlerin, içinde olanların hali nice olacak, orası malum değil…

Derim ki…

Akıllı olun ve söz dinleyin… Kulak asın… “…<ı>dikkatli olmaya ve doğru yerde bulunmaya…” gayret gösterin. Umarım bu “Uyarı” da “Son uyarı” niteliğinde olur ve bundan sonra “Gereği” ne ise yapılır…

<ı>16 EKİM 2008