Organik olmak veya olmamak

-"Organik ürünlerin pahalı olmasının nedeni, Organik Tarım Kanunu'nda belirtilen ''Organik ürünler hal yasasına tabii değildir'' hususuna dikkat edilmeden organik ürünlerin aracılar vasıtası ile satılmasıdır" diye başlamış iletisine değerli meslektaşım Nurgül Türemiş. Ve şöyle devam etmiş: "Merhaba, yazınızı okudum. Okuduğum her satırda tamam işte bunu böyle anlatmak gerekir diye düşündüm" (Kekik soslu bir su tasarrufu projesi yazımı kastediyor).

Çukurova Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü'nde öğretim üyesi olan Prof.Dr. Nurgül Türemiş hanımefendi, yıllardır organik tarımsal üretim üzerinde kafa yoruyor, çalışıyor, araştırmalar yapıyor, projeler yürütüyor. Yazımı okuduğunda, beni kutlamak yanında konu dışından bir kişi olarak organik tarım ve doğal ürün değerlendirmesi yapan bana seslenerek bazı yanlış anlaşılabilecek hususlara da değinmiş. Bakalım neler demiş:

"% 90 oranda size katılıyorum. Ancak organik ürünlerin pahalı olması konusunda biraz eksik bilgi var.

Bu ürünler bilakis bir müddet sonra konvansiyonel üretilen ürünlerden daha ucuza maledilmektedir.

Eğer dikkat ettiyseniz piyasada hormonsuz (heryerden temin edilebilen arı çıkartmalarının yapışık olduğu ürünler) diye tabir edilen ve konvansiyonel ürünlerin 4 katı fazlasına satılan kontrolü olmayan bir tarım şekli daha var.

Organik ürünlerin konvansiyonel ürünlere göre sadece % 10-20 oranında yüksek fiyatla satıldığı bu pazarda hormonsuz ürünler haksız bir rekabetle çok daha fazlasına satılıyor.

Ve ne yazık ki organik ürünlerden daha fazla alıcı buluyor. Bunun nedeni nedir biliyor musunuz?

Geçenlerde Kanal B'de organik tarımla ilgili bir canlı yayına davet edilmiştim. Yayına bağlanan kişilerden gelen sorulardan anladığım kadarı ile, tüketici organik tarım nedir bilmiyor. Ama hormonsuz üretim nedir çok iyi biliyor !!!.

Hatta biz ziraatçilerin düşündüğü şekliyle değil, hormon kullanımını meyve ve sebzeyi irileştirir diye biliyor. Ve onu yiyen insanlarda da aynı belirtiler olacağını düşünüyor. Sizden ricam yazılarınızda organik ürünlerin pahalı olduğu için yalnızca zenginlerin üretebileceği ürün olduğu gibi pek de doğru olmayan bir saptama yerine şu şekilde değerlendirme yapmanızdır.

Bugün Türkiye'de pek çok organik ürün var ve üretimi hiç de sanıldığı kadar zor değil. Hormonsuz ile organik ve benim de hep savunduğum sertifikalı -ne yediğimizi bilmemiz gerekir- ürünlerin tüketimini özendirmeniz. Gerek organik gerek iyi tarım ürünü.

Yine de toplumu arada sırada bilinçlendirmek gerekir diye düşünüyorum. İstanbul'daki "organik halk pazarı"nda konvansiyonel fiyatına organik ürün satılıyor. Bunlar iyi gelişmeler."

Nurgül Hanım'ın görüşleri böyle. Ben de kendisine katılıyorum. Zaten organik tarım konulu yazılarımdaki amaç, piyasadaki terim kirliliğini hikâye tadında bir yazıyla temizlemek, ayrıştırmak ve tüketiciye aktarabilmekti. İyi de oldu. Gelen cevaplardan bunu anlıyorum.

Organik olmak, organik olmamak farkını genelde hormonlu olmak veya hormonsuz olmak şeklinde gören tüketiciye seslenmekti amacım. Ancak daha da açık ve anlaşılabilir yazmak gerek bu konuda, biliyorum. Bir başka yazımda esas itibariyle hormonlu yetiştiriciliğe de değineceğim.

Nurgül hanım, geleneksel tarım için de geçerli olan önemli konuya değinmiş.Gerçekten, eğer üreticiden alındığı gibi satılsaydı, 1 kg organik olmayan portakalı 750 Ykr, organik olanı ise 1 YTL'ye satın alıyor olurduk. Bu durumda, marketlerde organik portakal 2-3 YTL'ye satılıyorsa aradaki farkı aracılar, komisyoncular alıyor demektir.

Esen kalın.

İlgili Bloglar:
1- Kekik soslu bir su tasarrufu projesi: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=50784
2- Organik ürünler neden pahalıdır? http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=50542

Foto: Karadeniz'de kivi üretimi, Giresun, 2006