Organik ürünler ne kadar organik?

Son yıllarda bu, “organik ürün” meselesi bir fenomen halini aldı, malumunuz. Aklınıza gelebilecek ya da sittin sene düşünseniz akılcağızınızın ucundan kıyıcığından geçmeyecek/geçemeyecek “şey”lerin, organik olanları karşımıza çıkmakta.

Pazara, markete gidiyoruz; organik domates, biber, elma, organik üzüm, organik hıyar. Giyim mağazalarında, organik kazaklar, elbiseler, atletler, külotlar. Gözlükçülerde, organik camdan yapılma gözlükler. İçki reyonlarında, organik rakı ve organik şaraplar. Ve daha bilumum organik şey.

Bazen düşünüyorum. Hayatında hiç solaryuma gitmemiş; detoks, liposakşın, pilling, gerdirme, aldırma, çizdirme yaptırmamış; bilmem neresine silikon, çivi, tel, pil vesaire taktırmamış; yok omega küsur vitamini imiş, yok ginseng çayıymış, aloa vera katkısıymış, müthiş afrodizyak etkiler gösteren ve gençleştiren, düz duvara tırmandıran şeylerden dahi bir kere olsun ağzına atmamış ve aklıma gelmeyen, belki de cehaletimden(!) bilemediğim bilumum sentetik vaziyetle hemhal olmamış insanlara da organik insan denilebilir mi mesela?

Organik ürünlerin, ne kadar organik olduklarından ciddi şüpheler duyunuz efendim. “Organik ürün” kelimesinin anlamını, Türk Dil Kurumu büyük sözlüğü; “<ı>Geliştirici veya olgunlaştırıcı bir kimyasal madde kullanılmadan doğal ortamda yetiştirilen ürün” olarak veriyor.

Mesela organik bir pantolonu ele alalım. Zannediliyor ki pantolonun kumaşı, organik olarak üretilmiş pamuktan mamul ise olay bitmiştir. Hoş organik pamuk yetiştirmek de o kadar kolay mı? Bunu da irdelemek gerekir. Tamam, tarım ilacı, gübre vesaire kullanmadınız. Ya toprağın altından giden ve yukarıdaki sanayi işletmelerinin ve evlerin atıklarının karıştığı yer altı suları. Ya asit yağmurları ya da sanayi tesislerinin yeterli baca filtreleme işleminden geçmeyen gaz emisyonlarıyla yüklü bulutlardan yağan yağmur suları.

Hadi inat ettiniz ve bir şekilde tüm bu parametreleri kontrol altına aldınız ve gerçekten de organik pamuk elde ettiniz. Kumaşınızı, gerçek organik pamuktan dokudunuz ya da ördünüz. Sonra boyarken kullandığınız maddeler de mi organik? Var, organik boyalar, kök boyalar da var ama piyasadaki ürünlerde çok ararsınız bunları. Boyaların, neredeyse tamamına yakını sentetiktir efendim. Gitti bizim organik pamuk.

Dikiş ipliği olarak kullanılan ipliklerin çok büyük oranı polyester ipliktir. Ürünün üzerindeki nakış iplikleri, baskı malzemeleri, fermuar, düğme, etiket gibi aksesuarları...hadi yapın bakalım hepsini organik!

Örnekleri artırmak, farklı ürün türlerinde de çoğaltmak mümkün ama uzatmak istemiyorum. Lafın özeti şudur ki “organik” denilen mevzu, çok büyük oranda, koskocaman bir yalandır. Ama bu tür çabalara da katkı ve değer vermek lazım gelir ki artan ve gelişen teknolojinin emr-i iradesindeki robotlar olmaktan çıkaralım kendimizi.

Sonsöz: Yerli Malı Haftası, "Organik Yerli Malı Haftası" olarak değişmelidir(?!).



@Geçen sene bugün “Bir Ödül Fantezisi: Babamın Davulu”: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=16471

@Geçen sene bugün “Bu Bir Çığlıktır, Lütfen Kulak Verin!!!”: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=16517

@Geçen sene bugün “ ‘Delikanlı Adamın Kanunu’nu Yazdım”: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=16552