Orgeneral Bilgin Balanlı ve Sivas Madımak yangını...

Seçimler yaklaşırken, her gün yeni bir argüman kullanılıyor… 

Örneğin; Sayın Başbakan yandaş bir kanalda katıldığı programda açıklama yapıyor: “Bakanların da kasetleri vardı, derhal müdahale edip, olası bir rezaleti önledik!” 

Allah Allah, Deniz Baykal’ın, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamza Cebi’nin, MHP’li üst düzey yöneticilerin kasetleri ortalığa saçılırken neredeydiniz? 

Piyasaya sürülen CD, kaset gibi argümanlar AKP aleyhine olursa anında müdahale, muhalefet aleyhine olursa, sal yakasını, vatandaş izlesin!.. 

Seçimler yaklaştıkça, ordu üzerinden pirim yapma girişimleri artarak devam ediyor! Örneğin: 8 üst düzey subay ifadeye çağrılıyor. İçlerinden bir tanesi orgeneral! Diğerleri serbest bırakılırken, önümüzdeki dönem Hava Kuvvetleri Komutanı olması beklenen, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı tutuklanıyor. 

Seçimlere 13 gün kala 12 Eylül’ün darbeci komutanları ifadeye çağrılıyor! İfadeye çağrılmaları seçim için bir yatırım değilse; bu zamana kadar niye çağrılmadılar? Hatırlarsanız 13 Eylül günü binlerce dilekçe verilip, darbecilerin yargılanması talep edilmişti. Bu gün darbecileri ifadeye çağıran Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı o zaman yetkisizlik kararı vermemiş miydi? 

Seçimler yaklaştıkça, yürütme ile yargının kol kola olduğu açıkça görülüyor! Yargı AKP’nin seçimleri kazanabilmesi için elinden geleni yapıyor. 

Ayrıca seçimi tek başına kazanamayacaklarını anlayan AKP’li uzmanlar, her türlü argümanı kullanıp, oyları lehlerine çevirmeye çalışıyorlar. Örneğin Meclis Başkanı ve AKP Karabük milletvekili adayı Mehmet Ali Şahin, seçimlerde tek başımıza iktidara gelemezsek, hükümeti üçlü bir koalisyon kurar diyerek, tek başlarına, tekrar iktidara gelmek için çalışma yapıyor. 

Son dönemde kamuoyu araştırmalarını izliyor musunuz? 

Gittikçe AKP’nin oyu aşağı çekilip, CHP ve MHP’nin oyu yukarı çıkartılıyor. Yani Kamuoyu araştırma şirketleri, seçimler yaklaştıkça, yavaş yavaş gerçek kamuoyu araştırma sonuçlarını halka açıklamaya başladılar. Bu güne kadar yapılan spekülatif araştırmalar birden çöpe atılıp, daha gerçekçi sonuçlar açıklanmaya başladı. 

Son dönemlerde siyasi arenada göze çarpan; AKP’nin yargı desteği ile birlikte, dini motifleri öne çıkartıp, yalan yanlış bir sürü söylemle seçim çalışmalarını götürüyor. Bu çalışmalara en büyük destek yandaş medyadan veriliyor. Örneğin Sabah Gazetesinin manşetten verdiği bir haber ile 2 Temmuz 1993 tarihinde 37 aydının ölümüne neden olan Sivas Madımak Yangınının, PKK tarafından çıkartıldığı, PKK’ya talimatın Ergenekon örgütünden geldiğini yazıyorlar. Oysa o yangını çıkaranların kim olduğu, yangını çıkartanların avukatlığını kimlerin yaptığı biliniyor. Manşetteki resme baktığımda; 18 yıl böylesi bir resim gün ışığına çıkmadan, birileri tarafından arşivlerde saklanmış, sonra 2011 seçimleri yaklaşınca kullanılmak üzere piyasa sürülmüş öyle mi? 

Bu tür manşetlerden medet uman iktidar partisi, Habur’da kurulan çadır mahkemelerinin ve PKK üyesi bölücülerin, kahramanlar gibi karşılanmasını nasıl zihinlerden silecek? 

Dokuz yıldan beri iktidarda olan bir partinin, Sivas, Maraş, Çorum olayları ile ilgili bu güne kadar ne yaptığını da merak etmiyor değilim hani! Mademki Sivas katliamını resimde görülen PKK’lılar yaptı, bu PKK’lılar neden yakalanıp, pişman mısın diye sorulmadan yargı önüne çıkartılmıyor? İktidar partisine her türlü desteği veren yargı, bu manşeti ne diye ihbar kabul edip, o sanıkların yakalanması için talimat vermez? Yoksa iktidar partisine oy getirmeyeceğini mi düşünüyor? 

Medya bunlarla uğraşırken, CHP’nin “Demokratikleşme ve özgür yaşam” projeleri göz ardı ediliyor.