Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '21

 
Kategori
Sosyoloji
 

Orhan Acıpayamlı

Türkiye’de Etnolojik/Halkbilimsel

 Çalışmalar ve Orhan ACIPAYAMLI[1]

Antropoloji(insanbilim)programının ülkemizdeki gelişimi, 1930’lu yıllarda başlamış ve genel olarak fizik antropoloji, paleoantropoloji alanlarında yoğunlaşarak Anadolu’nun kültür ve insanlık tarihini aydınlatacak çok önemli belge, bilgi ve bulgulara ulaşılmıştır. Buna koşut olarak, 1950-1960’lı yıllardan sonra da antropoloji programının etnik, sosyal ve kültürel yapıya ağırlık veren etnoloji, sosyal ve kültürel antropoloji, halkbilim vb. uzmanlık alanları genişletilip geliştirilmiştir. Burada kısaca yaşamı, bilimsel kimliği, kişiliği, araştırmaları ve yönetsel görevleri açısından anlatmaya ve anımsatmaya çalışacağımız Acıpayamlı, söz konusu yıllarda kurulan antropoloji programında öğrenim görmüş ve yetişmiş ilklerden biridir. Öteki ilkler kimdir, derseniz, o bölümün fizik antropoloji ve paleoantropoloji bilim dallarındakilerin dışında Etnoloji Anabilim Dalı’nın kurucusu ve bu alanda ilk köy araştırmalarını başlatan Prof. Dr. Nermin Erdentuğ ve Prof. Dr. Sedat Veyis Örnek’ti. Ben, lisans dönemimde hocalarım olan bu ilkleri, etnoloji, sonradan sosyal antropoloji ve halkbilim alanlarını temsil eden sacayağına(saciyek) benzetirim. Antropolojinin toplumun sosyo-kültürel yönünü oluşturan bu yüzü, bu üç temel direğin üzerinde ya da bu kişilerin omuzlarında yükselip gelişmiştir. O nedenle, Acıpayamlı’yı, yaptığı etnolojik ve halkbilimsel araştırmalar,  özgün yayınlar bağlamında bu makalede değerlendirmeye çalışacağım.

Esasında çok zor olan bir yazı yazıyorum! Çünkü böylesi bilim insanlarını, yaşam öyküleriyle birlikte değerlendirip yorumlamak çok detaylı bilgi ve birikimi gerektiriyor. Ama karınca kaderince, elimizden ne gelirse, yolumuzun kesiştiği noktalardan bakarak hocamıza olan manevi borcumuzu ödemeye çalışacağımdan kimsenin kuşkusu olmasın.  Her şeyden önce şunu belirtmek isterim. Sadece Acıpayamlı değil, öteki hocalarımızın da öz yaşam öyküleri konusunda derinlemesine bilgi ve ilişkilerim olmadı. Çünkü çok yakınlarında bulunma olanağımız yoktu! Zaten onlar da bu gibi konuları, kendi yaşam macera ve süreçlerini asla dillendirmezler, bundan kaçınırlardı. Geride bıraktıkları mirasçılarından ya da çocuklarından babalarının/annelerinin kim olduğu konusunda bir ilişkimizin olamayışı da ansiklopedilere aktarılan doğru ya da birbiriyle çelişen bilgileri burada sunmayı zorunlu kıldı. Onun için Acıpayamlı’nın özgeçmişi ile ilgili iki kaynaktan bilgi aktarmakla yetineceğim.

Orhan Acıpayamlı hakkında Türkiye Ansiklopedisi’nde şöyle yazıyor: 

“Orhan Acıpayamlı, etnolog(Denizli, Acıpayam 1922). Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya fakültesi’nde yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra 1947’den 1952’ye kadar müzeler teşkilatında çalıştı.1952’de Ankara Üniversitesi’nde asistan, 1961’de doçent, 1966’da profesör oldu. Paris’teki Societe Internationale d’Ethnologie et du Folklore’un kurucu üyelerinden olan Acıpayamlı, çeşitli dergilerde nazarla ilgili bazı inanışlar, maniler, yağmur duası, Türk Folkloru’nda hikâye, masallar, türküler, halk hekimliği üstüne makaleler yazdı. Türkiye’de doğumla ilgili adet ve inanmaların etnolojik etüdü’nü yayımladı(1961)”[2]

Bir başka ansiklopedide ise Acıpayamlı’nın özgeçmişi şöyle değerlendiriliyor:

 “Halkbilimci, sözlükçü (D.1922 Acıpayam /Denizli- Ö. 2003) . 1945’te Ankara Üniversitesi DTCF Antropoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra asistan olarak göreve başladı. Aynı yıl  “Acıpayam ve Çevresinde Meskenle İlgili Adet ve İnanmalar” adlı çalışmasıyla doktor unvanını aldı. Daha sonra 1958’de bitirdiği “ Türkiye’de Doğumla İlgili Adet ve İnanmaların Etnolojik Tetkiki”  başlıklı çalışmasıyla doçentliğe ve 1965’te bitirdiği “ Türkiye’de Yağmur Duasının Folklor Açısından İncelenmesi” başlıklı çalışmasıyla da profesörlüğe yükseltildi. İngilizce, Fransızca ve Almanca bilen Acıpayamlı, 1976-l979 yılları arasında Elazığ’da yeni kurulan Fırat Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yaptı.

Pertev Naili Boratav ile İlhan Başgöz’ün görevden alınmasından sonra Dil ve Tarih-Coğrafya kesintiye uğrayan halkbilim araştırmaları ve eğitimi, 1961 yılında Nermin Erdentuğ’un öncülüğünde Antropoloji Bölümü’ne bağlı olarak kurulan Etnoloji Kürsü’sünde devam ettirildi. Kürsünün gelişmesine iki bilim adamı büyük katkılarda bulundu. Bunlardan birisi Orhan Acıpayamlı ve diğeri ise Sedat Veyis Örnek’ti.

Etnoloji Kürsüsü, 1980 yılında alınan bir kararla Sosyal Antropoloji ve Halkbilim adlarıyla iki kürsüye ayrıştırıldı. Sosyal Antropoloji Kürsüsü’nün başkanlığını Nermin Erdentuğ ve Halkbilim Kürsüsü’nün başkanlığına ise Sedat Veyis Örnek getirildi. Ancak Örnek’in birkaç ay sonra ölümü üzerine bu görev Acıpayamlı’ya verildi. Söz konusu kürsü, ülkemizde halkbilim araştırmaları yapmakla ve eğitim vermekle görevli ilk akademik kuruluştu.

Acıpayamlı, çalışmalarını genellikle doğum, evlenme, mesken, nazar, halk hekimliği, yağmur duası, Hıdırellez ve çocuk oyunları gibi Anadolu’da yerleşmiş ve yaygınlaşmış halk inançları ve uygulamaları üzerinde yoğunlaştırdı ve Türkiye’de Doğumla İlgili Adet ve İnanmaların Etnolojik Etüdü(1974) adlı eserinde, psikososyal metottan yararlanarak Anadolu’daki doğum uygulamalarını ve inanmalarını bütün yönleriyle inceledi.” [3]

Bilimsel Kimliği ve kişiliği

Bir bilim insanının bilimsel kimliği, aynı yolda yürüyen, kendisini takip eden kişilere, araştırmacılara yol gösteren bilimsel çalışmaları, yayınları, kitap ve makaleleri, yöntem ve yaklaşım biçimlerinden oluşur. Önemli olan kişinin bu geçici evrende ne deneli uzun yaşadığı, neler yiyip içtiği, zevk ve sefa sürdüğü değil, kendisini, ismini ilelebet yaşatacak olan geriye neler bıraktığıdır. Acıpayamlı hocam, bu açıdan çok şanslıdır. Etnoloji, folklor (halkbilim) alanlarında o denli önemli ve gelecek kuşaklara, bu alanda çalışmak isteyenlere yön verecek ve yaralanılacak yapıtlar üretmiş ki, bunlar aynı zamanda Anadolu halk kültürünün örneklerini, inanç ve uygulamalarını bugünlere ve geleceğe taşıyacaktır.

Bu yazı kapsamında, Acıpayamlı’nın tüm araştırma ve yapıtlarının, çok önemli makalelerinin analiz ve sentezini yapmayacağım. Sadece önemli birkaç çalışması, kaynak kitapları ve yönteminden söz edeceğim.

O’na göre “Etnoloji terimi halkbilimi ya da kavim bilimi demektir. Halk kitlesi ile ilgili hususların tetkiki mevzu bahis (söz konusu) oldugu yerde, sözü etnoloji almaktadır. İlk etnoloji çalışmalarında iptidai(ilkel) insan toplulukları nazarı itibara alındı. Zamanla etnoloji faaliyet alnını genişleterek, cemiyet(toplum) şekli ne olursa olsun halk tabakaları ile ilgilenmeye başladı. Böylece bir Aynu, bir Hotanto, bir Maori etnolojisinin yanında bir Almanya, bir Brezilya, bir Türkiye etnolojisinden bahsetmek mümkün olmuştur. Şu halde, halk kitleleri ile ilgili hususların tetkiki mevzu bahis olduğu yerde, sözü etnoloji almaktadır. (…) Etnoloji alanının genişliğini gören bazı bilginler, bu alandaki çalışmaları kolaylaştırmak amacıyla, Ananevi Etnografya, Sistematik Etnografya, Kültürel Antropoloji, Paleoantropoloji, Paleoetnoloji, Sosyal Antropoloji gibi bilimleri ileri sürdüler. Bunlardan bir tanesi, Sosyal Antropoloji Anglo-Sakson ülkelerinde kuvvetli bir şekilde tutundu. Öte yandan, yine halk tabakalarına ait verileri incelemek amacıyla bilim piyasasına sürülen folklor ile etnografya, aralarında iş bölümü yaptılar:

Folklor, halk kültürünün manevi belgelerini; etnografya ise aynı soy kültürün maddi belgelerini tespit ve tanzim vazifelerini üzerine aldılar.”[4] Yine Acıpayamlı’ya göre, “folklor, sosyoloji gibi bir sosyal bilimdir. O da sosyoloji gibi sosyal hayatın bir ürünüdür. Hangisi olursa olsun, bütün folklor belgeleri ait oldukları cemiyetin (toplumun) eseridirler. Varlıkları tamamen cemiyet kanunlarına(toplum yasalarına) bağlıdırlar.”[5]

Acıpayamlı, “Türkiye Etnolojisi”nden söz eden ilk etnolog olarak bu bilim dalının yöntemini de şöyle saptamıştır: 1) Tarihi metod, 2) Coğrafi metod, 3) Psiko-sosyal metod. Etnolojideki bu üç araştırma yönteminden ilk ikisi,  etnolojideki işlevlerine karşın Türkiye etnoloji sorunlarının çözümünde esaslı bir görev yapamayacağından, Acıpayamlı araştırmalarında psiko-sosyal metodu yeğlemektedir. Bu metod diğer iki metottan farklıdır. Etnolojik çalışmalar sonucunda doğmuştur. Bu metodu(yöntemi) ileri süren Belçika ekolünden Albert Marinus’a göre, folklor olayları ait oldukları toplumun psikolojisi ile sosyolojisinin bir sonucudur.  Bir başka söyleyişle folklor ürünleri, ait oldukları toplumların sosyal değerleri ile o toplum bireylerinin psikolojik tepkilerinin birbirlerine yapmış olduğu etkiler sonucunda doğar, oluşur ve gelişir. Kısacası, folklor ürünlerini iki kuvvet yaratır: 1) Sosyal değerler, 2) Psikolojik tepki. Bu iki kuvvetin etki ve tepkileri sonucunda folklor ürünü, adet, inanç ve uygulamaları oluşur. Bu yaklaşıma göre her toplum kendi düşünce ve yaşayışına uygun folklor ürünleri yaratır. Dışardan aldıklarını da yine kendi damgasını vurduktan sonra benimser. Şu halde, bir folklor olayını incelemek için, dışarıya gidip belgeler aramaya gerek yoktur. İlgili folklor olayının bütün özelliklerini kısa zamanda gözden geçirmek yeter. Aranılan cevapların birçoğu, üzerinde çalışılan olayda mevcuttur. Bu hususta kullanacağımız metod, psiko-sosyal metottur. [6]

Acıpayamlı, ilk kez “ Türkiye etnolojisi vardır” önermesi (sayıltısı) gibi, folklorik araştırmalarda da “psiko-sosyal yöntemi” öneren ve araştırmalarında uygulayan öncü etnolog ya da halkbilimcimizdir. Türkiye’de Doğumla ilgili Adet ve İnanmaların Etnolojik Etüdü, Erzurum/1961 adlı yapıtı, bu yöntemle yapılmış, eşi ve benzeri bulunmayan çok değerli bir araştırmadır. Eser, Amasya’da 1945–46 yıllarında ve Ankara, Van, Ordu ve Elazığ’da daha sonraki yıllarda yapılmıştır. Daha sonraki zamanlarda Türkiye etnolojisi ile ilgili insanın doğumundan ölümüne dek eşlik eden adet ve inanmalar konusunda çok sayıda makale, sunum, bibliyografya çalışmaları da yapmış olan Acıpayamlı, yazdığı sözlüklerle de etnoloji, folklor ya da halkbilimin temel kavramlarını açıklamış; sosyal bilimlere, kültür tarihimize büyük bir kalıt bırakmıştır. Zanaat Terimleri Sözlüğü, TDK,1976; Halkbilim Terimler Sözlüğü/TDK, 1978, Türk Folklor Sözlüğü vb. etnoloji ve halkbilim alanlarındaki boşluğu dolduran temel yapıtlardır.

Bu kaynak kitap ve sözlüklerin dışında kız isteme ve düğün adetleri, mesken ve meskenlerle ilgili etnografik araştırmalar, adet ve inanmalar, yağmur duası, kuduz hastalığı, halk hekimliği, çocuk yürütme gelenekleri, ölü gömme ile ilgili pratikler, nazarla ilgili bazı adet ve inanmalar üzerinde yoğunlaşmıştır. Daha sayamadığımız onlarca etnolojik, halkbilimsel makaleler,  Acıpayamlı’nın bu dünyadan göçmeden önce bıraktığı ve her biri çok titiz araştırma ve çalışmaların ürünüdürler.

83 yıllık ömrünü, bu ülkenin insanının adet ve inanmalarını araştırıp yazmakla geçirmiş. Binlerce öğrenci ve uzman yetiştiren, Doğu Anadolu’da Fırat Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin kurucu dekanlığını, hakkıyla yapan, yine aynı fakültede Antropoloji Bölümü’nün kuruluş ve gelişmesini sağlayan, bizlerin yetişmesi ve bugünlere gelmemizde büyük emeği olan hocam Prof. Dr. Orhan Acıpayamlı’yı, vefatının 18 yılında saygı ve minnetle anıyoruz. Mekânı aydınlık, rahmeti bol olsun.

                  Isparta,20 Ağustos 2021                                          Prof. Dr. Sabri ÇAKIR


[1] Prof. Dr. Etnolog&halkbilimci (D. 1922- Ö. 20.08.2003)

[2] Türkiye Ansiklopedisi, kaynak kitaplar 2, “Etnoloji ve Halkbilim(Folklor), s.621, İstanbul–1974

[3] Remzi Demir-Doğan Atılgan/ Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi ve Türkiye’de Beşeri Bilimlerin Yeniden İnşası-Elli Portre (2008). Ihsan Işık /Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C.12,2015)

[4] Orhan (Aydın) Acıpayamlı; “ Yabancı Memleketlerde ve Bizde Folklor Anlayışı, TFA. III, 55, 1954, s. 865–868

[5]  “                         “                , “ Kuduz Hastalığının Fonksiyonel Yönden İncelenmesi II, Antropoloji, 5 Sayı(1969–1970),s.149–170, Ankara–1971

[6] O. Acıpayamlı, “ Türkiye Etnolojisine Ait Bazı Meseleler”, A.Ü.- Ankara (Anatolia) Dergisi, Yıl 1961, Cilt, Say. 06,s. 163–177, 1 Ocak 1961.

 
Toplam blog
: 46
: 225
Kayıt tarihi
: 27.03.13
 
 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji (Sosyal Antropoloji) mezunu 1971; F..