Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '10

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Orman alanlarımız çoğalıyor mu?

Orman alanlarımız çoğalıyor mu?
 

Ormanlarımız çoğalıyor mu?


Memleketin dört bir yanından, her gün, orman yangını haberleri gelirken, böyle bir soru abesle iştigal, diyebilirsiniz. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun birkaç hafta önce yaptığı açıklamalar dolayısıyla bu soruyu sorduk. Sayın Bakan’ın verdiği bilgiye göre; 2008 başından 2012 sonuna kadar 2 milyon 300 bin hektar alanın ağaçlandırılması planlanmış. Her yıla, yaklaşık olarak 600 bin hektar alan düşüyor.

2 milyon 300 bin hektar ne demek? Türkiye yüzölçümünün hemen hemen % 5’i kadar bir bölge! Daha somut bir ölçüyle Trakya’daki topraklarımız kadar bir alan… Düşünün, sadece 4 sene gibi kısa bir sürede mevcut ormanlarımıza, Trakya kadar yeni orman alanı katılacak.

Eroğlu, gerçekten samimi bir çevreci gibi gözüküyor. Deniz kaplumbağalarının sağlığı için bile sabahın köründe yapılan etkinliklere katılıyor. Böyle bir Çevre Bakanı’mız olduğu için tabiatıyla çok memnunuz. Sayın Bakan 5 Haziran Çevre Gününde de ekolojik dengenin öneminden söz etti. Yukarıda bahsettiğimiz rakamlarla, ormanlarımızın çoğalmakta olduğu müjdesini verdi.

Bu haber hem iyimserliğimizi artırdı, hem de bizi umutlandırdı. Üstelik Sayın Bakan, ağaçlandırma çalışmalarının tasarlanandan daha hızlı gittiğini, bu hızla devam ederse, 2012 sonuna kadar 3 milyon hektar alanın ağaçlandırılmış olacağını müjdeledi. Buna göre; Trakya büyüklüğündeki alana bir de Kıbrıs büyüklüğündeki bir alanı daha ekleyin. Bu bilgiler ışığında, “Ormanlarımız çoğalıyor mu?” diye sormakta haksız mıyız?

Ağaçlandırmaya bu kadar kıymet ve önem verilmesi, çalışmaların tasarlanandan süratli ilerlemesi, istikbal için ümit verici… Tabii ağaçlandırma çalışmaları 2012’de sona ermeyecek. Belirtilen vadede bunlar yapılacak ve elbette sonraki yıllarda da, çalışmalar biraz yavaşlasa bile devam edecek. Kaldı ki, ağaçlandırma çalışmalarını sadece Orman Bakanlığı yapmıyor. Silahlı Kuvvetlerden belediyelere, TEMA vakfından İş Bankası’na kadar pek çok resmî kurum ve sivil toplum kuruluşu da ülkeyi yeşillendirmeye çalışıyor. Belki de 25-30 yıl sonra Anadolu, tarihindeki bitki örtüsüne yakın bir ağaç ve orman yoğunluğuna ulaşacak!

Anadolu’nun doğal bitki örtüsü nasılmış? Çok değil, bundan sadece 350 sene kadar önce, Anadolu’yu karış karış gezen Evliya Çelebi şöyle anlatıyor: “Van’dan yola çıkan bir sincap, daldan dala atlayarak, yere hiç ayak basmadan, İskenderun’a kadar gidebilir.”

Anadolu yeniden o güzel günleri görebilir mi, dersiniz? Bize göre, bir tek şartla görebilir: Mevcut olan bitki örtüsü ve ormanlarımızı koruyabilmek şartıyla! Bir yandan ağaç dikerken, diğer yandan da ormanlar yanar veya kesilmeye devam ederse, tabii ki 1 arpa boyu yol alınamaz.

Atalarımıza layık mı olacağız, onların bıraktığı mirasa ihanet mi edeceğiz? Bizden sonraki nesillere hakikaten cennet bir vatan mı bırakacağız yoksa çorak topraklar ve çöl mü? Bu soruların nasıl cevap bulacağı bizim tutumumuza bağlı… Şuurumuzun yükselmesine, yeşile, toprağa karşı duyarlılığımıza bağlı… Çocuklarımızı, torunlarımızı, hatta vatanımızı ne kadar sevdiğimize bağlı…

 
Toplam blog
: 1412
: 1241
Kayıt tarihi
: 04.06.10
 
 

Ücret karşılığı hiçbir yerde çalışmıyorum. Sandıklı'da doğdum. Kuleli Askerî Lisesi, Kara Harp Okul..