Orman artı bisiklet eşittir doğa.

Doğa ile baş başa kalmak ne güzel. Ormanların içinde yürümek, oranın havasını solumak insana huzur vermez mi?

Doğa ile baş başa kalmak için ortam gerekir. Sizler bu ortamı yok ederseniz eğer doğa ile baş başa kalmanız mümkün olmayabilir. Bunun için ormanlarımıza sahiplenmek ve onları korumak gerekir.

Önümüz yaz mevsimi. Yaz mevsimi demek havaların ısınması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla ısının artması ile tutuşma daha kolay olmaktadır. Özellikle ormanlardan geçen vatandaşların yol kenarlarına sigara izmariti artması istenmeyen orman yangınların artmasına sebep olmaktadır. Bir de ormanlarda içilen biraların şişelerini kenarlara atılması neticesinde güneşten gelen ışığın şişede kırılıp mercek görevi yapması orada bulunan çalılıkların bir an da tutuşmasına sebep olabilir. Buraya gelen insanların ormanlara karşı ve doğaya karşı daha fazla duyarlı olmamasına bağlıyorum.

Yıllarca İtalya, Fransa ve İspanya Bisiklet yarışlarını büyük bir zevkle Eurosport kanalından izlemekteyim. TRT Televizyonu yalnızca geçen ay İstanbul’dan başlayıp Alanya‘da noktalanan 44. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Yarışlarını canlı olarak verdi ve bir hafta sürdü. Üstelikte birçok ülkeye de bu yayınları gerçekleştirmiş. Gerçi bu yarışları Eurospotta izlemek isterdim. Bugünlerde yapılan İtalya Bisiklet yarışını TRT yayınlar diye bekledim ama yayınlamıyor. Türk halkını bisiklet sporunu sevdirtmek adına bu yayını gerçekleştirebilir.

Olsun böyle bir yayın varken ben de Eurosport’tan izleyebiliyorum. Uydu kanallarının veya bulunduğunuz yerde kablo yayını varsa Eurosport kanalını üstelikte Türkçe olarak izlemeniz mümkün. Gerçi uydu yayının da şifre koymuşlar. İzleyebilmeniz için şifreyi çözdürmeniz gerekmektedir.

Bu bilgileri verdikten sonra diyeceğim odur ki. Avrupa’da ki doğaya hayran kalmaktayım. Nasıl hayran kalmayayım. Yemyeşil ormanları gördükçe insan ister istemez imreniyor. Üstelikte yarışın yapıldığı dağlara çıkıldığı güzergahlar da bisikletçilere moral veren insanların bazıları oralara bisikletleri ile çıkmaları o toplumun bisiklete ne kadar önem verdiklerini göstermektedir. Ve dikkat ettiğim bir nokta doğaya korumaları için hassas olmaları. Orada ki bir izleyicinin sigara yakmaması ve izmaritini söndürmeden yere atmaması. Düşünebiliyor musunuz orada duyarsız bir izleyicinin o an böyle bir hareket yapması yangına sebep olabilir ki o an itibarı ile geriden gelen bisikletçilerin oradan geçerek varış noktasına varmaları mümkün olmayabilir.

İşte doğaya karşı duyarlılık budur.

Halbuki bizler ormanlarımızı yok edebiliyoruz. Özelikle yok ediyoruz ki oraya bina dikmek için ya da tarla yapmak için. Başbakanımız çocuk yapın demiş. Çocuk yaptıkça nüfus artar. Nüfus artıkça aileler artar. Aileler artıkça konutlar artar. Konut için arazi gerekir. İşte araziyi de ormanlarımızı yok etmekle sağlayabiliyoruz. Ya pekiyi ormanlarımızı yok ettikçe ne gibi olumsuzlukla karşılaşılabiliriz.

Erozyonu önleyemeyiz.

Yağmuru özler oluruz.

Kuraklık baş gösterir.

Bunlar olurken de karşımıza küresel ısınma denilen sorun ortaya çıkar karşımıza.

Pekiyi Avrupalı ne yapıyor. Yapıtı yok ediyor onun yerine orman dikiyor.

Esasında küresel ısınmayı kendimiz yaratıyoruz. Evet, biraz kendimize gelelim. Bu kadar duyarsız olmayalım lütfen. Bu güzel yaşantı yalnız bize ait değil. Nasıl ki bizden önce yaşamış olan insanlar bize bu dünyayı bıraktılarsa bizden sonra gelecek olanlara da aynı şekilde bırakmalıyız. Bu bizim ilk görevimiz olmalıdır.

Dün Eurospot kanalından İtalya Bisiklet turunu izlerken güzel bir cümle duydum yarışı anlatan spikerin ağzından. “Doğa ile barışık tek spor dalı bisiklettir” diye. Çünkü burada kendi isteğiniz doğrultusunda yollardasınız. Sizi bu işi yapmanız için baskı uygulanmıyor. Dolayısıyla dağa bisikletinizle tırmanırken bir ara nereden geldim gelmeseydim deseniz bile zirveye çıktığınızda mutluluğunuz yüzünüzden okunuyor. Çünkü çıkarken sarf ettiğiniz enerji vücudunuzu sıcak tutmakta. Nabzınız üst seviyelere yükselmekte kan dolaşımı hızlanmakta bununla birlikte temiz havanın fazlaca oksijen girmenizi sağlamaktasınız. Bundan mutlu oluyorsunuz. Benden söylemesi.

Orman artı bisiklet eşittir doğa.

Bisiklete binen doğa tutkunudur. Ağaç dikmekle kendimizi de kandırmayalım. Çünkü bir gün gelecek o ormanlarımızı da yakacaklar. Ama birbirimize bisikletin faydalarını anlatırsak bisiklete binenler çoğalır. Bisiklete binenler çoğaldıkça doğaya olan tutkular da ister istemez çoğalır. Bisikleti ve doğayı seven ormanları yok edebilir mi sizce?