Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '17

 
Kategori
Siyaset
 

Örnek Rejimin sürekliliği

Örnek Rejimin sürekliliği
 

Toplumsal onarım Liderimiz, T.C.nin kurucusu.


İnsanın akıl varlığı kadar en önemli özelliği bulunduğu koşullara adaptasyon, uyum gösterebilme yeteneğinin olmasıdır. Hukuk devletinde normal olan her insanın, içinde yaşadığı ahlaki, hukuki ve politik rejimin kurallarına uymasıdır. Bu kurallar canlı oldukça, erdem değeri taşıyan her canlı gibi, saygı çeker. Türü ve cinsi ne olursa olsu, bu canlı kurallara bir türlü uymasını bilmeyenler, tüm göreceli, akli ve kurgusal iddialarına rağmen ya delidirler, ya hastadırlar ya da densizdirler. Belli ve doğal bir toplum içinde yaşayan bir insanın sosyolojik kurallara uyması zorunluluktur. Sosyoloji, filozof Kant’ın sezgisine göre, buyurgan (baskı düzeni kurmuş kişi) varlıkların, koşulsuz emirlerin kaynağıdır. İstesek de istemesek de insanlar otoriteye boyun eğmeye zorlanırlar.

Ancak, sosyolojiye boyun eğmekten eğmeye fark vardır; insan zorda kalınca, istemediği şeye de boyun eğebilir. Nazik nokta ise şudur; bu boyun eğme insanın içinden gelen bir uygunluk halinde midir, yoksa zorla mıdır? Hukuka uygun, özgürlük ve haz oluşturan uyumsal davranış, hiçbir iğrenme, tiksinti, yozlaşma içermez.

Şimdi sormak istiyorum, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bizler, hukukun kurallarına bir zorunluluk eseri mi yoksa içten gelen bir istekle mi uyuyoruz? Yanıtımız, uyma nedeniniz içten ve isteyerek ise, bu uygunluk özgürlüğün eseridir. Aynı zamanda bu uyumda, sosyal hukuk devletinin ilkeleri ile ahlakı kişilik arasında tam bir uygunluğun varlığından söz edilebilir.

Sosyal hukuk devletinde hayran olunması gereken en önemli nitelikli ilkelerden biri, herkesin yasalar önünde eşitlik ve denkliğinin olması, adaletin işlemesidir.

Sosyolojiyi biçimlendiren coğrafya, meslek, ırk ve servet grupları arasında hiçbir fark gözetmeksizin, herkesi herkes gibi, aynı insan ve onuruna sahip olarak anlamak ve almak, eşitliktir. Eşitlik, denklik ahlakımızın en sağlam ve en derin temellerinden biri de Atatürk devrimleriyle birlikte kadınlarımıza verilen onur, kişilik haklarıdır.

Türk devriminin en önemli özelliklerinden biri özünü, yaratıcı ve ani gelişme atılım ve ivmesinden almasıdır. Emperyalistlerin ülkemizden kovulması ile Osmanlı İmparatorluğunun külleri üzerine yeni Türk devletinin kurulması, saltanatın, halifeliğin kaldırılması, Latin harflerinin alınması, demir ağlarının örülmesi… Ani olması, yaratıcı özellikler taşıması, sürekli hamlelerin yapılması, her hamleyle zamanların ve zorunlulukların aşılması, Atatürk’ün devrimcilik anlayışına uygundur.

Hangi yüzüne bakılırsa bakılsın Türkiye Cumhuriyeti bulunduğu coğrafyada en ahlaki ve en hümanist değerler taşıyan bir rejim olarak ortada duruyor. Hangi işini ve başarısını yoklarsak yoklayalım devrimlerin insan özgürlüklerinde bir kat daha sembolleştiğini, cisimlendiğini görürüz.

Atatürk devrimleri ile ortaya çıkan diğer İslam ve sömürge ülkelerine örnek, bize özgü müslüman laik, sosyal hukuk nitelikli yapımız sadece hukuki metinlerde kalmamalı, düşünce, akıl yürütme, felsefe şeklinde gazetelere, radyolara, televizyonlara, okul kitaplarına kadar bütün gündelik yaşama açık ve akıcı bir şekilde yayılmasına olanak sağlanmalıdır.

Bu rejim yapımız bilinçli ve bilgili olarak yaşadığı zaman, gücü tümüyle çalışacak, yaşamımıza olumlu etki yapacaktır. O ünlü Alman Atasözünü “bir memleket adaletle yaşar, adaletsizlikle yıkılır” hatırlatmak istiyorum.

Demokratik, cumhuriyetçi bir rejim olarak yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrıldığı, egemenliğin halkta olduğu Ülkemizde, tüm Ulus vatandaşımızın aklını başına almasını, bütün dinlerin ve ideolojilerin birleştiği hukukun üstünlüğünde, adalet kavramında birleşmesini diliyorum. Zira Adalet duygusu yaşamayan insan ve adaletin zayıfladığı toplumların, çözülme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, rejimin sürekliliğinin adalete bağlı olduğu bilinmelidir.

Nizamettin Biber

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..