Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '09

 
Kategori
Güncel
 

Örovizyon ŞY'nin hadiseleri

Örovizyon ŞY’de, şarkımız Türkçe mi olmalı, yoksa İngilizce mi?

Kimisi Türkçe olması gerektiğini kimisi de İngilizce olması gerektiğini kanıtlamaya çalışıyor. Oysa, birinin doğruluğu ötekini götürmez. Her iki dilde de olabilir. Bu gidişle ilerde Kürtçe bile olabilir. Why not?

Örovizyon ŞY önemli mi değil mi?

Bu yarışmanın önemsiz olduğuna dair yaygın bir söylem oluştu ve adeta bir davranış şablonumuz haline geldi. Neden başladı allah bilir, ama moda olduğu kesin. Oysa, Örovizyon ŞY, dünyada oldukça ilgi çeken bir yarışma. Onlarca ülke katılıyor ve yüzlerce ülke tarafından yayınlanıyor, yüz milyonlarca insan da izliyor. Bu kadar önemsiz de niye izliyorlar?

Örovizyon ŞY’ye siyaset mi karıştırılıyor?

Buna evet de denir hayır da denir, ama ne evet yanlıştır ne de hayır yanlıştır. Bu yarışmaya şu an siyaset karıştırılıyorsa, bu, ülkemizin ‘başarılı’ olmasına daha çok yarıyor. Eskiden de siyaset karışıyordu, ama o zaman ülkemizin aleyhine oluyordu. Şu oylama sisteminin değişmesinden bahsediyorum.

Örovizyon ŞY'de başarılı mıyız başarısız mıyız?

Bunu müzikal üstünlük olarak anlarsak ikisi de değil. Çünkü, ‘siyaset karıştırıldığı’ için ve zaten yarışmanın amacı kültürel bir uluslararasılık oluğu için, böyle bir durum sözkonusu değildir. Ayrıca, farklı tipteki müzik anlayışları birbirleriyle kıyaslanamaz da. Çünkü, insanların kulakları farklı nağmelerle yapılanmıştır.

Örovizyon ŞY’de, şarkılarımıza yüksek puanlar gelmesi ve kültürel sempati kazanmamız, şarkılarımızın kendi içindeki başarısından mı kaynaklanıyor?

Tabiki hayır. Ben kişisel olarak, Paker’in Dinle adlı parçasının dışında hiçbir şarkıyı kulak zevkime uygun bulmadım. Birinci olduğumuz parçanın bile, insanları nasıl yakaladığını hala anlamış değilim. Bunda haksız sayılmam çünkü, müziğin rasyonelliğinin getirdiği bir sonuç değildi. Son yıllarda ülkemiz parçalarının yüksek oy almasının, parçaların kendi içinde çok daha iyi kaliteye çıkmasıyla ilgisi yok. Bu tamamıyla yarışmanın oylama sisteminin değişmesiyle ilgilidir.

Eskiden, her ülke 20-30 kişilik jürisiyle puanlarını dağıtıyordu. Burada, komşu hatırına, siyasi çıkara göre puan veriliyordu. Sonra, bu jüriler kalktı, her ülkede yaşayan milyonlarca insan jüri üyesi oldu. Paker’in 3. olduğu yıl, bu oylama yöntemi ilk kez kullanıldı. Ve ondan sonra hep kullanıldı ve biz hep önlere çıkmaya başladık.

Gelelim Hadise’ye.. Dinle’den sonra, kulağa hoş gelen nadir parçalardan biri. Şarkıcının Avrupa kültürünün etkisi altında olması, bu şarkıyı gayet rahatlıkla üst sıralara çıkaracaktır.

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..