Orta Oyun

    Seçime giderken iki şey söyleniyor:

    Mevcut iktidar diyor ki:

    Türkiye' nin  böyle böyle sorunları var, on altı yıldır ülkeyi yönetiyorum ama tekrar yetki verin hem bunları çözerim hem de dünya ölçeğinde projelerim var bunları da yapacağım. Türkiye başkanlık denen bir sisteme geçsin daha hızlı yol alalım. Bunu da kurduğumuz ittifakla yapacağız.

    Mevcut muhalefet diyor ki:

    Önümüzde her şeyi kötüye gitmiş bir Türkiye var. Ekonomi başta olmak kaydıyla her şey çökmüş.  Biz yönetmezsek daha da kötü olacak. Biz problemleri biliyoruz, şu kesimlere şu kadar para, bu kesimlere bu kadar para  vereceğiz. iktidarın da kötüye götürdüğü her şeyi düze çıkaracağız.

     En basit şekliyle anlatılan bunlar.

    İşin ötesi yok.

   Klasik siyaset böyle bir  şey. Anadolu deyimiyle tencere dibin kara...

   Siyasetin tepesi başka oyun oynuyor, siyasetin tabanı kendi oyununu oynuyor.

   Eski dönemlerde olduğu gibi gaz alma  ayaklarına artık inanmıyor. Hepsinin cebinde hesap makinası var. Ekonomiyi biliyor. siyaseti biliyor. Okuyor yazıyor. Araştırıyor.

   Birilerinin dediği gibi kimse kör kütük değil.

  Dağdaki çobanla  - bilinen insanın -  vereceği oy gerçekten aynı değerde.

  Demem şu ki:

  Milletin   * EYVALLAH * ı da eskisi gibi değil.