Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '09

 
Kategori
Dünya
 

Ortadoğu’da “Adil olmayanın doğru olma ihtimali hiç yok”

Ortadoğu’da “Adil olmayanın doğru olma ihtimali hiç yok”
 

"hanzala"


İsrail benzeri sorun çözme tercihleri olan devletler eşkıyalıkla hiçbir sorunlarını çözemediler tam tersine sorun kangrene dönüştü. Hiçbir “ güvenlikçi devlet” uzun vadede avantaj sağlayamadı; Vietnam, Filistin, Afganistan, Irak.

İsrail devletinin tercih ettiği tutumuyla “güvenlik” içinde yaşaması mümkün değil artık. Hamas’ın 19 aralıkta biten ateşkesi uzatmaması da başka bir mesele.

İsrail ve Filistin beraberinde tüm Ortadoğu ülkeleri bu acı içinde yaşayıp yaşamayacaklarına karar verecekler başka çözümü yok bu gidişin. Taraflar arasındaki sorunların çözülmesine yönelik; yeni dengelerin oluşmasına yönelik sürecin silahsızlanma temelinde doğal mecrasında şekillenmesi tek seçenek. Bölge insanı ancak bu şekilde doğacak sonucu “adil” bulabilir ve “doğru “olarak sahiplenir.

Dünya üzerinde “adil olmayanın doğru olma ihtimali hiç yok”. Doğru dediğimiz durum taraflar arasında; farklılıklar arasında, iletişimden türeyecek olan ve sadece konunun taraflarına ilişkin ölçekte ve onlara ait olacak olan öznel bir “ortak tercih”tir.

Herkesin kendine has doğrularının olduğu, kısasa kısas politikasının tek doğru varsayıldığı bir ortamda adaletin gerçekleşmesi mümkün değildir.

Doğruların “iktidar” ile, adaletin ise “çıkar”lar ile dengelendiği düzenlerde insanlar acı çekmeye devam edecek.

Dünyanın bir çok bölgesinde ahlaki ve insani kriterler “milli çıkar”ların yerini almalı ki sorunlar aşılabilsin. Bu tek tek farklı dildeki insanların vicdani tercihlerinin belirleyeceği bir süreç. Her düzeyde farklı olanın tercihleri dikkate alınmadan hiç bir çözüm meşru ve ahlaki değildir.
Ortadoğu’da “taraflardan sadece biriyle konuşularak varılan karar adil olamaz.”

Ulusal düzeyde Türk-İsrail askeri ve savunma sanayi işbirliği düzeyi 1, 8 milyar dolar düzeyindedir. Bir yandan tank yeniletip beslediğin bir ülkeyi öbür yandan, barışçıl çözüme davet etmek, yaman bir çelişkidir. Oysa ülke olarak sorunların çözümüne yönelik, nafile Ortadoğu turları atmak yerine “ortak ahlak” üretme çabasında dünya üzerinde samimi olmak gerekir.

İnsanlık için, insanlık değeri olarak dünya üzerinde bir “ortak ahlak” hem tek tek insanların içlerinde geliştireceği bir ahlaklılık hem topluma ait “fayda dışı” bir devlet yapılanması gerektirmekte.

Dünya üzerinde çatışmaların sona erdirilmesi için; bu bölgelerin silahtan arındırılması, güç kullanımının sonlandırılması ve insanların birlikte yaşama kanallarına kavuşturulması zorunludur. Uluslararası piyasalarınızla artık ulusal savaşlara ihtiyacı yok.

Bu süreç BM’in “ortak ahlak” temelinde “ adil” uygulamaları esas alan ve geliştiren yapısal bir dönüşüm geçirmesinden ve Nato’nun kapatılmasından geçer. BM toplumların sorunlarının adil çözülmesinde aracılık edecek bağımsız bir yapıya kavuşturulmalıdır. Kapitalist dünya ne kadar adil olabilirse..

Dünya üzerinde geçerli olması gereken karar süreçlerinin meşruiyetinin tek dayanağı, o kararları alanların kendi ve diğerlerinin gözündeki meşruiyetleridir. Bu meşruiyet ise sadece tarafların birbirini karşılıklı kabulünden doğar. Bu nedenle olması gereken pozisyon ilahi ya da akli bir temele dayanmaktan öte esas olarak ahlakidir. Ahlaki meşruiyetlere sahip olmayan pozisyonların ve alternatiflerin çare üretebilmeleri imkansızdır.

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..