Ortadoğu'da bir şaki, Akdeniz'de bir korsan!... İsrail, hangi haydutun çocuğu?...

Akdeniz'in ortasında, sabaha karşı bir geminin içinde, ilkeli, insancıl, inançlı, ama çaresiz insanlara, askerlerini barbarca saldırtan bir İsrail hükümeti!... Bir hükümet ki, devletinin, kuruluşundaki o komitacı, ilk yapılanma geleneğinden gelen, militarist, gerici politikalarıyla, artık kendi halkını da bezdiren ve tepkisini çeken!...

Ve İsrail hükümetinin yönettiği ordunun, yaptıkları rezilliğin dehşet anını fotograflıyanı dahi alnından vurup öldürerek, durumun dışa sızmasını engelleyen, vurdukları o yürekli, yaralı insanları bir kez daha ateş edip öldüren, esir aldıkları çaresiz insanların kafalarını botlarıyla ezmeye çalışan, yataklarında insanları kurşunlayan, yaralıları kan kaybından öldüren zavallı, insanlık adına acınası, korkak askerleri ve onların barbar zihniyetleri!...

Akdeniz'in ortasında, üç yıllık bir ablukayla hayattan bezdirilen Gazzelilere, sadece, insani yardım taşıyan, Gazze Filosu'na karşı, önceden sistemlice organize edilmiş, umarsız, sinsi, vahşi bir tür korsanlık ki, yüzlerce yıl öncesini, yani insanlığın ilkel dönemlerini çağrıştıran!...

İslamcı, İHH'nin başını çektiği bu çok uluslu insani eylemde, İsrail'in umulanın ötesine geçen bu dar görüşlü ve kanla kirletilen bu askeri tepkisinin , önemli uçlarından biri de, Avrupada'ki bazı insani sivil yapılanmalar dışında, Erdoğan hükümetine ve onun bölgedeki politikalarına karşı da, haset yüklü ayrı bir mesaj veriyor olması!...

Ortadoğu'nun baş şakisi, bunu yapınca, şüphesiz ki, onlarla bir şekilde, eş güdümlü çalışan insanlık tarihine de sözümona özgürlük adına adlarını muadilleri gibi, kirli ve kanlı harflerle yazdıracak olan, sözümona bir Kürt gerilla hareketinin rezillikleri de, bir başka yapılanmanın kapıları açabileceğine dair, bu coğrafyaya gözdağı vermekte!...

Ancak İsrail'in bu şahinlerinin umarsızca yaptıkları, hesaplı ve intikamcı davranışlar, İsrail içinde olduğu gibi, dışında da kamuoyunun haklı tepkilerine neden oluyor... Ve bizim bu hasmane davranış karşısında , temkinli, ılımlı, akılcıl bir şekilde de olsa, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, hiç olmazsa bu konuda, seçim hesaplarına girmeden, BDP'yi de içine almaya çalışarak, İsrail'e karşı siyaysi ve yasal yaptırımlar uygulatmaya kilitlenmemiz ve işin takipçisi olmamız ve buna uygun ortak politiklar üretmemiz gerekiyor!...

Çünkü bu hareket, İsrail'in şuuraltını ortaya döktüğü gibi, yalnızca Erdoğan Hükümeti'ni de hedef almayan bir siyasi davranış!... Bu hareketiyle, İsrail artık, dünya kamuoyuna ciddi bir bedel ödemeyi de, kanımızca hak ediyor...

Yani, Türkiye'nin yükselen imajına da bu hasmane eylemiyle zarar veren İsrail, bunun bir şekilde kısa ya da uzun vadede yasal ve siyasi bedelini artık ödemek zorunda kalmalı!...

Her ne kadar Amerikan başkanıyla, ABD Dışişleri'nin sazın farklı tellerine vurması, içerdeki İsrail lobisi ve ''Yeni Coni'' lere karşı duyarlı mesajlar vermesi, siyaseten onlar için önem arz ediyor görünsede, dış dünyaya karşı, oluşumu ve sonuçları (!), İsrail'ce planlanıp, belirlenmiş bir olaya, öncelikle ''Trajedi'' damgası vurması, riyakarlığın da bir başka göstergesi!... Bu açıklamadan kanımızca çıkan durumda, tekdurmaz , haşarı, kötü eğitilmiş, olumsuz karakterde bir torunla, onun müsamahakar , yaşlı kurt dedesinin, temkinsiz, umarsız, aile ilişkileri!...

Sürekli evrilen, global dünyanın, artık G-20'lerle değiştiğini İsrail'in de, onun bir takım büyüklerinin de şüphesiz, ihmal etmeden düşünmeleri gerekiyor!... Nasıl ki bizim, Suriye, İran ve Rusya ile birlikte bir değişimi gerçekleştiremiyeceğimizi, düşünmemiz gerektiği gibi!...

Ölenleri hayır ve rahmetle anarken, batı dünyasından kopmadan, ancak ona da her şekilde biat etmeden, kendimize özgü, ileri bir demokrasiye gitmek yerine, Erdoğan zihniyetinini başını çektiği, bir ''Abdestli Devlet Korparatizmi'' ne de gitmememiz gerektiğini düşünmek, yük ve sorumluluğu içinde olmamız gerektiği gibi!...

3.haziran.2010 / Perpa,