Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '10

 
Kategori
Dünya
 

Ortadoğu'dan Irak’a ve Türkiye'den Kuzey Irak'a

Ortadoğu bölgesi daha çok, kutsalıyla, (özellikle semavi dinlere ev sahipliği yapmış olması ile) dünya gündeminde yer etmiştir. Yine aynı şekilde kimi zaman olağanüstü yer altı kaynağı, zenginlikleri ile ve kimi zamanda kutsalının etkileşiminden olacak, katı yönetim ve genelde tutuculuğu ile yer etmiştir.

Ve belki de, yine dinsel yaşam çizgilerinin dayattığı kadercilik anlayışı ile olacak, (yani genelde), az gelişmişliği ve biraz da, kurak coğrafyasının etkisiyle olacak, pek ilerleyememişliği ile de, hafızalarda yer etmiştir. (Tabi istisnalar olacaktır, kaideyi bozmamak koşulu ile.)

Aynı, Ortadoğu özellikle, Kâbe gibi semavi dinler için özel önem arz eden yapılardan ötürü, biraz da, kutsal diye algılanan topraklar diye, bilinip dünyada, apayrı bir sempati uyandırmıştır.

Daha burada bir, bir sıralamadığımız birçok özelliği ile zaman, zaman dünya gündemine gelen bölgenin, en büyük kangreni, 2003’lere kadar, daha çok, bir türlü çözülemeyen, Filistin – İsrail çatışmaları olmuştur. 2003’te, ABD’nin, Demokrasi vaatleriyle, Irak’a girmesiyle birlikte, Irak’ın gelecekte ne olacağı, bütünlüğünü koruyup koruyamayacağı ve genel anlamda istikrara kavuşup kavuşmayacağı da, dünyaca merak konusu olan bambaşka, yeni bir, tartışma konusu oluşturmuştur.

ABD’nin, Irak’a girmesiyle birlikte, Irak’taki, Suniler, Şiiler, Araplar, Türkmenler ve Kürtler kendilerini eskiden beri öyle ya da böyle birbirine bağlamış bulunan, tek devlet çatısından, zaman, zaman kopmuş ve yine kendi çıkarları uğrunda yer yer çatışmışlardır.

Irak’a, komşu ülkeler de, bu bölünme ve çatışmalardan rahatsız bir tutum sergilemiş ve yer yer taraf olma hissiyatına kapılmışlardır. Örneğin; Türkiye’nin, Türkmen’lere, İran’ın Şii’lere, özel bir sempati duymaları gibi vb.

Irak’ta, bahsi geçen kesimlerin zaman, zaman oluşturdukları gerginlikler, Irak’a komşu devletlerin kemikleşmiş dostane ilişkilerinde de, zaman zaman zedeleyici rol oynayabilmektedir.

ABD’ ince, Irak’ta oluşturulmuş yeni devletin, Cumhurbaşkanı, Dış İşleri Bakanı ve Genel Kurmay Başkanı’nın, kürt kökenli olmasının da, etkisiyle (ki, ABD’nin de müsamahalı duruşundan, ) Iraktaki kürt unsur özellikle, Irak’ın kuzeyinde, (Kuzey Irak’ta) epey etkili olmuştur, izlenimi haklı gibi gözükmektedir.

Yine, Türkiye’de kendi topraklarında(özellikle, doğu ve güney doğusunda) zaten onlarca yıldır süren terör olaylarına, Kuzey Iraktaki yeni tablonun, ateşe dökülen benzin, gibi bir işlev kazandırdığını öyle ya da böyle düşünmektedir. Oralara yapılan bombalamaların nedeni de gelip bu nedenlere, dayanmaktadır.

ABD’nin Irak’a girmesi çok büyük can ve mal kaybına sebebiyet vermiştir. Irak’ın bölünme tehlikesini de gündeme getirmiştir. Ve ön önemlisi de, Ortadoğu coğrafyasında yeni bir, Filistin tablosunun da bir nevi fitilini ateşlemiştir.

ABD’ ince, Irak’ta oluşturulmuş yeni devletin, Irak’ta yavaş, yavaş ipleri ele alacak olması da, bütün bölge ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye’de de, kaygıları beraberinde getirmektedir.

ABD ve Irak hükümeti arasında, bu yönde yeni bir anlaşma imzalanmış, ABD bir kaç üs’te vurucu gücünü yoğunlaştırıp askerlerini parça, parça çekeceğini karara bağlamıştır. Yani yeni yılla birlikte yetkiler, Irak hükümetine doğru kayacaktır.

Bütün bu gelişmeler paralelinde, Ortadoğu’dan, Irak’a ve Türkiye’den, Kuzey Irak’a zaman içerisinde dengelerin ne yönde değişebileceğini gözlemlemeye devam edeceğiz…

26/11/2008 - 18:33

 
Toplam blog
: 64
: 435
Kayıt tarihi
: 20.04.10
 
 

Sinan Adıgüzel, sanatçı yazar, 08.10.1977 tarihinde Adıyaman’da dünyaya gelmiştir. İlköğre..