Ortadoğu Diktatörlerinin "Hayalet" Orduları!

Barzani, haddini aşıp gayrımeşru referandumu yapmaya kalkıştığında bölgenin selametini düşünen herkes bu hevesinden vazgeçmesi çağrısı yapmıştı.

Türkiye başta olmak üzere tüm bölge ülkeleri ve akıl izan sahibi herkes, hepimiz bu girişimin sonunun kötü olacağını söylüyorduk.

İsrail'in açık desteğini, Amerika'nın örtülü desteğini alan Barzani referandumda ısrar etti ve büyük hesap hatası yaptı... Kerkük gibi kadim Türk şehrini bile işgale kalkıştı.

O zaman, Barzani'nin bu tutumu için, "Biri Barzani'ye Saddamın Sonunu Hatırlatmalı" başlıklı yazı yazmıştım... Çünkü, Saddam da "müttefiki" Amerikanın gazına gelmiş, Kuveyte girmiş ve bu onun sonu olmuştu. (1)

Bugün bu gerçek oldu... Barzaninin "ordusu" olan Peşmergeler Irak güçleri karşısında bozguna uğradı... Kerkük'ü ağlayarak terkettiler...

Bu durum, Barzani ile Saddam'ın bir ortak noktasını daha ortaya çıkarmış oldu... Çok güçlü orduları varmış gibi görünen bu Ortadoğu "diktatörleri"nin orduları da aslında hayalmiş...

Çünkü, Amerika'nın işgali başladığında, özellikle Saddam'ın özel kuvvetleri'nin Amerika'ya büyük kayıplar vereceği söyleniyordu.

Gerçekten de, televizyonlara yansıyan görüntüler de bayağı bir Rambo görünümlü Saddam askerleri izliyorduk...

Ama hiç öyle olmadı!...Çok tuhaf bir şekilde Saddam'ın o hassa güçleri kar suyu gibi kaynadı... Amerikanın işgal güçleri karşısına iki tane asker bile çıkmadı. 

O kadar ki, bazı Irak askerleri çölde karşılaştıkları Amerikalı gazetecilere teslim olmuşlardı.

Saddam'ın bu tam donanımlı ordusunun ne olduğunu kimse bilemedi... Tam da kıyamete yakın yerin dibine gireceği söylenen ordu oldu Saddamın özel güçleri...

İşin aslına bakılırsa, bizdeki FETÖ misali Saddam'ın o "özel kuvvetleri" de Amerikanın emrindeydi ve elbette efendileri karşısına çıkmayacaklardı.

Şimdi, Barzani'nin o DAEŞ'i "kovalayan" kahraman Peşmergeleri de salya sümük ağlayarak Kerkük'ü terkettiler... İyi ki terkettiler... Yoksa, bölgede büyük yangının kıvılcımı çakılabilirdi.

Burada şöyle bir sonuç çıkaracağım; Bizim bölgemizdeki  emperyalist güdümlü devletlerin orduları da bir şekilde emperyalistlere hizmet ediyor... Ekonomisi, siyaseti ve askeriyesi güdümlü devletler yani...

Gerçek şu ki, bu coğrafyada asla "Tam Bağımsız" bir ülke olmadı... Buna son yıllara kadar Türkiye de dahildi... İslam Devriminden sonra İran ve son dönemde Türkiye, bölgenin bağımsız devletleri oldu.

Bağımsız diyorum ama "Tam Bağımsız" diyemiyorum... Hem İran, hem Türkiye için tam bağımsızlık için biraz daha zaman var.. Bunun temel şartı da kendi savunma silahlarını tamamen üretecek duruma gelmeleri...

İran, Nükleer güç dahil bu yolda epeyce adımlar attı... Türkiye, geriden başladığı için aldığı mesafelere rağmen biraz daha yol alacak...

Özellikle, içerdeki emperyalist devşirmelerini "bağımsız" hale getirmek için, bölgemizde daha büyük başarılara imza atacağız... Bu zihnen iğdiş edilmiş tiplerin inkar edemeyeceği kadar büyük başarılar.

Türkiye, bölgesinde ve dünyada öylesine büyüyecek ki, bu "küçük bakışlı"lar bile "göremiyoruz," diyemeyecek...

Derslerse de beşikteki bebek bile bunları, siz "körsünüz" diye azarlayacak!

O günler de yakın biiznillah!

(1) http://blog.milliyet.com.tr/biri-su-barzani-ye-saddam-in-sonunu-hatirlatmalidir/Blog/?BlogNo=569721